Bakan Bağış'ın '25 Mayıs Etik Günü' Mesajı

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "Etik değerlerin özümsenmesi ve işlerlik kazanması, toplumsal ve kurumsal anlamda etik kültürünün geliştirilmesiyle yakından alakalıdır" dedi.

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, '25 Mayıs Etik Günü' dolayısıyla mesaj yayınladı. Etik değerlerin etkin şekilde çalışan bir demokrasinin olmazsa olmazlarından olduğunu belirten Bağış, etik ilkelere aykırı davranışların yönetimde bozuklukları ve beraberinde güven kaybını getirmesinin kaçınılmaz olduğuna dikkati çekti. Bağış, "Bilhassa Avrupa ülkelerinde, küresel ekonomik krizin ortaya çıkışında görevini etik değerlere uygun şekilde ifa etmeyen kurumların ve yöneticilerin oynadığı rol dikkate alındığında bu gerçek daha iyi görülecektir. Önemli sosyal sorunlara ve siyasi bunalımlara yol açan kriz, yönetim kademelerine karşı güveni önemli ölçüde sarsmış, 'güven açığı' meselesini, kamu yönetiminin en önemli problemi haline getirmiştir" dedi.

Küresel ekonomik krizi en az hasarla atlatan ve ekonomik istikrarını koruyan Türkiye'nin son dönemde kamu yönetiminde sergilenen etik yönetim anlayışı ile pek çok Avrupa Birliği ülkesi için örnek gösterilen bir ülke haline geldiğine dikkati çeken Bağış, "Tüm kamu kurum ve kuruluşlarımızda hassasiyetle uygulanan etik kuralları, kamu kaynaklarımızın suistimal edilmesinin önüne geçerek kuşkusuz son derece mühim bir vazife icra etmiştir. Türkiye, Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde halkına hizmeti esas alan, dürüst ve ahlaklı bir yönetim anlayışının simgesi haline gelerek, etik olmayan yönetim anlayışına isyan eden yanı başımızdaki coğrafyanın insanlarına da ilham kaynağı olmuştur" ifadelerini kullandı.

Bakan Bağış, son 11 yılda hızlı bir yeniden yapılanma sürecini başarıyla tecrübe eden Türkiye'nin, kamu yönetiminde etik değerlerin kökleşmesi yönünde de önemli adımlar attığını ve gerek yasal gerek kurumsal altyapısını sağlamlaştırdığını belirtti.

Bir toplumun ve devletin öz sermayesi olan etik değerlerin toplumun ve toplumun örgütlenmiş hali olan kamu kurumlarının ancak kendi içinde geliştirip içselleştirebileceği, ödünç alınamayan, ikame edilemeyen ve dışarıdan ithal edilemeyen unsurları olduğunu bildiren Bağış, açıklamasında şunları kaydetti:

"Sayın Başbakanımızın da dikkat çektiği gibi, sahip olduğumuz köklü tarihsel miras, bize bu noktada ışık tutacak özgün örnekler ile doludur. Bunları günümüze taşımak ve kamu yönetiminde evrensel düzeyde kabul görecek etik ilkelerin gelişimine ve uygulanmasına katkı sunmak noktasında kararlıyız. Bu noktada Şeyh Edebali'nin 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' düsturu Hükümetimizin temel şiarıdır. Avrupa Birliği sürecinin de bu çerçevede önemli bir katkı sağladığına inanıyoruz."

Etik değerlerin özümsenmesi ve işlerlik kazanmasının, toplumsal ve kurumsal anlamda etik kültürünün geliştirilmesiyle yakından alakalı olduğunu belirten Bağış, "Etik Günü ve Etik Haftası'nın, etik bilincinin dünyada daha geniş ölçekte karşılık bulmasına vesile olmasını diliyor, Hükümet olarak bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonra da bunun takipçisi olacağımızın altını çiziyorum" dedi.