Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Bursa'da muhalefet partilerini eleştirerek, "Adamların dertleri açık. Sandıktan mücadele edemedikleri, mağlup edemedikleri Tayyip Erdoğan'ı Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde yalnız bırakmak. Yani hükümet ayağını çekecek. Tayyip Erdoğan'ı yalnız bırakacaklar. Hesap kitap bu" dedi.
Merkez Osmangazi İlçesi'ne bağlı mahalleleri sabah saatlerinde ziyaret eden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, vatandaşlarla bir araya geldi. 7 Haziran seçiminde Ak Parti'ye destek isteyen Bakan Çelik, muhalefet partilerini de eleştirdi.
Türkiye'nin bugünlere bin bir türlü badireleri, zorlukları aşarak geldiğini ifade eden Çelik, kazanımların kıymetinin bilinmesini istedi. Türkiye'yi yeniden koalisyonlara, yeniden bir kaosa, yeniden iç çekişmelere itmeme adına, bilinçli bir şekilde hareket etme zorunluluğu olduğunu vurgulayan Bakan Çelik, "Çünkü Ak Parti'nin dışında önümüzdeki süreç içerisinde 'ben iktidar adayıyım' diyen ne projesi olan, gücü olan ne de takati var. Yani Ak Parti'nin boşluğunu dolduracak bir siyaset hareket yok iken, burada ülkenin bir maceraya sokulmasının faturasına katlanmak adeta mümkün değildir” dedi.
"'BİR BARAJI AŞALIM, BENİ SEVECEN GÖRÜN' İYİ DE ARKANDAKİ SİLAH NE OLACAK?"
Türkiye'de özellikle son 3-4 yıldır huzur ortamının, bir kardeş kavgasının, bir terör eyleminin olmaması konusunda büyük çaba gösterdiklerini söyleyen Bakan Çelik, şöyle devam etti:
"Birileri barajı aşmak için olmadık görüntüler sergiliyor. 'Bir barajı aşalım, beni sevecen görün' iyi de arkandaki silah ne olacak? Arkandaki tehdit ne olacak? Onu bertaraf etmeden, onu ortadan kaldırmadan senin barajı aşmanın bu millete faturası ne olacak? Bunun mutlaka bütün kardeşlerimizin mutlaka düşünmesi gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanının sesini yükseltmesi, sayın başbakanın sesini yükseltmesi, bizim sesimizi yükseltmemizin nedeni, demokratik ortama bir müdahale değil, demokratik ortamın zedelenmesi anlamında değil. Silahlar, demokratik ortamı, özgür iradeyi zedeleyenlere karşı mutlaka sağlam bir duruş sergilememiz gerekiyor. Silahla demokrasi yan yana olmaz. Yani insana 'ey muhtar şu sandıktan eğer bir fire çıkarsa bunun hesabını sen ödersin' diyorsanız, bunun adı demokrasi değil. Bundan demokrasi çıkmaz. Onun için 3-4 yıldır, silahlar gömülsün, demokratik yarış olsun. O demokratik yarışta ister başbakan, ister cumhurbaşkanı ol, ister bakan ol. Öyle bir problem yok ama silahlı bir demokratik görüntü içerisinde buralara gelip sevecen, ama doğuda -Şanlıurfa'dan geliyorum- oradaysa her türlü tehdidi savuracaksınız, insanları sindireceksiniz. Bunun adı demokrasi, demokratik mücadele değil."
"'EMEKLİDEN 5-10 TANE OY ALACAĞIM' DİYE KONUŞMAK DEVLET ADAMLIĞI MIDIR?"
Diğer siyasi partilerin ise iktidar olma şanslarının olmadığını öne süren Bakan Çelik, şunları söyledi:
"Partinin başında kalma mücadelesi veriyorlar. Nasıl olsa, iktidar olma şansım yok. O halde, asgari ücretle çalışan kardeşime, mavi boncuk sallayalım. Güzel cümleler edelim de belki onun gönlünü çalarız diye oy avcılığına çıkmak, bir devlet yönetimine, bir devlet adamına yakışır mı? Emekli kardeşim bin lira maaş alıyor diyelim, bin 300 lira-4 bin TL maaş alan da var. Yani bunları kalkıp istismar edip, 'olmayan bir imkanı vereceğim' diye 'emekliden 5-10 tane oy alacağım' diye konuşmak devlet adamlığı mıdır?
Adamların dertleri açık. Sandıktan mücadele edemedikleri, mağlup edemedikleri Tayyip Erdoğan'ı Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde yalnız bırakmak. Yani hükümet ayağını çekecek. Tayyip Erdoğan'ı yalnız bırakacaklar. Hesap kitap bu. Yani kinleri, nefretleri bitmedi. Ne yapmış, Tayyip Erdoğan sizlere ya? Ne yapmış? Tayyip Erdoğan Türkiye'nin her tarafında duble yollar, hastaneler yapıyor. Her yerde kalkınma hamlesi var. Vatandaşın derdiyle dertlenen bir güzel bir iktidar anlayışı 13 yıldır devam ederken, şimdi birilerinin projesiz, plansız, hesapsız, kalkıp biriken bütün imkanları satıp savurmaya dönük faaliyetlerine, kardeşlerimizin çok dikkat etmesi gerekiyor. Bunlara prim vermememiz gerekiyor."
(DHA)