Bakan Çağlayan "tasarruf Konusunda Çok Karamsar Değilim"

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'de tasarruf oranlarındaki düşüşe ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bakan Çağlayan, "Ben tasarruf konusunda çok karamsar değilim ancak tasarruf konusunda almamız gereken önemli tedbirler var" dedi.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, katıldığı Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Lojistik Master Plan Toplantısı"nın ardından, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Çağlayan basın mensuplarının tasarruf oranlarındaki düşüşüne ilişkin soruları üzerine, "Herhangi bir alarm söz konusu değil.Türkiye maalesef bu tasarruf konusunda son yıllarda tasarruf oranı giderek düşen yüzde 12'ler civarında şuanda korumakta zorlanan bir yapıda. Ben tasarruf konusunda çok karamsar değilim ancak Sayın Başbakanımız da her fırsatta ifade ediyor 'Türk insanı mutlaka ayağını yorganına göre uzatacak, tedbirleri almalı.'. Tasarruf konusunda almamız gereken çok önemli tedbirler var. Ancak şunu da kabul etmeliyiz ki Türkiye geçmiş dönemlerde yaşayamadığı bazı şeyleri bugün itibariyle yaşıyor. Türk insanının bundan yedi yıl önce milli geliri 3 bin 500 dolardı. Bugün geldiğimiz nokta 16 bin 17 bin dolar civarındadır. Milli gelir kişi başına 10 bin 44 dolardır. 1 milyar 745 dolarlık cep telefonu ithalatı yapılmıştır. Bu sadece resmi rakamlardır. Türk insanının ortalama 11 ayda bir telefon değiştirdiğini ifade etmiştim. Türk insanı kazandığıyla ilgili tasarruf yapma konusunda önemli çalışmalar yapacaktır.Pakistan ve Kazakistan seyahatimi de Türkiye'nin başarılarının nasıl algılandığını gördük. IMF Türkiye temsilcisi IMF'deki oy hakkının artacağını söyledi" dedi.

IMF'nin Türkiye ile ilgili tespitleri son derece önemli olduğunu ve gelecek ile ilgili beklentilerinin Türkiye adına son derece gelişmiş olduklarını ifade ettiklerini belirten Bakan Çağlayan şunları söyledi;

"Bir iki yıl içerisinde Türkiye, IMF de kendi direktörü olmaya doğru gidiyoruz.Wall Strett Cournal ifade etti. Polonya Türkiye'nin yeni ekonomi kaplanları olduğu Avrupa'nın yükselen güçleri olduğu bunlar herkesim tarafından ifade ediliyor. Hatta gazete yorumu veya blokta olsa gerek 'Yunanistan Europe'dan çıksın Türkiye alınsın' ilk başta kulağa hoş gelen ama bizim için Yunanistan'ın çıkması Türkiye'nin girmesi onun yerine girer gibi bir arayışımızın olmadığını Europe bölgesine girmek işin önce AB üyesi olması gerektiğini biliyoruz .Biz iyi büyüyoruz iyi gidiyoruz yaptıklarımızla elbette ki övüneceğiz ama övüncümüzü siyasi kendi adımıza olmaktan öte özel sektörümüz adına bu övüncü paylaştığımızı her fırsatta ifade ediyoruz. Dünyanın gittiğimiz her ülkesinde anlatacağımız bir Türkiye başarı hikayesi var."