‘OSMANLI TOKADINI GÖNDERECEĞİZ’ Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya’nın Alanya İlçesi’nde Büyükşehir Belediyesi tarafından inşa edilen ve ilçenin dağlık bölgelerini birbirine bağlayan Akköprü’nün açılış törenine katıldı. Burada bir konuşma yapan Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa ülkelerinin ‘evet’ karşıtı kampanyalar yürüttüğünü belirterek, “Ama 16 Nisan’da benim vatandaşlarım bu küstahlara en güzel cevabı verecek. Osmanlı tokadını göndereceğiz” dedi. ‘DAĞLARDA KEÇİ GÜDER, AVRUPA’YI YÖNETMESİNİ DE BİLİRİZ’ Bakan Çavuşoğlu, daha sonra Alanya Keykubat Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi’nin hizmet binasının açılışını yaptı. Burada da esnafa seslenen Bakan Çavuşoğlu, son dönemde bazı Avrupa ülkeleriyle yaşanan sorunlara değinerek, “Biz gerekirse çıkarız dağlara koyun keçi güderiz, gerekirse Avrupa’ya ders de veririz, onları da yönetmesini biliriz” diye konuştu. Bakan Çavuşoğlu, Alanya Sanayici ve İşadamları Derneği üyeleri ile de bir toplantı yaptı. ALTSO Meclis Salonu’ndaki toplantıda konuşan Çavuşoğlu, Türkiye’nin dış politikasına yönelik bilgiler verdi. Dış politikanın temel felsefelerinden birinin girişimci dış politika olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, bu noktada yürütülen serbest ticaret anlaşmaları, gümrük birliği anlaşmalarına yönelik çalışmalardan bahsetti. VİZE SERBESTLİĞİ UYGULANMAZSA GERİ KABUL VE GÖÇ ANLAŞMASI DA UYGULANMAZ İnsanların önündeki engelleri kaldırmak, hayatı kolaylaştırmak gerektiğine değinen Bakan Çavuşoğlu, “Sadece THY’nin uçması değil. Bugün gururumuz dünyadaki destinasyon çeşitliliği açısından THY birinci sırada ama, vizelerin kaldırılması önemli. AB ile vize serbestliği konusunda rahat bir ortam değil, maalesef sorunlu bir süreci yaşıyoruz. Bunun da sebebi AB, bunu da açıkça söylemem lazım ama, yine de mücadelemizi sürdürüyoruz. Önümüzdeki süreçte bakalım ne olacak, ne göreceğiz. AB vize serbestliğini uygulamazsa birbirine bağlı üç anlaşmamız var. Geri kabul ve göç anlaşması, o zaman diğer iki anlaşma da tabi doğal olarak uygulanmaz. Bu bir tehdit ya da blöf değildir. Anlaşmanın doğasıdır. Üç anlaşma birlikte uygulanacak diye kendi aramızda mutabakat sağladık ama, biz hep olur tarafından bakıyoruz. Bakalım ne olacak hep beraber göreceğiz, mücadeleyi de sürdüreceğiz” diye konuştu. KIBRIS’TA HATALAR DÜZELTİLMEDİKÇE MASAYA DÖNÜLMEYECEK Kıbrıs sorununu çözmek için de gayret sarfettiklerini anlatan Bakan Çavuşoğlu, “Ama Rum tarafının da halen Enosis hayali, rüyası içinde olduğunu da son çıkardıkları meclis kararıyla gördük ve samimi yaklaşmadıklarını gördük. Bu hataları düzeltmedikleri sürece de Akıncı da hep beraber kararı verdik, masaya dönülmeyecek” dedi. AVRUPA’DA AŞIRI AKIMLAR YÜKSELİYOR Türkiye’nin BM çatısı altında İspanya ile birlikte eşbaşkanlığı görevini yürüttüğü medeniyetler ittifakına bugün her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, “Maalesef Avrupa ve ötesinde her türlü aşırı akımlar giderek yükseliyor. Hatta çok tehlikeli boyutlara geldi. AB ile ilişkilerimizi her zaman sıcak tutmak için azami gayret sarfettik ama AB’nin bizimle ilgili net bir kararı yok. Her ne kadar tam üyelik için müzakerelere başlasak ve anlaşma imzalasak da uzun zamandır AB içindeki önemli ülkeler, hele hele AB’nin onlar için kurulduğu Fransa, Almanya gibi ülkelerin Türkiye’nin AB üyeliğine ciddi karşı çıkışlarını gördük” şeklinde konuştu. ‘AB’NİN EN YUMUŞAK GÜCÜ GENİŞLEME’ Bakan Çavuşoğlu, bu konuyla ilgili geçenlerde Fransız önemli bir siyasetçiyle de bir araya geldiklerinden bahsederek, aralarında geçen diyaloğu şöyle anlattı: “Türkiye ile Fransa arasındaki ekonomik işbirliğini güçlendirelim’ dedi. ‘Tamam.’ ‘Ticaret çok iyi olsun. Siyasi ilişkilerimiz mükemmel olsun. Askeri işbirliğimiz de artsın. Suriye ve diğer konularda da aynı düşünüyoruz.’ Gerçekten de öyle Fransa’yla ve ‘savunma sanayinde ortak işbirliğine geçelim fakat AB’ye girmeyin.’ ‘İyi de neden. Neden girmeyelim bu kadar iyi ilişkiler kurmak ya da sürdürmek istediğin bir ülkeyi AB içinde niye istemiyorsun.’ Önce başka şeyler söylemeye başladı. ‘Ben daha açık ve dürüst olmanı beklerdim. Ben gerçek sebebini biliyorum.’ ‘Evet haklısın Türkiye çok büyük. Türkiye eğer üye olursa, parlamentoda herkesin önünde olacak, en çok milletvekili sayısına ulaşacak Avrupa Parlamentosu’nda. Diğer ülkelerle de ilişkisi iyi. Almanya-Fransa dengesi bozulur, biz de bunu istemiyoruz.’ Ben de dedim ki ‘siz bu kafayla AB’yi bir yere götüremezsiniz. Güçlü bir aktör olmak, soruları aşıp fırsatları değerlendirmek istiyorsanız, bu kadar küçük hesap yapmamanız lazım. Gerçekten bu küçük bir hesap, bu kurumu küresel bir kurum yapmak istiyorsanız Türkiye dahil genişlemeyi de durdurmamanız lazım.’ ki; AB’nin en yumuşak gücü genişlemedir.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz