Başbakan Binali Yıldırım da TBMM Grup Toplantısı öncesi yaptığı açıklamada "Başkanlık sistemini millete sormakta sakınca yok. Bir sorununu çözümü için millete gitmekten çekinmeyiz." ifadelerini kullandı.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, partisinin milletvekillerine grup toplantısında seslendi.
Bahçeli'nin sözlerinden satır başları şöyle:
"Terörizm devamlı kullanılır hale gelmiştir. Pes edeceğimizi, geri çekileceğimizi, kendi kendimizi yiyip tüketeceğimizi düşünüyolar. Kan içici piyonalarla devamlı saldırıyorlar. Çok şükür bu aziz milletin şehitler tepesi boş değildir. Gün aşırı gelen şehit haberleri hepimizi kahretmektedir... Terörün panzehiri birlik ve dayanışma ruhudur...
Ülkemiz risk ve tehditlerle karşı karşıya. İçinde bulunduğumuz geniş coğrafya diken üstünde. Ortadoğu tümden kilitlenmiştir. Devasa bir coğrafya karanlıktadır. Halep kan ağlamaktadır. Masum canlar hedef alınmaktadır. Ateşkes derhal sağlanmazsa Halep imha olacak.
Sarıkamış'ta donduğumuz kadar çöllerde kavrulduk. Mekke'de vurdular Sakarya'da dirildik. Yemen'de durdurdular Dumlupınar'da yola koyulduk.
"HALEP KURTARILMALI"
Halep'in baskı ve zulümden kurtarılması acildir. Meseleye bakışımız yabancıların bakışı gibi olmamalıdır. Halep'in kader çizgisi ile Anadolu coğrafyasının istikbal rotası ayrı değildir. Halep emniyette değilse Gaziantep ve Hatay elbette tehdit altındadır.
Dünyanın diğer ucundan Ortadoğu'ya kalkıp gelen ve operasyon yapanların Türkiey'nin çağrı ve taleplerine kulak tıkaması kabul edilemez. Bu aymazlar aynı zamanda Müslümanların canına ve malşına kasteden zalimler kafilesidir.
"TÜRKİYE'NİN MÜDAHİL OLMASI KAÇINILMAZ"
İslam toplumlarının artık Haçlı projelerinin genişleyen ablukasından sıyrılıp belini doğrultması elzem haline gelmiştir. Bölge halklarının geleceği buna bağlıdır... Türkiye'nin komşu ülkelerdeki, nerede dıuracağı belli olmayan savrulmalara müdahil olması kaçınılmazdır.
MUSUL OPERASYONU
Musul operasyonu devreye alındı. Irak'ın en büyük ikinci kentinin IŞİD tarafından işgali haziran 2014'te 5 günde tamamlanmıştı. Irak Türkmenlerinin yurdu ve yuvası, terör örgütü tarafından istila edilmiştir. Türkiye'ye karşı ileri geri konuşan Irak Başbakanı İbadi, operasyonun ilk saatlerinde zafer vaktinin geldiğini duyurmuştur. İbadi altını çizerek Musul'a sadece Irak ordusunun ve polis güçlerinin gireceğini ileri sürmüş, ülkemize hadsizce durum ve pozisyon hatırlatması yapmıştır. Bu gerilim politikası öncelikle muhatabını mahçup edecektir. Musul'u bir avuç çapulcunun eline bırakıp kaçan kendileri değilmiş gibi konuşmaktadır...
Teksaslı gelecek, biz gelemeyeceğiz öyle mi. Londra'dan ipini koparıp Musul'a girecekler, sömürecekler, fitne ekecekler; biz oralı olmayacağız öyle mi. Biz üst akıl tanımayız, takmayız; üstü altı bilmeyiz.
Musul'daki kardeşlerimizin varlık ve çıkarlarını savunmalıyız. Bundan gocunmaları yanlıştır. IŞİD'in Musul'dan ayrılması ve Türkmen şehrinin asıl sahiplerine iade edilmesi sağlanmalıdır.
"PKK'NIN MUSUL'DA NE İŞİ VAR"
Anlaşılan o ki, Musul operasyonunun başını ABD, kara gücünü de 36 ülkeden 30 bine yakın güç oluşturmaktadır. PKK'nın Musul operasyonunda ne işi var. Türkiye'ye mesaj verilmekte, ABB ne yapmaya çalışmaktadır. İbadi'nin yolu yol değildir; kimlere çalışmakta, kimlere diyet borcunu ödemektedir. Kerkük Türk'tür, Musul, Telafer Türk'ün çöz yurdudur. Bize "ne işiniz var Musul'da" diyenler, önce kendilerinin orada ne aradığını açıklamak mecburiyetindedirler...
IŞİD, FETÖ, PKK ve YPG Türkiye'nin azılı düşmanlarıdır. Bunlara uzatılan her el, askerimize ve polisimize sıkılan kurşundur. ABD'nin YPG'yi kanatlarının altına alıp pis işlerinde kullanması, devlet ahlakına zıttır. ABD'nin PYD'yti YPG'yi ülkemize tercşijh etme hatasından hemen dönmesi lazımdı.
BAŞKANLIK AÇIKLAMASI
Geçen hafta yaptığımız yeni Anaysa değerlendirmemiz hafta boyunca tartışıldı. Başkanlık sistemine destek verip vermediğimiz, neyi kastedip etmediğimiz herkesin gündemini işgal etti. Niyet okuyucular işbaşı yaptı. Biz ne dediğimizin bilincindeyiz. Dedik ki; Türkiye'dir fiili bir durum vardır ve bu çözülmelidir. Ülke yönetimi anayasaya uygun değildir, suç işlenmektedir. Ya Cumhurbaşkanı filii başkanlık zorlamasından vazgeçsin ki bizce en doğrusu budur ya da fili durumun hukuki boyut kazanabilmesinin süratle yolu aransın. Bunları anlamayan varsa heceleye heceleye yeni baştan alfabeyi öğretir gibi anlatmaya varım...
"MİLLETE GİTMEKTEN KORKMAYIZ"
MHP'nin ne dediği bellidir. Sistem üzerinde yapılanlar, hukuki temeli olmayan siyasi ve hamasi uygulamalar, rejim krizine dönüşecektir. Ya fiili durum düzelsin ya da hukuki bir duruma kavuşsun. Biz millete gitmekten korkmayız, bunda da mahsur görmeyiz. Millet neye karar verirse baş göz üzerine diyerek seve seve yaparız.
Türkiye'nin siyasi ve hukuki istikrarı için üzerimize düşeni harfiyen yaparız. MHP, parlamenter sistemin revize edilip, reforma tabi tutularak devamından yanadır. Milletimize görüşünü sormanın, fiili çelişkiyi sona erdirmeyle ilgili müdahil olmasını istemenin hiçbir mahsurlu ve sakıncalı tarafını da görmeyecektir..."