Bakan Bağış: “turizm Gelirlerimizin Zarar Görmemesi İçin Çaba Sarf Ediliyor”

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye’de yaşanan olayların turizme olumsuz etki yaratmaması için Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın hummalı bir şekilde çalıştığını belirterek, “Turizm gelirlerimizin zarar görmemesi için, gerçek Türkiye imajının dünyaya anlatılabilmesi için çaba sarf ediliyor” dedi.

Bakan Bağış , Haliç Kongre Merkezi'nde "İstanbul TV Forum ve Fuarı"nın açılışına katıldı. Burada konuşma yapan Bakan Bağış, “ İletişim günümüzün en önemli konulardan bir tanesi. Batı birçok tanımlaması var ama İstanbul’un yıllardır peşinden koştuğu bir hayali var. Oda olimpiyatlara evsahipliği yapmak. Olimpiyatlara evsahipliği yapmamız 2020’de gerçekten o farklılıkların spor centimenliği içerisinde bir arada kaynaşabilmesini sağlamamız aslında olimpiyat ruhunu güçlendirmek adına da çok önemli bir platform oluşturacak. Birçok uluslararası konuda olduğu gibi olimpiyatların İstanbul’umuza gelmesi konusunda da en önemli engel önyargılar” dedi.

Bakan Baış Avrupa Birliği sürecinde de en önemli engelin ön yargılar olduğunu söyledi. Bakan Bağış,

Son 3 hafta içerisinde ön yargıları daha da kamçılamak için bazı uluslararası medya kuruluşlarının Türkiye’nin imajına ciddi zarar verdiğini belirterek, “Suriye’de günde ortalama 100-150 kişi kendi devleti tarafından katlediliyor. Dünyanın pekçok yerinde doğal afetler, krizler, gösteriler, eylemler, çatışmalar gerçekleşiyor ama maalesef Türkiye’de yaşanan olaylar sanki dünyanın en önemli hadisesiymiş, sanki gerçekten büyük bir çatışma yaşanıyormuş, hatta bir iç savaş yaşanıyormuş gibi lanse edildi. Televizyonculukta reytingler elbette önemlidir ama doğru bilgiyi paylaşmak bence çok daha önemlidir. İşin etik yönünü bugün bu konferansta mutlaka tartışmamız gerekir. Panzerlerin altında kalmakla öldürülmekle, birçok kişinin kolunun bacağının kırıldığını yakıldığını iddia etmekle bir korku tüneline sokmaya çalıştılar. Türkiye gerçekten bu konuda bizim de standartlarımız gözden geçirmek gerekirken, batı medyasının da kendi standartlarını gözden geçirmesi için belki de bir öncü rol oynamamız gerekir. Saatlerce süren yayınlarla dünyanın en önde gelen kanalları Türkiye’de çok farklı bir tabloyu çizmeye çalıştılar” diye konuştu.

Bakan Bağış, yaşanan olayların turizme olumsuz etki yaratmaması için Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın hummalı bir şekile çalıştığını da söyledi. Bakan Bağış, “Kültür ve Turizm Bakan Yardımcımız şu anda bakanlığın bütün personelleri ile birlikte sayın bakanımızın önderliğinde hummalı bir çaba içerisindeler. Turizm gelirlerimizin zarar görmemesi için gerçek Türkiye imajının dünyaya anlatılabilmesi için çaba sarfediliyor” dedi.

Bakan Bağış, bazı Avrupalı siyasilerin tek taraflı yayıncılığın etkisi altında kaldığına da dikkat çekti. Bakan Bağış, “Maalesef batı medyasının yaptığı bu tek taraflı yayıncılıktan etkisi altında kalan bazı Avrupalı siyasiler de Türkiye ile ilgili yerli yersiz demeçler verdiler. Kimileri başından itibaren Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine karşıydı onlar için ele geçmez bir fırsat doğmuştu. Kimileri de gerçekten bu yayınların etkisi altına kaldı, yıllardır destek verdikleri Türk demokrasisinde acaba yanlış şeyler mi oluyor endişesiyle bir takım demeçler geldi. Türkiye’nin Avrupa Birliği değerleriyle hiçbir sorunu yok. Biz Avrupa’nın önyargılarına rağmen Avrupa Birliği standartlarının da ötesinde Cumhuriyetimizi kuran Mustafa Kemal Atatürk’ün hedef gösterdiği çağdaş medeniyetler seviyesini yakalamak için durmak yok yola devam diyerek çalışmalarımızı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

“ONLAR DURA DURSUN BİZ ÇOK ÇALIŞACAĞIZ”

Bakan Bağış konuşmasında “Duran Adamlar”ı da eleştirdi. Bağış, “Biz yoğun bir şekilde çalışırken, kimileri de ‘Duran Adam’ olmayı tercih ediyor. Onlara da saygı duyarız onların durmalarında hiçbir mahsur yok. Onlar dura dursun biz çok çalışacağız. Biz çabalayacağız çünkü bu millet herşeyin en iyisine layık” dedi.

“Avrupa Birliği fasıl açmış açmamış önce onlar zihinlerini açmaya baksınlar” diyen Bakan Bağış sözlerini şu şekilde tamamladı;

“Önce onlar iğneyi kendileri sonra çuvaldızı getirsinler benim göğsüme saplasınlar.

Bugün Avrupa’da bu tür gösterilerin olmadığı bir şehir kalmadı. Bu tür gösterilerde polisin yetki sınırlarını aştığı, aşırı güç kullandığı şehir de kalmadı. Sorun sadece Türk polisi midir? Dünyada güvenlik güçlerinin sınırını aştığı örnek sadece İstanbul’da mı görülmüştür. Türkiye’de dün çadırı yakan görevliler de gözaltın alındı, İzmir’de polisimiz de açığa alındı. Basınımız haberi verirken, mutlaka o kamusal sorumululuğunu hissetmesi gerekir. “