Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Zamanında Obama’yı yanlış yönlendiren askerlerin yeni yönetimi de yanlış yönlendirmesini arzu etmeyiz. Burada gerçekçi olalım. YPG ile bu operasyonları yapmak Suriye’nin geleceğini riske atmak demektir. Rakka dahil o şehirlerdeki tüm insanların sürgüne gönderilmesi demektir ve bir terör kantonunun oluşmasını sağlamak demektir. Böylesi bir yanlıştan ABD’nin dönmesi gerekiyor” dedi.Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, TBMM’de Dışişleri Komisyonunun ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Münbiç operasyonuna ilişkin açıklamada bulunan Çavuşoğlu, “El Bab operasyonu bitmek üzere ve içerde kontrol sağlandı, temizlik yapılıyor. El yapımı patlayıcılar dahil veya gizlenen DEAŞ teröristlerinin temizliği yapılıyor. Fırat Kalkanı Operasyonunun amacı, Münbiç cebini tamamen temizlenmesi ve orada yaşayan insanlara teslim edilmesi. ABD ile Münbiç operasyonu konusunda farklı görüşlerimiz oldu. Fırat Kalkanı Operasyonunun başlattığımız noktadan başlayalım dedik. Fakat Münbiç operasyonunun çok acil olduğunu söyleyerek, ABD yanlış gruplarla burada operasyon yaptı. Bize net bir şekilde söz verilmişti. Sayın Obama, Genelkurmay Başkanı ve John Kerry operasyon bittiği gün YPG’li unsurlar Fırat’ın doğusuna geçecekti. Bir yıldan fazla bir süre oldu ve maalesef bu gerçekleşmedi. Bizim de tezimizdeki tutumumuz doğru çıktı. Haklı olduğumuz ortaya çıktı. El Bab bittikten sonra Münbiç’e doğru gideceğiz. Operasyon henüz başlamadı. Arazide ufak tefek taciz atışları vardır yoktur. Bizim askerlerimizin planladığı ve yerel güçlerle başlayacağımız operasyon başlamadı. ABD askerlerinin özel kuvvetlerinin o bölgede olduğunu biliyoruz. Esasen diğer YPG’lilerin oldukları bölgelerde de olduklarını biliyoruz. Yeni yönetimden de talebimiz, biran önce YPG’nin Münbiç’i terk etmesidir. ABD ile ortak gönderdiğimiz inceleme heyeti de Münbiç’te kendisinden başka kimsenin burada kalmasını istemiyor. O şehirler, o şehirlerde yaşayanlarındır ve yönetimi de onlara teslim etmek gerekir. Eğer YPG buradan çekilmezse tabi ki YPG’yi vuracağımızı biz söyledik. Şuan da ABD ile Rakka operasyonunu nasıl gerçekleştirebiliriz ve hangi kuvvetlere ne gibi destekler verebiliriz konusunda görüşüyoruz. Biz de özel kuvvetler olarak sadece ABD-Türkiye değil, Fransa, Almanya, İngiltere gibi arazide koalisyonun içinde olanlar ve havadan nasıl destek verebilirizi görüşüyoruz. CIA Direktörünün gelmesinin sebebi de buydu” diye konuştu.“Zamanında Obama’yı yanlış yönlendiren askerlerin yeni yönetimi de yanlış yönlendirmesini arzu etmeyiz”Daha önce ABD’li askerlerin yanlış yönlendirmelerinin olduğuna dikkat çeken Çavuşoğlu, “ABD’li askerler, YPG ile PKK’nın hiçbir farkının olmadığını söylemişlerdi. Dolayısıyla bizi hedef alan bir terör örgütüyle müttefikimiz ABD’nin işbirliğini sürdürmesini istemeyiz. Zamanında Obama’yı yanlış yönlendiren askerlerin yeni yönetimi de yanlış yönlendirmesini arzu etmeyiz. Burada gerçekçi olalım. YPG ile bu operasyonları yapmak Suriye’nin geleceğini riske atmak demektir. Rakka dahil o şehirlerdeki tüm insanların sürgüne gönderilmesi demektir ve bir terör kantonunun oluşmasını sağlamak demektir. Böylesi bir yanlıştan ABD’nin dönmesi gerekiyor. Bizim bu konudaki tutumumuz son derece nettir. ABD ile bu düşüncelerimizi her düzeyde paylaştık. Buradaki bizim tutumumuz nettir ve taviz vermemiz söz konusu değildir. Her şeyden önce ulusal güvenliğimiz bakımından çok önemlidir” ifadelerini kullandı.“Terör örgütlerinin yanında hiçbir müttefikimizin olmasını arzu etmeyiz”Bir gazetecinin, “2 NATO üyesi ülkenin askerlerinin karşı karşıya gelme ihtimali risk midir?” sorusuna Çavuşoğlu şu cevabı verdi:“Böyle bir karşı karşıya gelme riski yok zaten. Burası ABD’nin toprakları değil. ABD askerleri ile biz niye karşı karşıya gelelim? Buradaki amaç, Münbiç operasyonuyla buranın temizlenmesi ve gerçek sahiplerine teslim edilmesidir. Eğer ABD YPG’yi müttefik olarak seçiyorsa, onlara dokunan bana dokunur anlayışındaysa o başka ama böyle bir anlayışın olmadığını biz biliyoruz. Bizim YPG’ye veya başka bir terör örgütüyle olan mücadelemiz bizi ABD ile karşı karşıya getirmemelidir. Terör örgütlerinin yanında hiçbir müttefikimizin olmasını arzu etmeyiz.”Bazı spekülasyonların olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “Bunlar doğru değildir. Rejim güçleri de doğuya doğru yönelmiştir. Özellikle El-Bab etrafında rejim güçleri ile ılımlı muhalefetin karşı karşıya gelmemesi için Rusya ile bir anlaşma yaptık ve oradaki bir yolu geçici sınır olarak gördük. Onlar kuzeye geçmeyecek ılımlı muhalefette güneye geçmeyecek. Amaç çatışmaların engellenmesi ve DEAŞ’a karşı operasyonun daha etkili bir şekilde sürdürülmesidir. Bu ilerleme oldukça YPG ile rejim güçleri karşı karşıya gelecek, başka güçler birbiri ile karşı karşıya gelecek. Esasen tüm bunların önlenmesinin tek yolu, biran evvel bizim başlattığımız ateşkesin güçlendirilmesi ve yine başlattığımız siyasi sürecin ilerleyerek sonuç elde edilmesidir. Siyasi sonuç elde eder ve ülke genelinde ateşkes sağlarsak bu riskler ortadan kalkar. Aksi takdirde bunların herkes birbiriyle karşı karşıya gelebilir ki bu Suriye’nin geleceği içinde olumlu olmaz. Astana’dan sonra Cenevre’de müzakereler başladı. Astana’da çok önemli bir toplantıyı gerçekleştirdik ve bunun neticesinde Cenevre görüşmelerinin tekrar başlamasını sağladık. Burası siyasi süreç için gerçek zemindir ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 2254 sayılı kararı ve 2012 Cenevre Bildirgesi çerçevesinde müzakereler devam etsin ki sonuç elde edelim. Aksi taktirde buradaki kaos devam eder ve bundan da en çok terör örgütleri faydalanır” ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz