Bakan Akdağ: Nezleden dolayı acile başvuran hastada durum değişir

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, gerçek acil hastaların asla mağdur edilmeyeceğini belirterek, "Ancak vatandaş acil değil, nezleden dolayı özel hastanenin acil servisine müracaat etmiş. O zaman durum değişir." dedi.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Bilimsel Araştırma Topluluğu (FATÜBAT) tarafından düzenlenen 3. Uluslararası Öğrenci Kongresi’ne katıldı. Akdağ, çıkışta gazetecilerin sorularını cevapladı. Özel hastane acillerinde hastalara taahhütname imzalatıldığı yönünde çıkan haberlerin hatırlatılması üzerine Akdağ, "Haberi görünce, arkadaşlarıma talimat verdim, Sosyal Güvenliğin sağlık uygulama tebliği ile alakalı olarak muhtemelen böyle bir takım girişimler var. Hiçbir vatandaşımız acil hizmet alırken mağdur edilmeyecek. Burada kim acildir, nereye kadar acildir tartışmaları yapılıyor teknik açıdan. Bu tartışmaların, kurumların yeni uygulamalarının genel prensibi asla değiştirmemesi gerekiyor. Vatandaşımız acil bir durum için hastaneye başvurduğunda bu ister devlet hastanesi, ister üniversite hastanesi, ister özel hastane olsun, kesinlikle mağdur edilmemesi gerekiyor." diye konuştu.

Acillerde gereksiz hastalar yüzünden büyük yoğunluk olduğu eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Akdağ, "Acil hastadan bahsediyorum, Acil'e başvuran hastadan değil. Bir kişinin kendi ya da yakınının durumu aciliyet arz ediyorsa - ki bunun ne olduğu bellidir - kişinin herhangi bir uzvu ile ruhsal durumu ile ilgili önemli sıkıntı çıkartabilecek durumlar, müdahale edilmezse, bir uzvun kaybına, hatta hayatın kaybedilmesine sebep olabilecek durumlar acil olarak kabul ediliyor. Öyle durumlarda hasta vatandaş mağdur edilemez. Bu hususta çok kararlıyız. Ancak vatandaş acil değil, nezleden dolayı özel hastanenin acil servisine müracaat etmiş. O zaman durum değişir tabii." cevabını verdi.

Akdağ, tıp fakültelerinin kontenjanları ile ilgili başka soru üzerine, "YÖK ile son 4 senedir bu hususta çok uyumlu çalışıyoruz. Önemli ölçüde tıp fakültesi öğrenci kontenjanları arttı. Önümüzdeki yıllarda daha da artıralabilir. Bunun için YÖK’ün, üniversitelerin, devlet planlama ile el ele verip alt yapıyı iyileştirmeye devam etmesi gerekiyor. İhtiyaç açık. Türkiye'de yılda 12 bin kontenjan oluşturulması bunun en az bir 10 sene kadar devam ettirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Büyük bir ihtiyaç var. Hekimlerin üzerinde büyük iş yükü var. Vatandaşlarımız da hekim sayısı yetersizliğinden dolayı zaman zaman sıkıntı çekebiliyorlar. Onun için bu sayıyı artıracağız. Tabii alt yapıyı da iyi hazırlamak gerekiyor." diye konuştu.