İçişleri Bakanı Efkan Âlâ, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonundan sonra yerleri değiştirilen polislerle ilgili konuştu.
5 bin kişinin yerinin değiştirildiğini söyleyen Âlâ, ''Bunlardan sadece bini 17 Aralık ile ilgili'' dedi.
İçişleri Bakanı Efkan Âlâ, Kanal 7'de yayımlanan "İskele Sancak" programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Âlâ, Türkiye'nin içinden geçtiği süreci nasıl tanımlayacağına ilişkin soru üzerine, Türkiye'de halk iradesi üzerinde çeşitli mekanizmaları kullanarak vesayet oluşturmak isteyen bir ruh bulunduğunu, bu ruhun zaman zaman devlet kurumları, STK'lar, iş dünyası ve uluslararası alanda ilişkilere girerek vesayet anlayışıyla siyasi iktidarı sınırlandırma girişimde bulunduğunu belirtti.
Türkiye'de çok partili hayatın adeta "vesayetler tarihi" olduğunu ifade eden Âlâ, Türkiye'de bugüne kadar oluşturulan ve demokratik sistem olarak sunulanın, demokratik sistem olmadığını dile getirdi. Askeri rejimin, asgari demokrasi verdiğini kaydeden Âlâ, Ak Parti'nin iktidara geldiği günden beri demokrasiyi daha fazla öne çıkardığını ve reformlar yaptığını söyledi.
Âlâ, 28 Şubat için "bin yıl sürecek" denildiğini ancak 10 yıl sonunda 28 Şubat döneminde alınan kararların Başbakan Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla kaldırıldığının altını çizdi.
17 Aralık'ın akabinde hükümet temsilcilerinin "saflığımıza geldi" açıklamalarıyla ilgili bir soru üzerine Âlâ, 28 Şubat sonrasında, temel hak ve özgürlükler konusunda alınan kararlar sonucunda dini cemaatler ve dini hassasiyetleri olan yapıların özgürlük alanında önemli gelişmeler gösterdiğini hatırlattı. Din ve vicdan hürriyetinin AK Parti'yi en çok motive eden amaç olduğunu söyleyen Âlâ, "Biz aynı hassasiyete sahip insanların ve diğerlerinin de kendilerini rahat hissetmeleri için elimizden geleni yaptık" dedi.
Bürokrasinin içinde bir paralel yapının oluştuğunu ve tabanın da bundan haberi olmadığını ve buna karşı olduğunu belirten Âlâ, "Ama sorgulamalı, sorgulamaya başlamalı" ifadesini kullandı. Bu yapıların, yetkilerini kötüye kullanarak darbe hareketine giriştiğini vurgulayan Âlâ, hem insanların iyi niyetini hem de yasaların kötüye kullanıldığını söyledi.
"Emniyetteki yer değiştirmelerin sadece bini '17 Aralık' ile ilgili"
Âlâ, emniyet teşkilatındaki yer değişmelerle ilgili bir soru üzerine, kendilerinin kara propagandayla karşı karşıya olduklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Yer değiştirme denilen şey, aynı il içerisinde bir birimden alıyorsunuz, başka bir birime veriyorsunuz. Bu görevden alma değil, başka bir yere tayin de değil. İstihbarat biriminde ya da organize suçlar biriminde çalışanları, eğer görevlerini kötü kullanma varsa alıp başka bir birime veriyorsunuz. Yer değiştirme 260 bin polis içerisinde. Burada çok az bir oradan söz ettiğimizi bilmeliyiz. Bu yüzde 0,5 yani bu tür problemli olarak değişenler. Ve bunlar geçen yılda ondan önceki yılda rutin olarak değişenler de var. Bunlardan şu anda değişenler çok daha az. 260 bin kişilik bir teşkilat içerisinde çeşitli nedenlerle yer değiştirenler hep olagelmiştir. Geçen yıl bu tür değiştirmeye 15 bin kişi tabi tutulmuşken, bu sene henüz bu bin kişiye dahil olmak üzere 5 bin kişi. Bunların bini 17 Aralık ile ilgili. Geri kalanı hiç 17 Aralık olmasa da yapmanız gereken değişiklikler."
Emniyet içerisinde hukuk dışı ve problemli gördükleri işlemlerin olduğunu ifade eden Âlâ, "Bunu yapanlar takdir edersiniz ki orada kalamazlar. Kalmamalılar. Kaldığı zaman bize sorulmalı. 'Nasıl oluyor bu kadar problem var hiç kimse de yerinden kıpırdamıyor' diye... İşini doğru yapan, işini kanunların, yönetmeliklerin, mevzuatın gerektirdiği biçimde yapan hiçbir polisimize hiçbir yanlış yapılamaz. Bunlar taltif edilir ama işini doğru yapmayan, aldığı yetkiyi kötüye kullanan, görevini kullanan varsa onun da gereği yapılır. Devlette böyle çalışır" diye konuştu.
"Herkes şunu öğrenecek; iktidarın yolu sandıktan geçer"
Ciddi bir projeyle karşı karşıya olduklarını ama söz konusu bu projenin başarılı olma şansının bulunmadığını vurgulayan Âlâ, şunları kaydetti:
"Türkiye'de bürokratik devletten, demokratik devlete geçişin birçok aşamasını geride bıraktığımızı anlayamayan, anlayamamış bir yapı, bir ittifak. Türkiye'ye verdiği zarar büyük ama başarı şansı sıfıra yakın bir yapı. Böyle bir şey olamaz. Türkiye artık onları geride bıraktı. Şimdi bunu da aştı yoluna devam edecek. Türkiye'de siyasi iradeyi örselemeye siyasi iradeyi sandık dışında belirlemeye artık hiçbir ittifakın gücü yetmez. Herkes şunu öğrenecek iktidarın yolu sandıktan geçer."
Âlâ, Hatay ve Adana'da durdurulan tırlarla ilgili "Burada hukuk dışı bir organizasyon tespit edilmiştir" yönündeki açıklamalarının anımsatılması üzerine, konuyla ilgili soruşturmanın devam ettiğini ve oldukça bir aşama kaydettiğini bildirdi.
Türkiye'yi mücadele ettiği yapılara destek veriyormuş gibi göstermenin tahammül edilebilir bir şey olmadığının altını çizen Âlâ, "Böyle işleri devletimizin, milletimizin affetmesi mümkün değil. Mücadele edilen birimin dosyası açılarak bunlarla ilgili ilişki varmış gibi göstermek bir ihanettir. Vatana ihanetin tarifi budur" dedi.
"Başbakanı dinleyenler ihanet şebekesinin üyeleri"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çalışma ofisinde bulunan dinleme cihazıyla ilgili soruşturmanın sorulması üzerine Âlâ, bunun çok büyük casusluk faaliyeti olduğunu söyledi. Bu işin hem sorumlusu hem de uygulayıcısı olduğu tespit edilen rütbeli iki polisin yurt dışına gittiğini belirterek, soruşturma tamamlandığında uluslararası hukuk sisteminin devreye sokularak gereğinin yapılacağını bildirdi.
İki polisin birinin yakın zamanda, diğerinin ise çok önce yurt dışına çıktığını bildiren Âlâ, bu kişilerin hangi ülkeye gittiğini bildiklerini kaydetti. Bakan Âlâ, Başbakan'ın dinlenmesi işini yapanların ihanet şebekesinin üyeleri olduğunu ifade ederek, kayıp dinleme cihazlarının da soruşturulduğunu dile getirdi.
"MİT sınırlı ve berrak bir yetkiye sahip olacak"
MİT Yasası'nda öngörülen düzenlemeyle TBMM'nin gelişmiş ülkelerde olduğu gibi teşkilatın ne yapıp yapmayacağına karar vermesini hedeflediklerini belirten Âlâ, "Bunlar olumsuz değil olumlu şeyler. Her şey yasa içerisinde olsun. Meclis ne yapılıp ne yapılmayacağına karar versin" diye konuştu.
Devletin bazı kurumlarının olması gerektiği yerde bulunmadığını ama olmaması gerektiği yerde olduğunu ifade eden Âlâ, bunun bir düzene sokulması gerekliliğinin ortaya çıktığını vurguladı. Bakan Âlâ, yeni yasayla MİT'in sınırsız ama muğlak etkiden sınırlı ama berrak bir yetkiye sahip olacağını bildirdi.
Kendilerinin geldikleri yer, yaptıkları siyaset ve duruşları itibariyle belli bir cemaati ya da belli bir grubu hedef almalarının mümkün olmadığını vurgulayan Bakan Âlâ, devlet içerisinde paralel bir yapı gibi çalışan oluşuma karşı olduklarını, gelinen noktada bir grup yerine yanlışlıkların üzerine gidildiğini söyledi.
AA