Bakan Bağış: “izmir’de Artık Yıldırım Gibi Bir Milat Ortaya Konacak”

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İzmir’de yaşanan sel felaketinin kentin on yıllardır nasıl kötü yönetildiğini ortaya koyduğunu belirterek, “Ümit ediyorum ki artık yıldırım gibi bir milat ortaya konacak” dedi.Bakan Bağış, Conrad Otel’de düzenlenen “Dünya Akıllı Şehirler Zirvesi”ne katıldı. Zirveye Bağış’ın yanı sıra Gürcistan Acara Bölgesel Yönetimi Başkanı Archil Khabadze, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Yardımcısı Davut Kavranoğlu’nun yanı sıra çok sayıda konuk katıldı. Zirvenin açılışında konuşan Bakan Bağış, İzmir’in Expo 2020 adaylığı için önemli bir gün yaşandığını ifade ederek, “İzmir’in Expo 2020 adaylığıyla ilgili inşallah güzel haberler bekliyoruz. Hem Ulaştırma Bakanımız Sayın Binali Yıldırım Bey, hem Kültür ve Turizm Bakanımız Ömer Çelik Bey orada yoğun bir kulis çabası içerisindeler. Maalesef biz Expo 2020’ye hazırlanırken İzmir’in aslında akıllı şehirciliğe başlamasının önemine son günlerde İzmir’in bir sel felaketi sonucunda yaşadıklarıyla bir kez daha anladık. Maalesef bu sel felaketi, İzmir’in on yıllardır nasıl kötü yönetildiğini ortaya koyuyor. Ümit ediyorum ki İzmir’de 30 Mart akıllı şehirciliğin başlamasının dönümü olacaktır. Ümit ediyorum ki artık yıldırım gibi bir milat ortaya konacak ve İzmir’de yeni bir heyecanı akıllı şehirlerde atması gereken adımları atacaktır. Hem Expo 2020, hem 30 Mart neticesi İzmir’in ve İzmirliler’in yüzünü güldürür ve İzmir’de akıllı şehirler dünya tarihinde yerini alır. Kentler uzun yıllarda kurulur, fakat 1 saatte yıkılabilir. Bu açıdan bireyler her açıdan 21. yüzyıla uçarak girmişken, şehirler hala ortaçağ aklıyla yönetilemez. Bu yüzden İzmir’de yaşanan bu sorunları bizim insanımız gerçekten hak etmiyor. Biz kendimizle birlikte şehirleri de daha üst konumlara çıkaracak , update edecek müdahaleleri mutlaka birlikte bulmalıyız” ifadelerini kullandı.İstanbul için iki tarihin dönüm noktası olduğunu vurgulayan Bağış, “İstanbul'un halini, geçmişin mega köyünden mega kente geçişindeki emekleri de hiçbir zaman unutmamak lazım. Çok değil bundan 20 yıl önce İstanbul’da çöp dağları patladığında 38 kişi hayatını kaybetti. Çok değil bundan 15-20 yıl evvelinde berberlerin su sıkıntısı yüzünden gazozla tıraş yaptığı, susuzluktan insanların bel fıtığı olduğu dönemleri yaşıyorduk. Gazetelerin kuponla gaz maskesi dağıttığı, hava kirliliğine karşı başka önlem alınmadığı günleri İstanbullular çok iyi hatırlarlar. İstanbul’un dönümünde iki önemli tarih vardır. Biri 1453’tür, diğeri 1994’tür. Birinde peygamberimizin müjdesine nail olduğu İstanbul fethedildi. 1994’ten bu yana da Tayyip Erdoğan ve arkadaşları İstanbullular’ın gönüllerini fethediyor. İstanbul’a hak ettiği değeri vermek için muazzam bir çaba ortaya konuyor” şeklinde konuştu.