HABER

Bahçeli: Toprak almadan silah bırakmazlar

MHP lideri Devlet Bahçeli, il başkanları toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bahçeli: Toprak almadan silah bırakmazlar

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Dün, İstanbul Dolmabahçe Başbakanlık Ofisi'nde AKP-PKK bölücü şebekesi müşterek bir açıklama yapmıştır. AKP, PKK'yla beraber kameraların karşısında haince şov yapmıştır. Dolmabahçe Sarayı yüzyıl önce bile böyle bir kepazeliğe şahit olmamıştır" dedi.

Bahçeli, İl Başkanları Toplantısı'nın ardından düzenlediği basın toplantısında, MHP'nin kongre sürecinin, 21 Mart'ta yapılacak 11. Olağan Büyük Kurultay ile sona ereceğini anımsattı. Bugün Türkiye'yi milletine yabancılaşmış işbirlikçi bir Hükümetin yönetmekte olduğunu vurgulayan Bahçeli, şöyle konuştu:

"Bugün Türkiye'yi vatanını satmış, devletini zayıflatmış, topraklarını terk etmiş, bayrağını indirmiş, milletini bölmeye azmetmiş, ecdadın ruhuna kast etmiş bir sefiller grubu idare etmektedir. Milletin şeref ve itibarıyla alenen oynayan çürümüşler iktidardadır. Türkiye düşmanlarıyla müttefiklik kuranlar saraylara kurulmuştur. Türk milleti, ölümlerden ölüm beğenmesi için vahim bir baskı ve istismar tezgahına sokulmuştur. Ülkenin devleti ve milletiyle bölünmez bütünlüğü yakıcı ve yıkıcı bir tehdit ve zorbalık altındadır. AKP'nin PKK'yla kurduğu ihanet, melanet ve rezalet ortaklığı tüm yönleriyle deşifre olmuştur. Dün, İstanbul Dolmabahçe Başbakanlık Ofisi'nde AKP-PKK bölücü şebekesi müşterek bir açıklama yapmıştır. İmralı canisinin hazırladığı, Kandil'deki terör şeflerinin onay verdiği 10 maddelik ihanet belgesi pişkince, arsızca, ahlaksızca; hatta hiçbir utanma, pişmanlık ve mahcubiyet hali gösterilmeden ilan edilmiştir. AKP, PKK'yla beraber kameraların karşısında haince şov yapmıştır. AKP'yle PKK'nın gayri meşru birlikteliği bölücülük nikahı kıyılmasıyla resmilik kazanmıştır. Dolmabahçe Sarayı yüzyıl önce bile böyle bir kepazeliğe şahit olmamıştır. Türk milleti bu olanları sıradan kabul edemez, normal göremez, görmeyecektir. Türk milleti çözüm kılıfına gizlenmiş çözülme zehrini servis eden köksüzlere, kimliksizlere kanamaz, katlanamaz, katlanmayacaktır. AKP'ye oy veren kardeşlerim; bir umuttur diyerek desteklediğiniz parti PKK'ya beyaz bayrak çekti, görmeyecek misiniz? Mütedeyyin, muhafazakar, onurlu, Allah korkusuna haiz, ağzı dualı ve vicdan sahibi vatandaşlarım; arkasında durduğunuz parti Türkiye'yi teröristlere tapulamak üzeredir, anlayamayacak mısınız? Dolmabahçe'de Türkiye'nin başı öne eğilmiştir. Dolmabahçe'de Türk milleti inkar edilmiş, yok sayılmıştır. Dolmabahçe'de bölücü terör fermanını yayımlamıştır. Terör suçlusu bir katilin 10 maddelik ihanet metni, tarihi bir karar süreci eşiği olarak nasıl yorumlanmakta, nasıl hazmedilmektedir?"

-"PKK, TÜRKİYE'DEN TOPRAK ALMADAN SİLAH BIRAKMAYACAK"-

Öcalan'ın mesajında, "30 yıllık çatışma sürecinin kalıcı barışa götürülmesinden ve demokratik çözüme ulaştırılmasından" bahsettiğine dikkat çeken Bahçeli, şöyle devam etti:

"Devamla, asgari müştereğin sağlandığı ilkelerde silahlı mücadeleyi bırakma temelinde, stratejik tarihi kararı vermek için PKK'yı bahar aylarında olağanüstü kongreyi toplamaya davet etmiştir ve bu daveti, silahlı mücadelenin yerini demokratik siyasetin almasına yönelik tarihi bir niyet beyanı olarak formüle etmiştir. Bebek katili, 21 Mart 2013 Nevruz'unda, maşaları kanalıyla Diyarbakır'da kalabalıklara okunan mesajında; artık silahlar sussun diyordu. Kan döken teröristlerinin sınır dışına çekilmesini istiyordu. Ve yeni bir sürecin başladığını söylüyordu. Aradan geçen iki yıllık süreye rağmen PKK ne sözde geri çekilmesini sağlamış ne de silah bırakmıştır. Bilakis, teröristler dağ kadrosunu tahkim ve takviye etmişlerdir. 2013'de silahlar susuyor diye milleti aldatanlar izleyen yıllarda Mehmetçiklerimizin, polislerimizin şehadetini korkakça izlemişlerdir. AKP, Dolmabahçe'de PKK'nın mesajlarına şüphesiz ki ortak olmuş, onay vermiş, Kandil denetim ve yazımından geçen talep listesini makul bulmuştur. Demek ki, PKK'nın siyasete taşınmasına, genel affa, caninin serbest kalmasına AKP evet demiştir. Demek ki, PKK'nın sözde silah bırakması için akla hayale sığmayan tavizler sıraya koyulmuş ve icrası için uygun zamana bırakılmıştır.

Ne var ki, PKK'nın silah bırakacağını iddia etmek, bu yolla milleti avutup oyalamak tamiri imkansız bir şuursuzluktur. PKK'dan kongre toplayıp karar almasını ummak, buna da payanda olmak saflık değilse ihanet ve suç ortaklığıdır. Kaldı ki, Kandil'deki terör çetesinin elebaşlarından birisi tarafından yapılan son açıklamada, sözde kongrelerin formaliteden toplanan bir platform olmadığı, Kürt sorunun çözülmediği bir ortamda silahlı mücadelenin bırakılmayacağı tehditvari bir üslupla ifade edilmiştir. PKK, Türkiye'den toprak almadan silah bırakmayacaktır. PKK, hain amaçlarına tam ulaşmadan silahları gömmeyecek, namluyu indirmeyecektir. Aksini iddia eden varsa ya şerefi yoktur ya da aklını ve mantığını haczettirmiş bir sefildir."

-"AKP-PKK VERKAÇI TÜRKİYE'NİN KALESİNE GOL OLUP YAĞMIŞTIR"-

"Öcalan'ın 10 maddelik ihanet metni Türkiye'nin mezarını kazmak, üniter milli devletin ve bin yıllık millet varlığının mahvı demektir. AKP artık hem HDP, hem de PKK'dır" diyen Bahçeli, şunları ekledi:

"Bölücülük AKP'nin bünyesini kangrene dönüştürmüştür. Gelişmelerden sonra bölücülük terazisinin iki kefesinde AKP ile PKK'nın aynı ağırlıkta olduğunu hiç kimse inkar edemeyecektir. Erdoğan ve Davutoğlu iflas etmiş, omurgasını kaybetmiş, tükenmiş iki müflis ve bölücü şahsiyet olarak PKK'nın kanlı tarihindeki yerlerini almışlar, layığını bulmuşlardır. AKP'nin kanlı kardeşi, ölüm yoldaşı, ihanet kervanındaki bölücü sırdaşı HDP, Öcalan'ın buyruk ve emirnamesini AKP'ye tebliğ edip, tıpkı darağacına giden bir mahkumun cezasını yüzüne okur gibi açıklamaları okumuştur. Bebek katilinin sözde demokratik hamle ve dönüşümleri içselleştirmeyi hedefleyen yeni anayasa önerisi ise Erdoğan'a verilmiş pas, başkanlık sistemi için moral destektir. AKP-PKK verkaçı Türkiye'nin kalesine gol olup yağmıştır. İmralı canisi Erdoğan ve Davutoğlu'yla milletimize çalım atmış, namertliğin takımında yıldız oyuncu olarak parlamışlardır. Vatan topraklarını bırakıp kaçmak, türbemizi bombalamak devlet adamlığı ise, bizim böyle bir adamlığı tanımamız, kabullenmemiz eşyanın tabiatına aykırıdır. Rüşvet ve yolsuzluğa batmak ahlak olarak görülüyor ise, henüz insanlık böyle bir ahlak izahıyla tanışmamıştır. Bizden özür bekleyen Davutoğlu, senin devlet adabın PKK'ya kul köle olacak kadar körleşmek midir? Elbette biliyoruz ki, bu sorularımıza cevap verecek yiğitlik ve yüreklilik iktidardaki menfaat ve şer lobisinde yoktur. Çünkü bunların aslında insan içine çıkacak yüzleri kalmamıştır. Yüzsüzler korosunun, hainler kadrosunun suç ortaklığı mahkemeye çıkmazsa milli vicdan çökecektir."

(ANKA)

En Çok Aranan Haberler