Bahçeli'nin takipçileriyle paylaştığı mesajlar şöyle:
"Mübarek günlerin feyiz ve bereketiyle müşerref olduğumuz bir dönem, bir süreç, bir zaman aralığındayız. Hamd olsun manevi lezzet ve ikramlarla doluyoruz. Sevap kapılarına yüz sürüyor, ihsan ve ihlas çemberinden ayrılmıyoruz. Allah da ayırmasın. Çalkantı ve dalgalanma eşliğinde de olsa, Türk-İslam Dünyası’nın kutlu ve ulvi üç aylarına ulaşmış bulunuyoruz. Hepimize mübarek olsun. Dua devadır, dua huzurdur, dua umuttur, dua güzelliktir, dua nimettir, dua özlemdir, dua adanmışlıktır, dua hoşgörü ve barıştır. Allah’tan niyazım odur ki, duanın hikmetiyle gönüllerdeki paslar silinsin, kalplerdeki mühür çözülsün, gönüllerdeki durgunluk dağılsın. Din samimiyettir, nasihattir, akıldır, diriliştir, manevi kurtuluş ve ümidin sığınağı ve yurdudur. Muhakkak Allah'ın indinde dîn, İslâm'dır. Fakat istismarcılar için din farklı manadadır. Cehalet yuvaları, bilimi dışlayan kafalar, şirk koşan odaklar dini karalayan günahkârlardır. Sakal-ı Şerif’i VİP salonlarına getirten bakanları millet unutmadı. Dini siyasete alet eden münafık ve gıybet ehlileri de unutulmayacak. Tokat’ta Kur’an-ı Kerim tasarımlı pasta hazırlayan, bu pastayı keserek yiyenleri tarif ve izah edecek sözcükler henüz sözlüklerde yoktur. Hadi rüşveti yediniz, hadi haramı yediniz, hadi her şeyi yediniz yuttunuz; Kur’an-ı Kerim’den ne istediniz? Bu günaha nasıl ortak oldunuz? Cahiliye Döneminde, her akşam helvadan put yapıp ertesi gün çöl sıcağında acıkınca yiyenler, Kur’andan pasta yapıp yiyenlerle esasen aynıdır. Kur’an-ı Kerim kıyamete kadar inkarcılara “Ey kendilerini bilgisizliğe feda edenlerö diye seslenir. İnanın bunlardan öyle çok ki… Cahiliye devri putları olan Hübel, Lat, Menat ve Uzza tekrar ayaklanıyor, ayağa kaldırılıyor. Nemrut kol geziyor, Firavun tur atıyor. Şükrediyorum ki, kız çocuklarını diri diri gömmeye kalkan veya niyetlenen iblis piyonları, insanlık düşmanları şimdilik görülmüyor. Ya Üsküdar Belediyesi’nin yaptığına ne demeli? Asr-ı Saadet Köyü kuruyorlar; Kabe’nin, Hira Dağı’nın, Muallak Taşı’nın maketini yapıyorlar! Yüce dinimizi, ruhumuza zem zem suyu şifası veren değerlerimizi sömürenler sapkınlık ve sapıklık deryasında yüzüyor. Allah affetsin! Her bakana uçak almayı hedefleyen, hırsızlığı baş tacı eden, Patrikhane’de Ermeni çetelerini anmayı öven zihniyet batıyor, bitiyor, çöküyor. Allah her şeyi bilmekte ve görmektedir. Günah batağında çırpınan, maneviyat ticareti yapan meymenetsizler son kozlarını oynuyor. Merhum şairimiz Arif Nihat Asya, “Bilmekö isimli şiirinde bakın ne kadar anlamlı şeyler söylemiş: “Gidecekleri bilir; gelecekleri, doğacakları, ölecekleri, ağlayacakları, gülecekleri bilirsin Biz, olanları bilmeyiz;sen olacakları bilirsin. Efendimiz Resulullah’ın yeryüzüne teşrif edişinin, bu yüksek ahlak ve aklın insanlığa nur gibi inişinin 1444.yıl dönümünü de idrak ediyoruz. Nebiler nebisi Efendimiz haysiyet vahası, adalet kutbu, iman zirvesidir. O’nun kutsal tebliği, muazzam hayatı bizlerin rehber ve pusulasıdır. Sizlerin ve milletimizin, iki gün sonra idrak edeceğimiz Regaip Kandili’ni bugünden tebrik ediyor, dualarımızın kabul olmasını diliyorum." (DHA)