Bakan Bağış: "ab Bakanlığı Olarak Biz Kendimizi Türkiye’nin Reform Mutfağı Olarak Görüyoruz”

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa Birliği’nin kapsamlı bir barış projesi olduğunu ancak kıtasal bir proje olarak kaldığını ifade ederek Türkiye’nin de bu projede yer alması ile küresel bir projeye dönüşeceğini söyledi.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AK Parti Kadıköy İlçe Teşkilatı tarafından düzenlenen sahur programına katıldı. Sahur programından önce AB sürecinde yapılan reformlarla ilgili bir konuşma yapan Bağış, “Türkiye’deki bir takım tabular geride kaldı. Artık her şeyi rahatlıkla tartışabiliyoruz. Hepimiz aynı fikirde olmayabiliriz. Ama beraber üretebilme kültürünü Türkiye’de özümsemeye başladık. Bütün bu saydıklarımın ardında aslında Türkiye’nin Avrupa sürecindeki attığı reform adımları var. Avrupa Birliği Bakanlığı olarak biz kendimizi Türkiye’nin reform mutfağı olarak görüyoruz. Her konuda Bakanlık’taki uzman arkadaşlarımızla bunun Avrupa’daki uygulamalarını inceliyoruz araştırıyoruz. Ve her Bakanlar Kurulu toplantısında Bakanlarımıza farklı farklı konularda dosyalar uygulama alternatifleri sunuyoruz. Bunların bir kısmı kabul ediliyor kanunlaşıyor. Bir kısmı zaman içerisinde kanunlaşıyor. Bir kısmı da Türkiye’nin daha hazır olmadığı konular olarak rafta tutuluyor” dedi.

Avrupa birliğinin aslında en kapsamlı barış projesi olduğunu vurgulayan Bağış,ancak bu birliğin kıtasal bir proje olduğunu Türkiye’nin üyeliği ile bunun küresel bir projeye dönüşeceğini söyledi. Kıbrıs Rum Kesiminin dönem başkanlığını da değerlendiren Bağış, “Ve biz tabii ki bugüne kadar tanımadığımız bir ülkeyi başkaları ona başkan diyor diye tanıyacak değiliz. Ben onu 23 Nisan’da devlet büyüklerinin koltuklara oturttuğumuz çocuklara benzetiyorum. Kendi aralarında ona başkan diyorlar. Oda hevesini alacak. Ama bir buçuk iki ay geçti. Türkiye’de hiçbir şey eksilmedi. Ne yaptık. Avrupa Birliği’nin tarihinde olmayan bir şeyi icat ettik. Avrupa Birliği Komisyonu Pozitif Gündem adı altında yeni bir süreç başlattı. Pozitif gündem fasıl açıp kapamaya bakmaksızın müzakerelerin devam etmesini sağlayacak, adeta müzakere sürecinde oluşturulacak bir köprü gibi yeni bir süreci başlattı. Komisyon pozitif gündem için üye ülkelerden yetki aldı. O yetkiyle de Türkiye ile 8 ayrı grupta çalışma grupları oluşturma sürecine gidildi” şeklinde konuştu.