ANKARA (ANKA) -MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 29 Mart yerel seçimleri öncesinde Türk siyasetinin gerginlikten beslenen kronik istismar tacirlerinin yeniden sahneye çıktığını belirterek "İktidar ve ana muhalefet arasında manevi değerlere sahip çıkma yarışı ve din istismarcılığı tartışması başlaması siyasi zafiyet ve omurgasızlık örneği olarak uzun süre hafızalardan silinmeyecektir" diye konuştu. Bahçeli, milletvekillerine ve belediye başkan adaylarına "Oturmayacağız, beklemeyeceğiz, dinlenmeyeceğiz. Milletimize, komşumuza, arkadaşımıza, akrabamıza koşacağız" diye seslendi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin Meclis Grup toplantısında yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın ele geçirilmesinin yıldönümü nedeniyle yapılan eylemleri eleştiren Bahçeli, hükümetin ise son zamanlarda artan ve sokaklara taşan bölücü tahrikleri seyretmekle suçladı. Bahçeli ""Konuya başından beri duyarsız olan AKP zihniyeti, yaklaşan seçimin getirdiği oy kaygısı ile daha da silikleşmiş ve Türkiye'nin bazı yörelerinde alanı bölücülere terk etmiştir. Gelişmeler yaklaşan ilkbaharla birlikte yıllardır oynanan oyunun tekrarlanmaya çalışıldığının, bu yıl seçim ortamı ile de birleştirilerek yeni bir terör ve baskı sürecinin başlatılacağının işaretini vermektedir" dedi.
-"KÜRT KONFERANSI KAYGI VERİCİ"-
Bahçeli, ‘hükümetin Barzani ile kucaklaşma projesinin giderek Türkiye'den de destek ve zemin bulacağı'nın anlaşıldığını belirtirken bir ay sonra Erbil'de yapılması planlanan "Kürt Konferansı"nı da eleştiren Bahçeli, "Küresel bir projenin sivil toplum acentesi gibi faaliyet gösterenlerin çıktıkları bu yolda, kendi ifadeleri ile ‘Kürt siyasi grupları' olarak tanımladıkları tarafların Erbil'de düzenleyecekleri konferansı alkışlamaları önümüzdeki yeni bir sürecin açıldığını göstermektedir. Bir gün bile kendisi olamayanların ve ne olduklarını bir türlü ilan edemeyenlerin, bir araya geldiklerinde ‘hepimiz' diye başlayarak toptancı bir anlayışla sürekli başkaları olduklarını ilan etmeleri tam bir sözde aydın başıbozukluğu ve kokuşması olarak tarihe geçecektir" diye konuştu.
-"KİRLİ İLİŞKİLER AĞI BİRER BİRER ÇÖZÜLMEYE BAŞLADI"-
29 Mart'ta yapılacak yerel seçimleri hatırlatan Bahçeli seçimlerin sadece yerel yöneticilerin bir seçimi olarak görülmemesi gerektiğini söyledi. Yerel seçimlerin milletin AKP iktidarını sorgulayacağı ve CHP'nin ‘çatışmacı siyasetine duy diyeceği' bir sınav alanı olacağını kaydeden Bahçeli "Hiçbir bahane ve istismar bu uyanışın önüne geçemeyecek ve AKP iktidarı gerçekler karşısında sorgulanacaktır." dedi. Milletvekillerinden ve belediye başkan adaylarından milletle kucaklaşmasını isteyen Bahçeli şunları söyledi:
"Seçimlere gidilen süreçte siyasi partiler çok ciddi bir siyasi ahlak ve samimiyet sınavından geçmekte, Türk milleti yaşanan gelişmeleri izlemektedir. Türk siyasetinin gerginlikten beslenen kronik istismar tacirleri bir kez daha aynı anlayışla sahneye çıkmış, gerginlik ve çatışma terazisinin iki kefesinde yerlerini almıştır. İktidar ve ana muhalefet arasında, manevi değerlere sahip çıkma yarışı ve din istismarcılığı tartışması başlaması, sadece kara mizah örneği olarak değil, aynı zamanda siyasi zafiyet ve omurgasızlık örneği olarak da uzun süre hafızalardan silinmeyecektir. Birbirlerini Türk milletini korkutma aracı olarak kullanan, korkuları yarıştırarak ‘kötünün iyisi' imajıyla siyasette yol almaya çalışan bu iki kutup, Türk milletinin iradesini parsellemeye ve bu yöntemle köhne siyasi yapılarını ayakta tutmaya çalışmaktadır."
-"OTURMAYACAĞIZ DİNLENMEYECEĞİZ"-
Bahçeli milletin yaşananlardan ders ve sonuç çıkartacağını, pişmanlıklarını ve mağduriyetini göstermek için seçimde teveccühünü MHP kadrolarına yönelteceğini kaydeden Bahçeli, milletvekillerine ve adaylara ise şöyle seslendi:
"Oturmayacağız, beklemeyeceğiz, dinlenmeyeceğiz. Milletimize, komşumuza, arkadaşımıza, akrabamıza koşacağız. Herkesle kucaklaşacağız, vatandaşımızla tanışacağız, buluşacağız ve aramızdaki bütün sanal engelleri mutlaka kaldıracağız. Aziz vatandaşlarına mutlaka sandık başına gitmelerini, hiçbir telkin ve dayatmaya maruz kalmadan tamamen hür iradeleri ile oylarını mutlaka kullanmalarını, böylece vatandaşlık görevlerini yerine getirmelerini istiyorum. Her seçimin demokratik bir hak olduğu kadar, demokratik bir görev ve hatta vatandaşlık borcu olması da bu yüzdendir. Bu itibarla her seçmen siyasal bir tercihin ifadesi, her oy şahsi bir yöneliğin ve farklılığın tecellisi, kişiyi sorumlu vatandaş yapan en önemli göstergedir. Oy ise yalnızca kişinin siyasal tercih ve katılımının hukuki yetki belgesi değil aynı zamanda her bir seçmenin fikri ve siyasi namusunun, duruşunun ve anlayışının da belgesi demektir. Bu nedenle bu gerçeği yok sayarak seçmenin hür tercihini, çeşitli vasıtalarla ipotek koymaya çalışmak, cebren yönlendirmek, tehdit etmek, zorlamak, rüşvet vermek kabul edilemeyecek bir siyaset ahlaksızlığın göstergesidir."
-"MHP'YE VERİLECEK HİÇBİR OY KARŞILIKSIZ KALMAYACAK"-
Vatandaşlık namusu bilinen siyaset tercihini sanal korkularla yönlendirmeye çalışmanın en büyük ahlaksızlık olacağını belirten Bahçeli, AKP ve CHP'nin, MHP'ye yer açmamak için seçmeni birbiriyle korkutmalarının bu kez millette karşılık bulmayacağını söyledi. Bahçeli, "Milliyetçi Hareket Partisi'nin değerli adaylarına verilecek hiçbir oy karşılıksız kalmayacaktır. Ve çirkef siyasetçilerin ağzından çıktığı gibi asla ve asla ziyan olmayacaktır. Seçilsin, seçilmesin, her verilmiş oy bir taraftan bizim namusumuz olacak daha kararlı bir tavır daha dik bir duruş, daha iyi bir hizmet ve geleceğe yönelik daha güçlü bir heyecan için bizlere cesaret verecektir. İnancımız odur ki, milletimiz, hiçbir oyun, hile, tuzak arayışında ve kimseyle işbirliği içinde olmayan Milliyetçi Harekete tecevvüh gösterecektir. Şahsiyetinin ve ahlakının belgesi olan oyunu hür tercihi ile kullanarak; iradesine ipotek koymayla yeltenen siyaset tüccarlarına ise mutlaka dersini verecektir. Demokratik bir imkan olan ‘oy pusulası' haysiyet ve sorumluluk sahibi herkes için ‘ben de varım; böyle düşünüyorum, tercihim bu, kararım kesin' diyebilenlerin iradesidir ve bir duruş ve namus göstergesidir" diye konuştu.
-"CARİ AÇIK EKONOMİYİ BÜTÇE AÇIĞI HÜKÜMETİ YIKAR"-
Ekonomideki gelişmeleri de değerlendiren Bahçeli AKP'nin iddia ettiğinin aksine, Türkiye'nin iç ve dış borcun ağırlığı altında olduğunu söyledi. Her üç kişiden ikisinin kredi kartı ya da başka bir borcun baskısı altında ezildiğini belirtti.