Bakan Canikli: Esnafımıza Verdiğimiz Kredi 15 Milyara Ulaştı (2)

AÇILIŞLARA KATILDI Niğde Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinin düzenlediği Ahiler Haftası kutlamasına katılan Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, daha sonra Niğde Gümrük ve Ticaret İl Müdürlüğü'nün, Bor Organize Sanayi'de geri dönüşüm fabrikası, tuğla fabrikası ve metal fabrikalarının açılışlarına katıldı. Bakan Canikli'ye Niğde Valisi Necmeddin Kılıç, Ak Parti Niğde Milletvekili Alpaslan Kavaklıoğlu, Niğde Belediye Başkanı Faruk Akdoğan eşlik etti. Geri dönüşüm fabrikasının açılışında hükümetin teşvik ve desteklerinden bahseden Bakan Canikli, yatırım yapmamayı imkansız hale getirdiklerini söyledi. Yeni alınacak işçilerin maaşının, işbaşı eğitimi boyunca devletin ödeyeceğini hatırlatan Bakan Canikli, "Eğer işbaşı eğitim alan kişi, daha sonra çalışmaya devam ederse 4 yıl boyunca SSK iş veren primini devlet ödeyecek. Kredi kullanırsa, yine burada yarısını devlet ödüyor. Ödeyeceği faizinin yarısını devlet ödeyecek. Yatırım indirimden faydalanıyor, kurumlar vergisinin oranı yüzde 2, yani böyle şartlar altında üretim yapmamak mümkün mü? Bir iş adamı için onun üretim maliyetlerini en aza indirecek ne varsa hepsi veriliyor" dedi. Hiçbir dönemde böyle yüksek bir desteğin verilmediğini savunan Bakan Canikli, yatırımcının onun önünü açacak teşvik sistemini devreye soktuklarını bildirdi. SURİYELİ KARDEŞLERİMİZE YAPILAN YARDIMLAR 6,5 MİLYAR DOLAR OLDU Suriyelilere yapılan yardımlarla ilgili bilgi veren Bakan Canikli, "Devletimiz hibe vermeye başladı. Bu Türk milletinin yardımı ve desteğidir. Tabiki Suriyeli kardeşlerimize yapılan yardımlar 6,5 milyar dolar oldu. Bu rakamları söylüyoruz, ama çok büyük rakamlar. Bir zamanlar 100 milyon doları bulamadığımız zamanları düşündüğümüz zaman bunların ne kadar güzel gelişmeler olduğunu görürsünüz. Vermek, yardım etmek bizim milletimiz tarihimizin en önemli özelliklerinden biridir" dedi. Niğde'nin Bor İlçesi'ne bağlı Kemerhisar Beldesi'nde partililere seslenen Bakan Canikli, şunları söyledi: "7 Haziran seçimleri yaklaştı az bir zamanımız kaldı. Seçimler yaklaşınca bazı siyasilere bir şeyler oluyor, yerinde duramıyorlar. Hemen bir piyasa açıyorlar, vaade piyasası, söz taahhütü piyasası, desteksiz atış piyasası. Bu maalesef Türk siyasetinin hastalıklarından bir tanesi, yeni değil, eskiden de öyleydi. 1994 seçimlerinden önce ilk defa taahhüt konusunda Çiller'in bir açıklaması olmuştu. Dedi ki 'Ben, iktidara geldiğim zaman iki tane anahtar vereceğim. Bir tanesi ev anahtarı bir tanesi araba anahtarı. Herkesi ev ve araba sahibi yapacağım.' İktidara geldi, bırak yeni anahtarı elindeki anahtarı kaybetti. Benim bir arkadaşım vardı maliye müfettişi. Dövizle borçlandı bir araba satın aldı. Sonra Çiller iktidara gelince, dövizin fiyatı 1994 yılında hatırlarsanız bir günde üçe katlandı. Bizim arkadaş taksitleri ödeyemez hale geldi. Arabayı sattı, borcu bitmedi. O borç da arabayı almak için yaptığı borçtu. Karşılayamaya yetmedi daha sonra 4 - 5 yıl taksit ödedi anca borcunu temizledi. Şimdi yine piyasa açıldı yine atmaya başladılar. Piyasayı ilk önce Haydar Baş açtı. Sonra Sayın Kılıçdaroğlu piyasaya girdi. Sonra MHP, sonra HDP. Hepsi bir şeyler söyledi. Kimisi 1500 dedi kimi 1800 dedi. Haydarbaş kızdı buna. Kızdı dedi ki 'Ben, 5 bine çıkaracağım.' Önceki dönemlerde milletimiz seçim öncesi verilen bu taahhütlere inanıyordu. Ama 2002'den sonra artık milletimiz bu tür vaatlere kesinlikle inanmıyor."