Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Balyoz davası kararını değerlendirdi. Bakan Çelik, "Bu işi düşünen kimse, onların cezalandırılmasından yanayım. Bu cezaları alan düşmanınız bile olsa üzülüyorsunuz. Ama, bir daha geçmişi konuşulan bir ülke olmaktan çıkmalıyız. Herkesin çoluğu var çocuğu var." dedi.
Baba ocağı Bursa'da yayın yapan Bursa TV'deki programda konuşan Faruk Çelik, yargının kararına saygı duyulması gerektiğinin altını çizdi. İtirazların yapılacağına işaret eden Çelik şunları kaydetti: "Bu işi düşünen kimse, onların cezalandırılmasından yanayım. Bu cezaları alan düşmanınız bile olsa üzülüyorsunuz. Ama, bir daha geçmişi konuşulan bir ülke olmaktan çıkmalıyız. Herkesin çoluğu var çocuğu var. 'Kim suçlu ise cezasını çeksin' diyorsunuz. Kim suçludur bilemem. Bir üst mahkemede umarım ortaya çıkar.,"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, yeni dönem ile ilgili düşüncesinin olmadığını, 3 yıl üst üste çalışmadan sonra dinlenmeyi tercih edebileceğini vurguladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kongre sürecinde aktif siyasete devam edecek isimleri belirleyeceğini hatırlatan Çelik, Bursa'da bin bir türlü senaryolar uydurulduğunu dile getirdi.
"YASA GİZLİ BİR EL TARAFINDAN DURDURULDU"
Toplu İş Yasaları Kanun Tasarısı ile ilgili haberleri de değerlendiren Bakan Çelik,12 Eylül'ün ürünü olan bir yasayı kaldırmak için çalıştıklarını belirterek, "Amacımız çalışan ve sendikalı sayısını doğru belirlemektir. Bakanlar Kurulu'na, komisyona ve genel kurula gelen, temmuz ayında çıkması beklenen yasanın gizli bir el tarafından durdurulduğunu, böylece 340 bin işçinin yetki alamadığı için toplu sözleşme yapamadığını görüyoruz. Siz bu yasayı Meclis'in gündemine, diyalogla, toplu önerilerle getiriyor musunuz?' Getiriyorsunuz. 'Peki tam yasalaşacağı sırada niye çıkmıyor bu?' Gizli bir el olmasa bu yasaya kim engel olabilir ki. 'Hükümet engel olabilir mi?' Hükümet buna engel değil. Zaten tarafları ilgilendiren konularda büyük oranda uzlaşıldı. Genelde tümü ile uzlaşıyorsanız, başımın üstünde yeri var. Uzlaşılamadı mı sosyal hadiseler meydana geliyor. Önünü almak mümkün değil. Biz uzlaşıyoruz. Bir grup Başbakan'a 'efendim bizim bu maddeye gönlümüz yatmadı' diyor. Barajın yüzde 5'in altına inmesini istemeyen bazı işverenler ise bunun gerçekleşmesi halinde ticari yaşamlarının biteceğini, hedeflerin tutmayacağını söylüyorlar. Aynı şekilde 20'nci yüzyıl sendikacılığını benimseyenler var. Gizli elden kastım budur. Uzlaşma dışında bir başka bir yol yok." ifadesini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz