Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Yüksek Askeri Şura'nın (YAŞ) yapısının değişmesine ilişkin, "Baktığınızda sayısal çoğunluk da değişti ve oradaki yapıda çok farklı bir hale geldi. Artık milletin iradesi doğrultusunda bir terfi, değişme ve gelişme olacaktır. Bu son derece önemli bir konu. Demokratik bir denetim ve demokratik denetimin de bir noktada belirleyici olduğu bir yapı ortaya çıkıyor." dedi.
Bozdağ, 24 TV'de katıldığı programda, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, soruları yanıtladı.
Olağanüstü hal (OHAL) kapsamında yayımlanan Kanun Hükmünde Kararnameye göre, YAŞ'ın yapısında değişiklik yapıldığının ve Adalet Bakanının da YAŞ üyesi olduğunun hatırlatılması üzerine Bozdağ, 15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye'de büyük bir kriz ve tehlikenin atlatıldığını belirterek, AK Parti hükümetlerinin her krizden sonra söz konusu krizlerin tekrar yaşanmaması için tedbirler aldığını ifade etti.
Bakan Bozdağ, "Darbe teşebbüsleri geçmişte başarılı olduktan sonra yan gelip yatılmış. Adeta her darbe, bir sonraki darbenin geri sayımının başladığı an olmuş. 60, 72, 82 olmuş, baktığınızda geriye dönük hiçbir adım atılmamış. Neden darbeler oluyor sorgulanmamış. Darbeleri ortadan kaldırmak, bir daha darbe yapılmayacak iklimi, alt yapıyı oluşturmak için ne yapılması lazım bunun üzerinde durulmamış." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de Türk Silahlı Kuvvetlerinin milletin ordusu olma vasfını daima koruması ve geleceğe taşımasının son derece önemli olduğunu vurgulayan Bozdağ, darbe teşebbüsünün "Peygamber ocağı" olan ordunun "FETÖ'nün ocağı"na, "milletin ordusu" olan ordunun "FETÖ'nün ordusu"na nasıl dönüştürüldüğünü ortaya koyduğunu bildirdi.
- "Milletin iradesi doğrultusunda terfi olacaktır"
Ordunun, "Milletin ordusu" vasfını koruyacak tedbirlere ihtiyacı olduğunu anlatan Bozdağ, "Bunlardan birisi, Yüksek Askeri Şura'nın yapısının değişmesi ve sivilin ağırlığının orada artması, terfilerde belirleyici iradenin sivil irade olması anlamını taşımaktadır. Baktığınızda sayısal çoğunluk da değişti ve oradaki yapıda çok farklı bir hale geldi. Artık milletin iradesi doğrultusunda bir terfi, değişme ve gelişme olacaktır. Bu son derece önemli bir konu. Demokratik bir denetim ve demokratik denetimin de bir noktada belirleyici olduğu bir yapı ortaya çıkıyor." değerlendirmesinde bulundu. Sivillerin çoğunlukta olduğu bir yapının ortaya çıktığına dikkati çeken Bakan Bozdağ, bunun da doğru bir yapı olduğunu, dünyadaki örneklere de baktıklarını kaydetti.
Kuvvet komutanlarının Milli Savunma Bakanı'na bağlandığının hatırlatılması üzerine Bozdağ, Türkiye'de bugüne kadar herkesin kuvvet komutanlıklarının Milli Savunma Bakanlığına bağlanmasını söylediğine işaret etti.
Darbe girişiminin ardından, büyük demokratikleşme adımlarını atma gereğinin ortaya çıktığını belirten Bozdağ,şunları söyledi:
"Çünkü ne kadar demokratikleşirsek bu, darbeyi önleyecek gücü de yukarı çekecektir. O nedenle sivil iradeye kuvvet komutanlıklarının bağlanması son derece önemli. Tabii askeri gereklilikler ve onunla ilgili sevk ve idare kısmı yine Genelkurmay Başkanı'na ait olacaktır ama pek çok görev, yetki Milli Savunma Bakanlığına geçmiş oldu. Milli Savunma Bakanlığının teşkilat yapısı da oldukça önemli ölçüde değiştirildi ve diğer bakanlıkların teşkilat yapıları gibi genel müdürlükler oluşturuldu, teftiş başkanlığı getirildi."
Son Kanun Hükmünde Kararnameye göre, Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde 9 genel müdürlük, 5 müsteşar yardımcılığı, 1 müsteşar, Teftiş Kurulu Başkanlığı ve bazı daire başkanlıkları ile bağlı komutanlıklar olduğunu ifade eden Bozdağ, söz konusu teşkilat yapılarında askerlerin yanı sıra sivillerin de görevlendirilebileceğini aktardı.
Bozdağ, Milli Savunma Bakanlığının teşkilat yapısı ve fonksiyonundaki değişikliğin büyük reform olduğunu ifade etti.
- "Ayrımcı yaklaşımı ortadan kaldırdık"
Askeri okulların tamamının kapatıldığını anlatan Adalet Bakanı Bozdağ, sözlerine şöyle devam etti:"Bu Fetullahçı Terör Örgütü, okulların kaynaklarına kadar sinmiş vaziyette. Orta öğretime başlamadan, ilkokulun birinci aşamasındaki kısımdan başlayarak... Eskiden soruları vererek bir noktaya, oraya öğrencileri sokuyordu, Türkiye'nin içerisinden bir seçme yapıyordu ama son noktaya geldiği zaman artık Türkiye'nin içerisinden de bir seçme yapmıyor, kendi mensuplarının çocukları içerisinden seçme yapar bir noktaya getirmiş durumda.
FETÖ'nün içerisinden Türk Silahlı Kuvvetlerine geçişin olması Türkiye için büyük bir tehdittir ve biz kaynağı genişlettik, 'lise ve dengi okullar' dedik. Hem liselerden hem de diğer bütün meslek liselerinden, dengi okullardan mezun olan bütün yavrularımız bu sınavlara girebilecekler, ter döküp, emek verip kazandıklarında Türk ordusunun şerefli bir mensubu olma imkanını bulabileceklerdir. Buradaki antidemokratik kısıtlamayı ve ayrımcı yaklaşımı da ortadan kaldırdık herhangi bir grubun veya yapının kendi içerisinden Türk Silahlı Kuvvetlerine kaynak oluşturma kabiliyetini de yok ettik."
Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde kurulan Milli Savunma Üniversitesi'nin rektörünün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dekanlarının, dekan yardımcılarının bakan tarafından atanacağını açıklayan Bozdağ, üniversitede görev yapacak öğretim görevlilerinin hem sivil hem de askerlerden olabileceğini, kurmaylıkla ilgili kısmın yüksek lisans ve doktora eğitimi düzeyinde yapılacağını bildirdi.
Adalet Bakanı Bozdağ, "Çocuklarımızın yetişirken demokrasi, hukuk devleti, insan hakları, milli iradenin üstünlüğü ve anayasal düzen, hürriyetler gibi konularda daha işin başında kendisini geleceğin cumhurbaşkanı gibi, bir darbe olursa o darbenin bir numarası gibi algılayan bir psikolojinin ötesinde tamamıyla ülkesine, milletine, devletine hizmet psikolojisi içerisinde ve insan haklarını, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü koruyan, çağa ve dünyaya açık bir yapı içerisinde yetiştirilmesi son derece önemli." değerlendirmesinde bulundu.
Adalet Bakanı Bozdağ, bir soru üzerine, Türkiye'de askeri ve adli yargı olmak üzere, iki ayrı yargının bulunduğunu, bunun da iki ayrı devlet görüntüsü verdiğini belirtti.
Hukuk devletinde, yargı, usul ve esasın tek olacağını ancak Türkiye'de usul, esas ve yargının ayrı olduğunu, çift başlılık, çift devlet görüntüsü ortaya çıktığını ifade eden Bozdağ, "Demokratikleşen bir Türkiye'de, hukuk devletine inanmış bir Türkiye'de yargının birliğini konuşmak, Askeri Yargıtay ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ni kaldırarak, Yargıtay ve Danıştay'da birleştirmek son derece önemlidir. Bu adım siyasi partilerimizle konuşularak atılacak bir adımdır." diye konuştu.
Bozdağ, başka bir soru üzerine, Genelkurmay Başkanlığının, cumhurbaşkanına bağlanması konusunun da muhalefet partileriyle görüşüleceğini kaydetti.
Anayasaya göre, cumhurbaşkanının başkomutan olduğunu ancak başkomutan ile ordu arasındaki ilişkide bir boşluk bırakıldığını ve son yayımlanan KHK'da böyle bir bağ da kurduklarını hatırlatan Bozdağ, şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanı ve başbakanın, kuvvet komutanlıklarından ve onlara bağlı olan birimlerden doğrudan bilgi alma ve onlara doğrudan emir verme ve onların da bu emirleri yerine getirmelerine ilişkin bir düzenleme de son KHK içerisinde yer almıştır. Ama anayasal planda, çerçevede madem ki ordunun başkomutanıdır, öyleyse başkomutanı olduğu ordunun da başkomutana bağlı olması gerekir. Esasında bunun aksini düşünmek kabul edilebilir bir şey değil. "
Bakan Bozdağ, bir soru üzerine, ABD ve AB üyesi ülkeler ve başka ülkelerin, Türkiye ile irtibatı kopmuş olan veya Türkiye düşmanları kişilerin gözüyle Türkiye'de olup bitenleri değerlendirdiğini, bu nedenle de bugüne kadar yaptıkları analiz ve değerlendirmelerde yanıldıklarını vurguladı.
Amerika adına Türkiye'yi takip edenlerin, muhaliflerin gözüyle takip etmeye çalıştığını belirten Bozdağ, algı operasyonu yapanların, gerçekleri çarpıtanların gözüyle Türkiye hakkında karar verilmemesi gerektiğini kaydetti.
Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak isteyenlere Türkiye'yi çıplak gözle ve objektif şekilde değerlendirmeleri tavsiyesinde bulunan Bozdağ, "Fetullah Gülen'in teröristlerinin veya başka terör örgütlerinin mensuplarının yayınları veya analizleri üzerinden Türkiye'yi okumaya devam ederlerse daha çok yanılacaklardır. Daha çok yanlış kararların altına imza atacaklardır." dedi.
- "Herkese karşı takiye yapıyorlar"
ABD gibi büyük bir devletin Fetullah Gülen gerçeğini okuyamadığını söylemenin ABD'ye haksızlık olacağını ifade eden Bozdağ, şöyle devam etti: "Amerika, Fetullah Gülen gerçeğini, bunun Türkiye için oluşturduğu tehdidin benzerini, ABD ve başka ülkeler için de oluşturduğunu okuyamıyorsa o zaman Amerika acınacak durumda demektir. Bunu göremiyorsa, Amerika büyüklüğüne de bu yakışmaz. Fetullah Gülen'in oluşturduğu yapı çok gizli bir yapı. Belki dünya kuruldu kurulalı bu kadar gizli bir yapı var mı bilmiyorum. Yani herkese karşı takiye yapılıyor. Karı kocaya karşı, koca karıya karşı, çocuklar kardeşlere, anne babaya karşı, anne, baba evlatlara karşı takiye yapıyor. Zaman zaman söyledim, bunlar o kadar takiye anlayışında ileri gidiyorlar ki haşa, Allah'a karşı bile takiye yapabileceklerini zannediyorlar, o kadar da ileri gidiyorlar. Bunları ayırt etmek çok zor."
ABD'nin, darbe girişiminin arkasında Fetullah Gülen'in olduğunu bildiğini ve bunun ispat için de delile hacet olmadığını anlatan Adalet Bakanı Bozdağ, ABD yönetiminin, Gülen'i iade etmediği takdirde bunu, demokrasiye inanmış halkına anlatamayacağını kaydetti.
- "Gülen, ABD izin vermezse kaçamaz"
Fetullah Gülen'in kaçacağı yönünde bilgiler geldiğine dikkati çeken Bozdağ, Gülen'in acilen yakalanarak, Türkiye'ye iade edilmesi gerektiğini bildirdi. Bozdağ, bir soru üzerine, "Fetullah Gülen, ABD izin vermezse zaten kaçamaz. Oradan ayrılıp, başka bir ülkeye kaçarak gidersek, bu yine ABD'nin ona izin vermesiyle olacaktır. Çünkü ABD içerisinde Türkiye'de böylesi bir darbe teşebbüsünü gerçekleştirmiş bütün dünyanın günlerdir konuştuğu bir kişinin öyle ABD'nin haberi olmaksızın, sıvışıp, oradan bir yere gittiğini söylerlerse buna dünya güler." diye konuştu.
Twitter kullanıcısı Fuat Avni
Sosyal medyada ’Fuat Avni’ olarak bilinen Twitter hesabıyla ilgili konuşan Bakan Bozdağ, "Bir şema ortaya çıktı. Ankara’da yürüyen davada biliyorsunuz örgüt şemasına ilişkin iddianamede bir şema çıktı. Başka davalarda da başka şeyler var. Bu darbe teşebbüsünün ortaya çıkardığı gerçekler var. Ben bütün bunlara rağmen bu yapının halen gizli hücrelerinin olduğuna inanıyorum. Çünkü çok gizlenmiş bir yapı. Kritik yerlerde bundan sonra bunların bulunacağına ihtimal vermiyor. Bakın Fuat Avni ne oldu? Kesildi. Devlet artık bunları temizleme kararı aldı. Bu temizlik devam edecektir. Dolayısıyla devlet içerisinde şuanda yerleşmiş yapıları tasfiye ediliyor. Kalanlarda tasfiye edilecektir." dedi.
- "Darbecilere meydan okundu"
Kamuoyunda, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin yapılacak yargılamanın canlı yayınlanması konusunda talepler bulunduğunun anımsatılması üzerine Bozdağ, televizyonda yayınlama anlamında bir aleniliğin yasalarda olmadığını kaydetti. "Cumhurbaşkanı bugün Almanya'da yapılacak bir mitinge sinevizyonla bağlanacaktı. Ama Alman Anayasa Mahkemesi bunu reddetti, böyle bir şeye hakkı var mı?" sorusu üzerine Bakan Bozdağ, şu yanıtı verdi:
"Almanya'nın Sayın Başbakanı'na ve Anayasa Mahkemesi yetkililerine soruyorum, siz Türkiye'ye gelince yüz perdeden demokrasi cümleleri kuruyorsunuz, peki bir legal toplantıya Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'nın sinevizyonla katılıp, görüşlerini açıklamasının engellenmesi demokrasinin hangi ilkesine uygun? Hukuk devletine uygun mu? Değil. Bu Avrupa'nın demokrasi konusunda samimi olmadığının bir göstergesidir. Türkiye'de demokrasiye sahip çıkmanın destanı yazıldı. Darbecilere meydan okundu ve belki dünyada böylesi bir kanlı darbeyi ölüme koşarak bastıran tek millet Türk milleti. Ama bunu gören yok, takdir eden yok, 'darbeciler kaybetti' diye üzülen çok."
AA