Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Soma'daki madende faciadan önce teftiş yapan müfettişler hakkında soruşturma izni verilmemesine ilişkin, "2011 yılında Muğla Sosyal Güvenlik Kurumu il müdürümüzü öldüren müebbet hapse mahkum olmuş şahıs, bir rüya görmüş, suçun kimde olduğuyla ilgili. Bununla ilgili bir dilekçeyi Savcı Bey'e yazıyor. Onun üzerine de bizden soruşturma izni verilmesi isteniyor. Müfettişlerin idari olarak orada bir kusuru varsa bunlar zaten soruşturuluyor. Ama geriye dönük 2009 yılına kadar teftiş yapan tüm müfettişlerin soruşturulmasıyla ilgili izin isteniyor. 2009, 2010, 2011 yılında kaza olmamış ki o müfettişlere madalya takmamız gerekiyor o zaman. Onlarla ilgili neden soruşturma yapıyoruz? Burada bir adres sıkıntısı var" dedi.
"Müebbet hapse mahkum şahıs, bir rüya görmüş..."
Bakan Çelik, Soma'daki maden faciadan önce teftiş yapan müfettişler hakkında Bakanlıkça soruşturma izninin verilmemesinin gerekçelerinin sorulması üzerine, şunları kaydetti:
"Savcılık, kendisine gelen şikayetleri bize gönderiyor. Şikayet dilekçeleri kimden geliyor? Bir mimar, madenlerle ilgili yasal düzenleme yapılması gerektiğiyle ilgili bir kanun teklifi hazırlıyor, savcılığa gönderiyor. Savcı da bunu bize gönderiyor. 2011 yılında Muğla Sosyal Güvenlik Kurumu il müdürümüzü öldüren müebbet hapse mahkum olmuş şahıs, bir rüya görmüş, suçun kimde olduğuyla ilgili. Bununla ilgili bir dilekçeyi Savcı Bey'e yazıyor. Onun üzerine de bizden soruşturma izni verilmesi isteniyor. Esas sorun nereden kaynaklanıyor, buna bakmak gerekiyor. Soma'da ilgili firmayla 2009'da sözleşme yapıyor; '2017'ye kadar 15 milyon ton kömür üretilecek' deniyor ama 2014'ün mayıs ayında 15 milyon ton kömür üretiliyor. 2,5 yıl öncesinden. Bütün raporla 'üretim zorlaması' diyor. Bu hırs, bu anlayış olduğu sürece, bundan kurtulmadığımız sürece, buralara bir neşter ayılmadığı sürece, iş kazası zaten 'geliyorum' diyor."
"301 kişinin sorumlusu müfettişmiş gibi bir tabloyu kabul etmek mümkün değil"
Savcının görevini yaptığını, kendisine gelen dilekçeyi Bakanlıklarına gönderdiğini belirten Çelik, şöyle devam etti:
"Bu işin ne sahibi müfettişlerdir, ne işleticisi müfettişlerdir, ne oradaki teknik sorumlusu müfettişlerdir. Müfettişler, görevlerini yapmış. Müfettişlerin idari olarak orada bir kusuru varsa bunlar zaten soruşturuluyor, o da bitmiş değil. Ama geriye dönük 2009 yılına kadar teftiş yapan tüm müfettişlerin soruşturulmasıyla ilgili izin isteniyor. 2009, 2010, 2011 yılında kaza olmamış ki, o müfettişlere madalya takmamız gerekiyor o zaman. Onlarla ilgili neden soruşturma yapıyoruz. Burada bir adres sıkıntısı var. Bu konuların tartışılması gerekiyorsa çok açık, şeffaf tüm kesimlerle tartışmaya hazırız. Çalışma Bakanlığı ne inşaatın ruhsatını veriyor, ne madenin ruhsatını veriyor. Çalışma Bakanlığı ne oranın teknik sorumlusudur. Orada işlerin sağlıklı yürümesi için herkesin görevinin başında olup olmadığına, alet, edevat ve ekipmanın olup olmadığına bakar. İlk işçi çalışmaya başladığı an Çalışma Bakanlığının görevi başlar, onun öncesi görevi değildir. Onun için bir haksızlık yapmayalım, yanlış neredeyse onu tespit edelim. Onu bulalım, onu çıkartalım. Yoksa yılda iki kere yapmış, eksiği bulmuş, az bulmuş, ceza yazmış olan müfettişleri ana sorun haline getirip? Hayatını kaybeden 301 kişinin sorumlusu yılda iki kez teftiş yapan müfettişmiş gibi bir tabloyu kabul etmek mümkün değil."