MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Paris’teki kanlı tezgâhın, İmralı müzakerelerini sabote etmek ve sulandırmak için icra edildiğini söylemek en başta aklın ve zekânın inkarıyla eşdeğer görülmelidir." dedi. Bahçeli, bundan sonra, Türkiye içinde ses getirecek örtülü operasyonların, saldırıların ve ölümle sonuçlanacak suikastların olabileceğini savundu.
Partisinin Ankara Kızılcıhamam’daki istişare toplantısının ardından basın açıklaması yapan Bahçeli, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Özellikle terörle mücadele üzerinden hükümete eleştiriler yönelten Bahçeli, yine Paris’te öldürülen PKK’lılar ile ilgili de değerlendirmede bulundu. PKK’nın kiralık cinayet örgütü olduğunu, bölgesel ve küresel çapta değişik ülkelerin çıkarına uygun olarak yönlendirildiğini, suikast ve saldırılarla efendilerinin talimatlarını yerine getirdiğini bildiren Bahçeli, "Bugünkü şartlarda, çok başlı ve çok merkezli olduğu yönünde şüphe kalmayan bölücü terörün, kimlerin kontrolü altında bulunduğu ve kimlerin hangi emelleri için kullanıldığı aşağı yukarı bellidir. Uluslararası bir çeteye dönüşen, parayı basanın tetiğini çeken bölücü örgütün, acımasızlığına ve vicdansızlığına değişik zamanlarda şahit olunmaktadır. Bu kapsamda PKK’nın Paris’teki bir bürosuna yapılan saldırıda üç militanın infaz edilmesi, her şeyden önce ölüm üzerinden kurulan kanlı bir denklemin sonucu, rüzgâr ekenin fırtına biçeceğinin açık bir göstergesidir." diye konuştu.
"Elbette su testisi su yolunda kırılacaktır ve öyle de olmuştur." diyen Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti: "İşi gücü öldürmek, katletmek olan bir terör şebekesinin, iç hesaplaşma veya değişik ülkelerin istihbarat teşkilatlarıyla kurduğu gizli ilişki ve temaslar sonucunda böylesi bir neticeyle karşılaşması doğal ve kaçınılmazdır. Paris’teki militanların ölümüne çok üzülen AKP’li başbakan yardımcısı da, yine kendisinden bekleneni yapmış ve tahminlerimizde bizi yanıltmamıştır. Başbakan Erdoğan ise, suikast sonucu öldürülen ve İnterpol tarafından da kırmızı bültenle aranan terör örgütü kurucularıyla 'düzenli görüşüyorduk' diyen Fransa Cumhurbaşkanının sözlerini, dünkü bir konuşmasında tenkit etmekte ve izah beklediğini açıklamaktadır. Başbakan Erdoğan bu beyanatıyla iki açıdan boşluğa düşmüştür. Birincisi Avrupa ülkelerinin bölücü terör örgütüne bakışı bellidir. Teröristlere kol kanat geren tercihleri malumlarımızdır. PKK’nın parasal kaynaklarını yönetmesine, yönlendirmesine, militan devşirmesine yıllarca sessiz kaldıkları, hatta örgütü el altından teşvik edip besledikleri de tartışmasızdır. Kaldı ki, bölücü terörün Paris’in en işlek caddelerini mesken tutması ve buralara konuşlanması başka türlü nasıl açıklanacaktır? Öyle ki Fransa yönetiminin Kürtçülüğün gelişmesi ve irileşmesi, PKK’nın faal olması için müzahir ve müsait bir ortam temin ettiği unutulmamıştır."
"TÜRK MİLLETİ HAFIZASINI HAMD OLSUN KAYBETMEMİŞ"
Geçmişte cumhurbaşkanı eşlerinin ne dolaplar çevirdiği, sabıkalı bölücülere nasıl arka çıktığı ve PKK tutkularının hangi aşamalara vardığı halen canlılığını ve sıcaklığını koruduğunu aktaran Bahçeli, "Türk milleti hafızasını hamd olsun kaybetmemiş, geçmişteki tuzakları ve düşmanca muameleleri aklından çıkarmamıştır. Başbakan’ın bu gerçekleri bilmemesi mümkün değildir. O halde davulun kasnağına vurmasının hiçbir inandırıcılığı ve geçerliliği yoktur. İkinci olarak, adama demezlermi ki, sen teröristlerin başıyla görüşüyorsun, televizyon veriyorsun, siyaset çemberine sokuyorsun ve özel bakıma alıyorsun da, bizim mi görüşmemizi yadırgıyorsun? Böyle bir soruya Başbakan Erdoğan ne cevap verecektir?" ifadelerini kullandı.
Ayrıca Paris’teki ölümlerin İmralı müzakerelerini sabote etmek ve sulandırmak için icra edildiğini söylemenin en başta aklın ve zekanın inkarıyla eşdeğer görülmesi gerektiğini savunan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "BDP’nin ise derin devleti işaret eden kokuşmuşluğu AK Parti'den kalan bir alışkanlığı olsa gerektir. İlaveten bu hadisenin, Kandil-İmralı ihtilafı neticesinde gerçekleştiği yönündeki tezviratların hiçbir inandırıcılığı olmadığı gibi, teröristbaşının masum, samimi ve iyi niyetli olarak sunulması da ilerletilmeye çalışılan bölücü stratejinin ara duraklarından başka bir şey değildir. İmralı canisi sözde barış istiyor da, buna Kandil direniyor ve engel çıkarıyor izlenimi oluşturmak; siyaset işportacılığına göz diken, yalanı ve riyayı ruhunda bütünleştiren kimliksiz ve omurgasız zihniyetlerin hezeyanları olarak görülmelidir."
"BUNDAN SONRA SES GETİRECEK SUİKASTLER VE ÖLÜMLER OLABİLİR"
Bahçeli, ülke içinde ve dışında sansasyonel eylemler aracılığıyla PKK iyice gündemin başköşesine oturacağını ileri sürdü. Bahçeli, "Bundan sonra, Allah korusun ama, Türkiye içinde ses getirecek örtülü operasyonların, saldırıların ve ölümle sonuçlanacak suikastların olabilirliği dikkat ve gündeme alınması gereken bir husustur. Zira AK Parti ve PKK artık son kartlarını açmışlardır. Son vuruşu yapmak için her yolu deneyecekler, her tahrik ve tertibattan kaçınmayacaklardır." şeklinde konuştu.
(CİHAN)