HABER

Bakan Bayraktar'a 'sadaka' tepkisi

Sağlıkçılar, Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar'ın kanser tedavisi gören ve kendisinden ilaçlarının temininde yardım isteyen üniversite öğrencisi kadının cebine para koymasına tepki gösterdi.

ANKARA (ANKA) - Sağlıkçılar, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın kanser tedavisi gören ve kendisinden ilaçlarının temininde yardım isteyen üniversite öğrencisi kadının cebine para koymasına tepki göstererek, olayın AK Parti'nin "sadaka kültürü" anlayışının bir yansıması olduğunu belirtti.

Bakan Bayraktar, iki günlük Trakya gezisi kapsamında dün Edirne'de, kanser tedavisi gören ve kendisinden ilaçlarının temini için yardım isteyen üniversite öğrencisi kadının cebine para koyup, "Al işte bu parayı. Başka ne yapacağım? Onları sen kendin al. Parayı al, cebinden düşürme" demişti.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Dr. Bayazıt İlhan, ANKA'ya yaptığı değerlendirmede, "talihsiz" olarak nitelediği olayın, "sağlığı, sosyal güvenceyi hak olmaktan çıkarıp sadaka kültürüne dönüştüren bir anlayışın yansıması" olduğunu söyledi. Tablonun, sağlığa, sosyal güvenceye nasıl bakıldığının göstergesi olduğunu belirten İlhan, "Sağlık bir haksa, zaten kanser hastalarının tedavilerine zorlanmadan ulaşabilmeleri gerekiyor. Son yıllardaki sağlık politikalarının sonucu olarak, kanser hastaları ilaçlarına ulaşamıyor, hastalarımız mağdur hale geliyor" dedi.

-"HÜKÜMET, HER ŞEYE SADAKA KÜLTÜRÜYLE BAKIYOR"-

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Başkanı Çetin Erdolu, olayın, temelde Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın (SDP), sağlık hizmeti almaya getirdiği mali yükle ilgili olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

"SDP ile sağlık, alınıp satılan bir mal gibi ticarileştirilmiştir. İnsanlara sağlık hizmetine erişebilmek için birçok kalemde para ödeme, Genel Sağlık Sigortası (GSS) ödeme zorunluluğu getirildi. Sağlık hizmetinin finansmanı SGK'ya devredildi. SGK'ya, ilaçların kapsam içinde olup olmayacağını, hastalık tedavilerinin kapsam içine alınıp alınmayacağını düzenleme yetkisi verildi. SGK da, bazı ilaçların kapsam dışına çıkarılması şeklinde bir düzenleme getirdiği için kanser ilaçları, ilaç politikaları doğrultusunda birtakım ilaçların ithalinde problemler yaşanmaktadır. Kanser tedavisi görenlerin ilaçlarını temin konusunda Türk Eczacıları Birliği (TEB) çaba harcıyor olsa da, bu herkesin ilaca ulaşmasını sağlamıyor. Hükümetin bir üyesinin olaya sadaka kültürü çerçevesinden bakması, Hükümetin tüm sosyal olaylara bakış açısından farklı değildir. Hükümet, her şeye sadaka kültürüyle bakıyor ve bunu da sosyal devlet diye adlandırıyor."

-"SOSYAL DEVLETİN ANLAMI HARÇLIK VE KÖMÜRE İNDİRGENDİ"-

Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci de Türkiye'de sosyal devletin anlamının, "harçlık, makarna ve kömüre" indirgendiğini dile getirerek, şunları ifade etti:

"Devletten yardım denilince bunlar akla gelir oldu. Oysaki insanımız sosyal devletten kendisine ilaç bulamadığı, tedavi olamadığı zaman yardım etmesini istiyor. Üniversite öğrencisi kızımızın da Edirne'deki feryadı sırasında yaşanan olaylarda tüm bunların bir kez daha ortaya çıktığı bir olay olmuştur. Devleti yönetenlerden biri de bu modaya uymuş ve yardım diyene harçlık vermeyi en büyük yardım zannetmiştir. Bu tavır yakışmamıştır. Fakat ne yazık ki, Türkiye'de sosyal devlet bu anlayıştan kurtarılmadığı sürece daha nice böyle vakaları yaşamaya devam ederiz."(ANKA)

En Çok Aranan Haberler