Bakan Bağış Ap Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda'ya Sert Tepki Gösterdi

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Aya İrini Karakol Restoran’da International Herald Tribune Sport Business Summit etkinlikleri kapsamında akşam yemeğine katıldı.

Burada akşam yemeğine katılan Bakan Bağış, yemeğin ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bağış, “Arkadaşlar Sayın Swoboda’nın bunu söylemesi içi hangi teknik sebebi öne sürdüğünü bilmeden yorum yapmak doğru değil. Eğer İstanbul'da son bir hafta içerisinde ya da Türkiye’nin farklı yerlerindeki gösteriler ise bunlar son derece demokratik tepkilerdir. Bugün üyesi olmaya çalıştığımız AB üyesi ülkelerde de gösteriler olur. O ülkelerde de polisin aşırı güç kullandığı örnekler çoktur. Ama hiçbir ülkeye AB komisyonundan herhangi bir eleştiri dahi gitmemiştir. Çünkü bunlar standart prosedür çerçevesinde değerlendirilir. Eğer sayın Swoboda kendi ülkesi olan Avusturya da böyle bir olay olduğunda AB ile ilişkileri askıya aldırtmışsa veya AB herhangi bir üyesiyle olan ilişkilerinde böyle bir gösteri sonrası yada polisin güç kullanımı sonrası ilişkilerin askıya alındığının örneği varsa o zaman bunu değerlendirebiliriz. Ama sayın Swoboda Sayın Kılıçdaroğlu’nun randevusunu iptal etti. Ondan sonra Türkiye de bazı çevreler tarafından çok eleştirildi, şimdi kendi çapında bunu dengelemek için böyle bir söz söyleyip Sayın Kılıçdaroğlu’nu zor durumda bıraktım şimdi de hükümeti zor durumda bırakarak objektif olduğumu göstereyim gibi son derece yalın bir mantıkla yapmaya kalkıştıysa da ona yakıştıramadım. Çünkü kendisi saygı duyduğum bir siyasetçidir. Ama kısmetse ayın 25’nde Brüksel’e gideceğim ayın 26’sında kendisiyle randevum olacak. Gideyim bir konuşayım bakalım ne demek istiyor. Eğer bu konu gerçekten AB ile ilişkilerimiz açısından önemliyse o zaman AB’nin bu konularında içerisinde bulunduğu ifade özgürlüğü, gösteri özgürlüğü, yargı temel haklar ve insan hakları gibi konuların ele alındığı yirmi üç ve yirmi dördüncü fasılları neden açmıyor. Eğer gerçekten AB Türkiye de ki bu konularda hassas ise o zaman Sayın Başbakanımızın geçen haftaki konferansımızda da söylediği gibi AB yirmi üç ve yirmi dördüncü fasılların açılış kriterlerini belirlesin. Rum kesiminin ipoteğinden kurtulsun ve Türkiye’ye desin ki; kardeşim senin ülkende şu eksiklikler var bunları gidermek için şunları yapmanız gerekir. Bende onlara bakayım. AB üyesi ülkelerde gerçekten bunlar yapılıyor mu? Bugün AB üyesi İngiltere de ki gösteri özgürlükleri Macaristan’da ki ifade özgürlükleri Belçika’da ve Fransa’da ki özgülükleri kıyaslayalım. Bizde hatırlıyoruz İngilizlerin bundan 15 gün önce bir gösteri sonrası Londra sokaklarında neler yaşandı. Bizler de gördük. Ayrıca Sarkozy’nin iç işleri bakanı olduğu dönemdeki Fas ve Cezayir vatandaşlarının yapmış olduğu gösterilere Fransız polisinin nasıl tepki verdiğini bizde gördük. Dünyanın bir çok yerinde örnekler var, onlarla karşılaştırırız ondan sonra bizde gereğini yaparız. Ama eğer AB Türkiye’nin demokratikleşmesinden, şeffaflaşmasından, insan haklarından, ifade özgürlüğünden, gösteri yapma hakkından çok çok hassas ise o zaman bu yirmi üç ve yirmi dördüncü fasılların önündeki engelleri hep birlikte kaldıralım" dedi.