NEVŞEHİR (A.A) - Gözleri miyop olmuş. Baktığı zaman hanedanı görüyor, yakını görüyor, yalakaları görüyor. Onların iktidardan beslenmiş halini görünce, hepsinin palazlanmış, eti budu yerinde insanlar olarak görünce; Anadolu'daki kavruk, işsiz insanları hep onun gibi zannediyor ama gerçek öyle mi" dedi.
Partisinin Nevşehir mitinginde halka hitap eden Bahçeli, şöyle konuştu:
"Sağlıklı beslenebilmek için gerekli mutfak masrafını karşılayabilecek bir gelire sahip olamayan birçok vatandaşımız vardır. Bu gittikçe de yaygınlaşmaktadır. İşsizlik, yoksulluk beraber olduğunda, eğer iktidarlar bu iki temel soruna çözüm üretemiyorlarsa vatandaşımız kendilerine göre bir çözüm yolu olarak göçü buluyor ama göç de yeni bir sorun olarak topluma yükleniyor. Bir İstanbul düşünün; İstanbul'daki Kastamonulular, Kastamonu nüfusunun üç katı olmuş. İstanbul'daki Sivaslılar Sivas nüfusunun iki buçuk katı olmuş. Ankara, İstanbul, İzmir gibi şehirlere baktığımızda, bütün komşu illerden oraya gelen insanlar vardır.
Bütün bunların yanında asayişsizlik de başını almış gidiyor. Bunlar yaşanan gerçekler. Meydanlarda Recep Tayyip Erdoğan bölücülükten bahsediyorsun, ileri demokrasiden bahsediyorsun, özgürlükten bahsediyorsun da bu vatandaşın hayat gerçeğinden niye bahsedemiyorsun? Çünkü miyop, gözleri miyop olmuş. Baktığı zaman hanedanı görüyor, yakını görüyor, yalakaları görüyor. Onların iktidardan beslenmiş halini görünce, hepsinin palazlanmış, eti budu yerinde insanlar olarak görünce; Anadolu'daki kavruk, işsiz insanları hep onun gibi zannediyor ama gerçek öyle mi?"
-"TÜRKİYE'NİN NEREYE GİTTİĞİNİ GÖREMİYOR"-
Türkiye'de 6 milyonu aşkın insanın mahkemelik olduğunu belirten Bahçeli, cezaevlerinin dolduğunu, sokakların güvensizleştiğini, kadına şiddetin arttığını ileri sürerek, şöyle konuştu:
"Geçim darlığından dolayı 2008 yılından bu yana Türkiye genelinde ama büyükşehirlerde boşanma oranları artıyor. Yıkılan yuvalar var. İşte böyle bir asayişsizlik yanında bölücü terörün sürekli olarak büyükşehirlere doğru yayıldığını görüyoruz. Bugün Türkiye'de ayaklanma provaları yapılıyor. Hakkari, Şemdinli, Yüksekova'da ne vali ne de kaymakam var. Orada kamu düzenini sağlayan polis kardeşlerimiz. Her akşam peşmerge kılıklı teröristlerle sabaha kadar cebelleşiyor. Kimisi linç ediliyor, kimisi şehit ediliyor, kimisi ağır yaralanıyor ama sayın Başbakan vurdum duymaz. Sayın Cumhurbaşkanı 'iyi şeyler olacak' diye kendisini inandırmış, Türkiye'nin nereye gittiğini göremiyor ama Diyarbakır'da, Van'da ve bazı yerlerde ise yine ayaklanma provaları yapılıyor. İstanbul'un bazı semtlerinde otomobiller molotofkokteylleriyle yakılıyor. Huzur yok, güven yok. Bütün bunlar olurken, yolsuzluk başını almış gidiyor. Özelleştirmeyle devletin varlıkları, milletin varlıkları birilerine peşkeş çekiliyor. Rüşvet başını almış gidiyor."