Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, okullarda Kürtçe’nin seçmeli ders olarak okutulmasıyla ilgili, “Eğer bizim çocuklarımız okullarında İngilizce, Fransızca ve Almanca öğrenebiliyorsa, neden Kürtçe, Arapça, Farsça da öğrenmesin.” dedi.
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında konuşan Egemen Bağış, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı okullarda Kürtçe’nin seçmeli ders olarak okutulmasına değindi. Bağış, “Bundan 15 yıl önce ülkemizde insanlar Kürt’üm demeye korkarken bugün devletin televizyonu günde 24 saat Kürtçe yayın yapıyor. Başbakanımız iki gün önce açıkladı. Okullarda seçmeli Kürtçe derslerinin başladığı bir döneme doğru gidiyoruz. Eğer bizim çocuklarımız okullarında İngilizce, Fransızca ve Almanca öğrenebiliyorsa, neden Kürtçe, Arapça, Farsça da öğrenmesin. Öğrencilerimiz Shakespeare’nin, Servantes’in eserlerini öğrenirken, neden Mevlana’nın Farsça eserlerini, Fetiye Seyran’ın Kürtçe eserlerini öğrenmeden mahrum bırakılsın?” ifadelerini kullandı.
Fatih projesine de değinen Bağış, “Fatih projesi sadece Türkiye’nin 16 milyon öğrencisinin eline birer tablet bilgisayar verme projesi değildir. Fatih Projesi ile her çocuğumuzun internet aracılığı ile Harvard Üniversitesi’nin kütüphanesine bağlanabilmesi, Oxford Ünversitesi’nde son tartışmaları takip edebilmesi, bilgiye dayalı fikir sahibi olabilmesini sağlayacak. Geleceğe yatırım budur. 20 yıl sonrası Türkiye’yi bir düşünün. Hollanda nüfusu kadar öğrenciye dünya ile iletişim kurma imkanı sağlıyoruz. Gerçek vatanseverlik budur.” dedi.
Leyla Zana’ya mahkumiyet verilmesiyle ilgili de konuşan Bağış, şunları söyledi: “Dün Karma Parlamento Komisyonu (KPK) toplantısında bana Leyla Zana davasını çok sordular. Bu konu hakkında onlara şunu söyledim; ‘sizin ülkenizden biri çıksa dese ki El Kaide’nin terör örgütü olduğuna inanmıyorum. El Kaide insanları öldürmek için kullandığı silahları bir güvence olarak görüyorum. El Kaide’yi bir özgürlük mücadelesinin temsilcisi olarak görüyorum. Bin Ladini de bir kahraman olarak görüyorum dese’ sizin yargınız yan gelip yatacak mı? Bazı şeylere doğru perspektiften bakmak lazım.”
Türkiye’nin darbe dönemlerinden ders alması gerektiğini belirten Bağış, “Eğer Türkiye’de 27 Mayıs 1960 darbesi incelenseydi, 1971 muhtırası yaşanmazdı. 1971 muhtırası biraz irdelenseydi 1980 darbesi yaşanmazdı. 1980 darbesinden sonra demokrasi kendi kültürüne biraz daha sahip çıkabilseydi 28 Şubat ayıbı bu ülkede yaşanmazdı. Geçmişle kavga etmeyeceğiz ama geçmişten çıkarılması gereken dersleri çıkarıp geleceğe emin adımlarla yürüyeceğiz.” şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz