HABER

Bahçeli: Siyasetteki FETÖ'cülere niye dokunulmuyor?

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

MHP Grup toplantısında konuşan Devlet Bahçeli, ''Öğretmene güç yetiyor da, siyasetteki FETÖ'cülere niye dokunulmuyor?" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'FETÖ' soruşturmalarına ilişkin olarak, "Milli eğitim sistemi resmen yaprak dökümü yaşayıp, on binlerce öğretmen kâh FETÖ'cü, kâh PKK'lı diye suçlanırken Yurtta Sulh Konseyi hakkında milletimize hâlâ bilgilendirme yapılmamıştır. Öğretmene güç yetiyor da, siyasetteki FETÖ'cülere niye dokunulmuyor?" eleştirisini yöneltti.

Bahçeli, "Bu sulandırmanın, savsaklamanın gayesi nasıl izah edilecektir. Bilmediğimiz bir müdahale mi vardır: Yurtta Sulh Konseyi'nin tepe kadrosunu ne zaman duyacağız, ne zaman idam sehpasına çıkaracağız" diye sordu.

Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle:

Bugünkü ülke tablosu içinde, öğretmenlerimizin mutlu olduğunu hiç kimse iddia edemeyecektir. Eğitim politikasındaki açmazlar öğretmenlerimize yansımakta, yankıları her alanda hissedilmektedir. Özellikle darbe kalkışmasıyla birlikte MEB'in kimlerin eline düştüğü gün yüzüne çıkmıştır. Şimdiye kadar 30 bini aşkın öğretmen memuriyetten çıkarılmış, 10 bine yakın öğretmen açığa alınmış, ihraç edilip mesleğe dönen öğretmenlerin sayısı ise sınırlı kalmıştır. Şunu belirtmek isterim ki hainden öğretmen çıkmayacak, gerçek öğretmenlerden de hain olmayacaktır.

Öğretmen kılıklı teröristlerin, MEB'den ayıklanması namusun temizlenmesinin gereğidir. Öğretmen, geleceği planlayan mimardır, bu kadar önemli, bu kadar değerlidir. Bir terör örgütü hesabına çalışarak küçücük çocuklarımızın kalbini ele geçirenlerin hesabı sorulacaktır. FETÖ ve PKK'lı oldukları gerekçesiyle ihraç edilen öğretmenler emanete hıyanet etmişlerdir. Ne var ki, sırf malum bankayla zorunluluktan dolayı işlem yaptı diye, dershanelerinde görev aldı diye FETÖ'cü damgası vurmak, itibarından ve ekmeğinden etmek yanlıştır. Tasvip etmesek de yasal sendikalardan birine üye olmanın bir memuru suçlu yapmayacağı açıktır. Bir öğretmen ByLock kullanıyorsa gereği mutlaka yapılmalıdır, buna diyeceğimiz bir şey yoktur. Örgüt üyeliği teşkil edilmişse cezasını çekmelidir, itirazım yoktur. Cüzdanında 1 dolar taşıyan, FETÖ'nün hedefleri uğruna çalışan öğretmenlere en ufak bir müsamaha gösterilmemelidir. Çünkü 15 Temmuz'da 241 vatan evladına FETÖ'cü alçaklar acımadılar. Bunlara acırsak, biz de acınacak hale düşeriz. Aslı olmayan ihbarlarla, FETÖ ile bağı olmayan memurları işten atmak, hukuki ilkelere ters düşmektir. Milli eğitim sistemi resmen yaprak dökümü yaşayıp, on binlerce öğretmen kah FETÖ'cü kah PKK'lı diye suçlanırken yurtta sulh konseyi hakkında milletimize hala bilgilendirme yapılmamıştır. Öğretmene güç yetiyor da, siyasetteki FETÖ'cülere niye dokunulmuyor? Niye bunların üzerine gidilmiyor.

''NE ZAMAN İDAM SEHPASINA ÇIKARACAĞIZ''

Çaycı, çorbacı biliniyor da hatırlı ve yüksek mevkilerde bulunmuş veya bulunan FETÖ'cülere niye sıra gelmiyor, adalet bunlara niye uğramıyor? Bu sulandırmanın, savsaklamanın gayesi nasıl izah edilecektir. Bilmediğimiz bir müdahale mi vardır. Yurtta sulh konseyinin tepe kadrosunu ne zaman duyacağız, ne zaman idam sehpasına çıkaracağız. 15 Temmuz'dan sonra milli eğitimin ne hale düşürüldüğü anlaşılmıştır. KHK'larla 2011'de kaldırılan sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına yeniden geçilmiştir. Bize göre atanamayan bir tek öğretmen kalmamalıdır, bu çile artık kökten bitirilmelidir. Öğretmen sayısındaki azalma d dikkate alındığında atanamayan öğretmen sorunu tümüyle çözülmelidir. Sözleşmeli öğretmenlerin mülakatla alınması, mülakatta gayriciddi siyasi soruların sorulması, KPSS'de yüksek puan öğretmenlerimizi mağdur etmiştir. Kayırmanın revaçta olması, torpillilerin öne çıkması milli eğitimi tümden güvenilmez bir hale getirebilir. Sözleşmeli öğretmenlerin daimi kadrolara geçirilmesi, özür grubu tayinleriyle ilgili sorunların çözülmesini, ek ders ücretleriyle eğitim ve öğretim tazminatlarının yükseltilmesini, terfi sistemini liyakat ve başarı sistemine göre yapılmasını, emekli öğretmenlerin beklenti ve taleplerine kulak verilmesini, öğretmenlerimizin ekonomik durumlarının layık oldukları seviyeye ulaştırılmasını istiyor, bekliyor ve bunun için mücadele edeceğimizi ilan ediyorum. Unutmayınız ki demirin kerteği neyse yiğidin sözü odur.

'BU ÖNERGE MİLLETİMİZİ AYAĞA KALDIRMIŞTIR''

Değerli milletvekilleri; ahlaki çürüme toplumu ayakta tutan değer ve dinamikleri tepeden tırnağa tehdit etmektedir. Allah korkusunun kalmaması, sosyal düzen ve dengeyi bozacak insanları birbirine düşürerek anarşiyi teşvik edecektir.

Suçlular aklanarak ne adalet sağlanacak, ne milli ahlak korunacaktır. Günlerdir cinsel istismar konusunu tartışıyoruz. Geçtiğimiz perşembe gece yarısı, bir grup AKP'li milletvekilinin verdikleri skandal öneriyi o günden bu güne konuşuyoruz. Bir defa bu önergenin safında durmak, çocuklara kıymış sapıkları selamlamak, onlarla aynı kümeye girmek demektir. Esef ve endişe verici önergede cebir, tehdit, hile ve iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16 Kasım'a kadar işlenen cinsel istismar suçlarında ceza geri bırakılır denmektedir. 16 Kasım'a kadar cinsel istismarı yap, sıkıyı görünce evlen, bu adaletin temini yoktur. Kadın dernekleri ve benzeri STK'lar haklı ve yerinde tepkilerini isabetle göstermişlerdir. Cebir, tehdit ve hile veya iradeyi sakatlayan bir başka neden olmadan taciz ve tecavüz nasıl gerçekleşecektir? Medeni kanuna göre çocuk sayılan bir evladımızın istismara uğraması nasıl sıradan ve normal görünecektir? Çocuğun rızası olsa ne olur olmasa ne olmasa ne yazacaktır.

''ÖNERGEYİ VERENLERİN VİCDANI HİÇ Mİ SIZLAMADI?''

Bu önergeyi veren AKP'li milletvekillerinin hiç mi vicdanı sızlamadı, yürekleri nasıl el verdi? Söz konusu önerge,, tecavüzcülere af vaat etmektedir. İğrenç yaratıklara can simidi uzatılmaktadır. Herkes vicdanını yoklasın; çocuktan gelin olur mu? Cinsel istismar suçlularından mağdur mu çıkar? Şu anda cezaevinde önergenin yasallaşmasını bekleyen ve cinsel istismardan hüküm giymiş hangi hatırlı kişilere, kokuşmuşlara af vaat edilmektedir?

''AKP'LİLERE ÇAĞRIDA BULUNUYORUM''

AKP'nin vicdan sahibi ve ahlaklı milletvekilinin bu önergeye destek vermeyeceğini bilmektedir. Çocuklara, kadınlara şiddet uygulayan, cinsel saldırılarda bulunan haysiyetsizlere değil af getirmek, bunların kafalarına hukukun demir yumruğunu indirmek milli ahlakın gereğidir. Çocuklarımızı soldurmayacağız, onların tecavüzcülere bırakmayacağız. AKP'lilere çağrıda bulunuyorum; komisyona almakla yetinmeyin, tümden geri çekin. Boş tartışmalarla Türkiye'yi boğmayın, her bir milletvekili çocukların haklarını müdafaa edecektir. Bırakınız haramzadeleri, harama ortaklık yapanları. Biz helalden yana duralım, onları önce Allah'a sonra milletin vicdanına bırakalım gitsin.

AK PARTİ'NİN ANAYASA DEĞİŞİKLİK TASLAĞI

Bize sunulan taslak metin üzerinde yoğun bir mesai sarf ederek çalışmalarımızı tamamladık. Pek tabiidir ki değişiklik önerileri arasında onayladıklarımız olduğu kadar, itiraz edip üzerinde müzakere edilmesinin daha doğru olacağını düşündüğümüz konu başlıkları da vardır. Konuşa konuşa pürüzleri aşacağımızı, fiili tıkanıklığı mutlaka hukuki müdahaleyle açacağımızı düşünüyoruz. Kaldı ki Türkiye'nin ağırlaşan iç ve dış sorunlarını dikkate aldığımızda, çok fazla seçeneğimizin olmadığını da görüyoruz.

''SAKAL BIYIĞA DENK OLMAYINCA BERBER NE YAPSIN?''

Sayın Kılıçdaroğlu kavga istediğimizi söylüyor. Sanıyorum bildiği olsa gerektir. Sayın Kılıçdaroğlu bizi tanımıyor tanımak da istemiyor. Kavga gibi bir amacımız yoktur olursa kendileri bizim klasman ve ilgimizde zaten değildir. Sakal bıyığa denk olmayınca berber ne yapsın?

Söz eylemi doğrulamayınca adam neylesin? CHP'nin Adana'ya gideceğini sanıyorduk rotadan çıkmışlar İstanbul Kartal'a çıkarma yapmışlar. CHP'yi Adana'da beklerken Kartal'da görmek yön karmaşası değildir CHP, HDP-PKK ile suç üstü basıldı.

''HDP, CHP'NİN İÇİNE KAÇMIŞTIR''

HDP, CHP'nin içine kaçmıştır. CHP'deki PKK kalıntıları bünyeyi ele geçirmeye başlamışlardır. Atatürk yerinden kalkıp bunların halini görse ya tekrar yatar ya da bunların alayını birden İzmir'e kadar kovalar.''

En Çok Aranan Haberler