Bahçeli:''29 Mart günü sandık başına gidelim''
TEKİRDAĞ (İHA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "29 Mart günü sandık başına mutlaka gidelim ve yüksek bir iradeyi orada tecelli ettirebilecek katılımı sağlayalım" dedi.
Tekirdağ Cengiz Topel Meydanı'ndaki partisinin mitingine katılan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, miting alanında 'Devletin başına Devlet gelecek' tezahüratlarıyla karşılandı. Yaklaşık 4 bin kişinin katıldığı miting saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Partisinin Tekirdağ Belediye Başkanı Osman Tabak için seçmenlerden oy isteyen MHP lideri Bahçeli, ellerinde parti bayrağı taşıyan coşkulu bir kalabalığa seslendi. Yerel seçimlere girecek tüm partilere başarılar dileyerek konuşmasına başlayan Bahçeli, "Eğer ülkenin her türlü sorununu demokrasi içerisinde çözmeyi arzuluyorsak o zaman demokrasiyi güçlü kılabilecek ve onun çözüm üreten bir rejim haline getirebilecek gayretlerde de hep beraber ortak hareket etmeliyiz. Bu sebepten dolayı demokrasilerde siyasi partiler vazgeçilmez unsur olarak nitelendiriliyor. Her siyesi parti milletimize hizmet için vardır. Dolayısı ile seçim sonuçları itibari ile siyasi partilerin aldıkları oylar üzerinde, ister siyasi iktidar olarak, ister yerel yönetim olarak,bir tartışma açılmamasını istiyorsak. Meşruiyetini tartışılır hale getirmek istemiyorsak, birinci görevimiz demokratik bir hakkı kullanmak olmalıdır ki, o da sandık başına çok yüksek bir oranda katılmayı gerektirir" dedi.
MUTLAKA SANDIĞA GİDİN
MHP Lideri Devlet Bahçeli, 29 Mart tarihinde yapılacak olan seçimlerde herkesin mutlaka oy kullanması gerektiğini ifade ederek, "Oy kullanıp geçersiz olanlar, toplam seçmen içindeki oranı yüzde 25'i buluyor. Dörtte biri ülke yönetiminde yerel yönetimde iradesini ortaya koymuyorsa, burada bir aksaklık yanlıştık vardır. Seçim sonuçlarında tartışmalarda demokrasideki zafiyetin ortaya çıkmasına neden olur. 29 Mart günü sandık başına mutlaka gidelim ve yüksek bir iradeyi orada tecelli ettirebilecek katılımı sağlayalım. İktidar ülkeyi 6 yıl 3 ay 28 gün yönetiyor.
Ortaya koyduğu politika ve sonuçları dikkate aldığımız vakit ülkenin tüm sorunlarını çözebilecek iddiasını taşıyan AK Parti başkanının kendi ifadesiyle milletimize seslenerek '3 yıl benden bir şey istemeyin her şey çok güzel olacak' vaadiyle yola çıktı. Politikası itibariyle genel değerlendirme baktığımızda teslimiyetçi bir politika takip ettiği olaylara ortada. Ekonomide, sat kurtul, milli meselelerde ver kurtul anlayışı yakınlar ile 'kazan kazan'ilkesi ile ülke yönetiyor. Ortadaki tablo ülkenin kötü yönetimle muhatap olduğu görülüyor. Böyle bir ortamda bunu değerlendirirken birde görüyoruz ki, her şey kendi kontrolünde gelişsin diye kontrollü bir istikrarsız gerilim strateji taktiği uyguluyor. Başbakan özellikle seçimlerde muhalefeti ile vatandaşa çıkınca kullandığı davranışı itibari ile siyasi üslubu çirkinleştirip, siyasete argo üslubu yerleştiriyor. Siyasi partileri suçluyor ve saldırıyor. Vatandaşa uygulamaları, simdi ne olduysa siyasi
partilere de yapıyor" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın devletin olanaklarını kullandığı iddialarını yineleyen Bahçeli, pazartesi günü Tekirdağ'da mitinge katılacak olan Başbakan Erdoğan'ın kaç görevliyi mitinge getireceğinin takip edilmesi gerektiğini söyledi. Bahçeli, "Pazartesi dikkatli olun buraya gelecek. Miting nasıl organize oluyor, kim nerden nasıl geliyor, kaç kişi görevli hepsini tespit edin. Bunlar sizin değerlendirmenizde olmalıdır. Devletin imkanları hiçbir dönemde bu kadar siyasi gelecek için çarçur edilmedi.
Peşkeş çekilmemiştir. Bu gidişat hayırlı gidişat değildir" şeklinde konuştu.TOKİ'nin yaptırdığı konutları Başbakan Erdoğan'ın seçim propagandasında kullandığını öne süren Devlet Bahçeli, "Cumhurbaşkanı bunu görüyor. Bu nasıl bir başbakanlık kuruluşudur, nerde bu Devlet Denetleme Kurulu. Bu kurul neyi inceler, neyi analiz eder, hangi yanlışlığı düzeltir, hangi yanlışlığın hesabını nasıl sorar. Cumhurbaşkanı bunları televizyondan görmüyor mu?" dedi.
PADİŞAH TARTIŞMASI
Başbakan'ı eleştiren Bahçeli, "Kendini Ortadoğu'nun eş başkanı, Davos'un fatihi, son zamanlarda 'Son Osmanlı Padişahı' sanıyor. Böyle bir durum bu güne kadar görülmedi. Meselelere girmiyor, sürekli saldırgan iftiracı ve yalanla karalamayla hakaretle siyaseti yürütmeye çalışıyor. Bir alışkanlığı var Türkiye Cumhuriyeti 1923'te değil, 2002 yılında kurulmuş. Her şey Recep Tayyip Erdoğan'la başlamış gibi ne varsa onu anlatıyor. 79 yılı yok farz ediyor. Her şey 2002 de başlamış. Ne görüyorsan Tayyip 2002
gelmiş sihirli değnek böyle sallamış Tekirdağ'ı organize delmiş sanki. 79 yılı inkar ediyor. Bu ülkede 16 yıl Atatürk, bir o kadar İnönü, bir o kadar Menderes-Bayar, bir o kadar Özal, bir o kadar Demirel bir o kadar rahmetli Ecevit'in hizmetlerini yok farz ediyor" şeklinde konuştu.
Tekirdağ mitinginde ekonomik krize de değinen Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın kriz uyarlarını dikkate almadığını söyledi. Toplumsal patlama uyarısı yapan Bahçeli, "Bu kriz önemli, yüzyılın krizini algılayamıyor. Başbakan bunu hafife almasın. Toplumsal patlamaya hazır bir ülke var. 5 milyon 680 bin işsiz var. Her evde bir işsiz bulunuyor. Krizin derinleşmesi ile işyerleri kapanıyor. Fabrikalar işçi çıkarıyor. İnsanlar sabah işe gidip çıkarıldığını öğrendikten sonra eve dönüp bulunu anlatamaz hale geldi.
Her gün işe gider gibi kahvehanelerde oturmaya işsiz kaldığını anlatamamaya başladı. Bu da toplumsal patlama yaratır" ifadelerini kullandı.Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından dağıtılan yardımları çekinmeden ihtiyacı olanların utanmadan almalarını da isteyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Bu yardımları valiler, kaymakamlar dağıtıyor. Bu kaynaklar devletin kaynaklarıdır. Paket un, makarna dağıtılıyordu. Şimdi moda oldu, elektriği suyu olmayan yerlere buzdolabı, çamaşır makinesi dağıtıyorlar. Kim yaparsa yapsın, devlet olarak yapıyor. Bunlar Recep Tayyip'in valisinin değil, bu devletoateji taktiği uyguluyor. Başindir. Buna alırken üzülmeyin, bunu alırken utanmayın, bunu alırken saklanmayın, ayıptır demeyin. Al paketi, vur tokatı diyorum" diye konuştu.Yaklaşık 25 dakika boyunca partililerine seslenen Bahçeli daha sonra karayolu ile İstanbul'a hareket etti.
