MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün Bursa'da yaşanan canlı bombalı saldırı ile ilgili olarak, "Şehirlerimiz bombadan ve bombacılardan geçilmiyor. Ankara, İstanbul derken, cinayet butonuna Bursa'da basılıyor. Katiller yine patlıyor" dedi. Bahçeli, milletvekili dokunulmazlığı ve Meclis'te yaşanan gerginliğe ilişkin ise, "Milletvekili dokunulmazlığının kalkması kaçınılmazdır. Bu tarihi görevden hiç kimse kaçmamalıdır" ifadelerini kullandı.
MHP lideri Devlet Bahçeli gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bahçeli'nin terör saldırılarına ilişkin değerlendirmeleri şöyle:
"Şiddet salgını dinmiyor, durmuyor, durulmuyor; varlığımızı ve geleceğimizi tehdit ediyor. Koskoca bir millet şiddete kurban gidiyor. Huzur limanına varalım istiyoruz, sükûnet kıyılarına çıkalım diyoruz. Fakat ne mümkün. Her hamlede çöküyor, her teşebbüste daha geriliyoruz. Merhum Peyami Safa umutluydu ve diyordu ki; 'Bu dünyada ölümden başka her şeyin çaresi vardır.' Var olmasına var da, hani nerede? Bardağın dibinde kalmış bir damla gibi esenlik ve bahtiyarlık. Gemi su alıyor, fırtına kopmuş geliyor, hala tedbir yok, ama tahrik çok. Şehirlerimiz bombadan ve bombacılardan geçilmiyor. Ankara, İstanbul derken cinayet butonuna Bursa’da basılıyor. Katiller yine patlıyor. Dün akşam saatlerinde Bursa Ulu Cami yakınlarında teröristler mesaideydi. Bu elim hadisede masum insanlarımız hedef alındı. Bursa’daki vahşi saldırıda Allah’tan ölen olmadı. Bu vesileyle yaralanan kardeşlerimize şifa ve geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Manisa’nın Soma ilçesinde de iki ayrı el yapımı bomba yola tuzaklandı. Bir Mehmedimiz hafif yaralandı. Merak ediyorum, Türkiye nereye gidiyor? Şehit haberleri ise hiç kesilmiyor. Her an yüreklerimizi kanatan ve kavuran bir felaketle karşılaşıyoruz. En son Şırnak’ta bir üsteğmenimizi kaybettik. Şehidimize Allah’tan rahmet diliyorum. Acılarımızı paylaşarak hafifleteceğiz. Zalimleri, hainleri asla güldürmeyecek, sevindirmeyeceğiz. Milli birlik istikbale açılan kapı, istiklali tutan güçlü eldir. Bu ele uzanan her kirli ve karanlık niyet namusumuza kast etmiş sayılacaktır. Milli namus varlığımızın teminatıdır. Çiğnenirse yok olur, çözülürse mahvoluruz. Bu nedenle herkes uyanık ve şuurlu davranmalıdır."
'MİLLETVEKİLİ DOKUNULMAZLIĞININ KALKMASI KAÇINILMAZDIR'
Milletvekilliği dokunulmazlığı ve TBMM'de yaşanan gerginliklere değinen Devlet Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü:
"Teröre karşı ortak tepki ve refleks göstermeliyiz. Çünkü terör Türkiye’ye doğrulmuş silah, vurulmuş prangadır ve mutlaka kırılmalıdır. TBMM’ye bir bakın, PKK piyonlarının artan provokasyonlarını göreceksiniz. Dün geceki sahneler, bugünkü manzaralar kaygı vericidir. Gazi Meclis’in kürsüsünde teröristleri öven, polis ve askerlerimizi katliamcı olarak suçlayan alçaklara sabır ve tahammül kalmamıştır. Milletvekili dokunulmazlığının kalkması kaçınılmazdır. Bu tarihi görevden hiç kimse kaçmamalıdır. Artık Türkiye arınmalı, rahatlamalıdır. Genel Kurul ve komisyon çalışmalarını sabote eden, Kandil talimatıyla kilitleyen terör kuryeleri hak ettiğini bulmalıdır. Başka seçenek yoktur. Merhum Cemil Meriç yıllar evvel haykırmıştı: Çıkar konuşunca vicdan susar. Şimdi vicdan konuşsun, çıkar ilelebet sesini kessin. Gözyaşlarımızı içimize akıttık, heder olmuş bir ruh haliyle sabrın kollarına sığındık. Velakin suçlular cezasını artık bulsun, temizlenelim. Cemil Meriç yine diyor ki: Kendini yığın haline getiren bir millet payidar olamaz. Tek kaygısı para olan bir yığın yaşayamaz. Biz bu değiliz.Doğru olalım, doğru duralım; yanlışın karşısında milletçe kenetlenip düşman emelleri, düşmanca tavır ve eylemleri tarihin çöplüğüne atalım. Doğrunun yanında toplanırsak mesele kalmaz. Nitekim Yusuf Has Hacip der ki: Ok doğru gitmezdi doğru olmasa, insan esir olurdu doğru durmasa. Gözü tanede olan kuşun ayağı tuzaktan kurtulmazmış. Ben de diyorum ki zehirli niyetleri olanlar da milli öfkeden kurtarılamaz. Yaşlanarak değil, yaşayarak tecrübe kazanırız. Düne bakınca geleceği görürüz. Haine bakınca viran olmuş, veda etmiş insanlığı tanırız. Hiç şüpheniz olmasın, kim ne söylerse söylesin; bugünleri aşacağız, zorlukları birer birer kurumuş yapraklar gibi ufalayacağız."
DHA