BURSA (İHA) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, krizin uzun sürmesi halinde özellikle talep daralması gibi sorunların Türkiye'yi de ciddi bir şekilde etkileyeceğine dikkat çekerek sorunların yaşanmaması için hükümet olarak finans, reel sektör ve sosyal taraflarla yoğun bir şekilde işbirliği yaptıklarını söyledi.
Mobilya ve aksesuar mağazalar zinciri İKEA'nın Bursa'daki mağaza açılışına katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, dünya genelinde ekonomik bir krizin olduğunu, finans temininde işletmelerin yaşadığı güçlüklerin konuşulduğu, büyümenin ve yatırımların konuşulmadığı bir sürecin yaşandığını söyledi. Bu sürecin Türkiye'den şartlarından kaynaklanmadığını da ifade eden Bakan Faruk Çelik, "ABD kaynaklı yaşanan mali krizin tüm dünyayı sardığını görüyoruz. G-8'ler, G-20'ler toplantılarını sürdürüyor. Amaç, finansal krizin ateşinin bir an önce düşürülmesidir. Süreçte önemli masefelerin katedildiği inancındayım. Krizin daha fazla sürmemesi temennisi içindeyiz. Uzun sürmesi halinde özellikle talep daralması gibi sorunlar bizim gibi ülkeleri de ciddi şekilde etkileyecek. Özellikle istihdam sorunları üst seviyelere çıktığında, işsizlik oranlarının yükseldiği bir tabloyla Türkiye de karşı karşıya kalabilir. Sorunların yaşanmaması için hükümet olarak gerek finans, gerek reel sektör ve gerekse sosyal taraflarla yoğun bir şekilde gündemi değerlendiriyoruz, alınması gereken önlemler konusunda hassasiyetimiz sürüyor" dedi.
Artık reel sektör, finans sektörü ve kamu diye ayrım yapmaktan uzak durulması gerektiğini de anlatan Çelik, küresel kriz karşısında ayrımcı bakış açısının doğru olmadığını vurguladı. Dünyayı etkileyen süreçle ilgili tüm sosyal tarafların bir bütün olarak çıkış yolunu araması gerektiğini kaydeden Çelik, "Bu konuda birlikteliğin sağlandığını görüyoruz. Ayrıca kamu maliyesinin 5-6 yıllık reformlarla çok sağlıklı bir zemin üzerinde olması, bunun yanında bankacılık alanında atılan adımların finans sektörünü güçlü kılmasının 2001 yılına göre risk oranını çok çok düşürmesi bir avantaj. Fakat avantajın reel sektör için geçerli olmadığını net bir şekilde ifade etmek gerekiyor. Özellikle finans sektörünün, adımlarını atarken reel sektörün durumunu dikkate alması gerekir. Türkiye'nin krizden çok fazla etkilendiği söylenemez. Kriz bizi etkilemiştir ve etkileyecektir. Ama Eylül 2007-Eylül 2008 süreci içinde sigortalı sayısında 600 bin artış sağlanmış. Son aylardaki 140 binlik artış da dikkate alınırsa reel
sektörümüzün nasıl gayret içinde olduğunu, direnç gösterdiğini söyleyebiliriz" diye konuştu.
Türkiye'nin kalkınmaya ve gelişmeye devam etmesi gerektiğini dile getiren Çelik, "Krize rağmen Türkiye genelinde bir heyecan yaşanıyor. Türkiye yüzde 5 ile 5.5 büyüme sağlarsa her yıl iş gücüne katılan 700 bin gencimize iş bulunabilir. Böylece sosyal sorunlara zemin hazırlamayan yürüyüş gerçekleştirebiliriz. Büyümemiz de yatırımlarla mümkündür. Çıkış yolumuz özel sektörle olcaktır. O yüzden özel sektöre desteğimiz devam edecektir" şeklinde konuştu.
İKEA Türkiye Genel Müdürü Nuri Özsüer ise Türkiye'nin de içinde bulunduğu toplam 55 ülkede bin 600 üretici aracılığıyla üretim yaptırdıklarını açıkladı. 38 ülkedeki 280'i aşkın mağaza ile 400 milyon tüketiciye ürünlerini sunduklarını söyleyen Özsüer, "Türk imalatçıların İKEA'a için yaptığı toplam ihracat rakamı 1.5 milyar doları aştı. İkea 10 yıldır Türkiye'den mal tedarik etmektedir. 97 yılında 27 milyon dolarla başlayan ihracaat tutarı 10 yıl içinde 15 kat artarak 2008 yılında 400 milyon doları
bulmuştur. Maya grubu olarak 4 yıl içinde 4 mağaza açıp bin 500 istihdam sağlamaya söz vermiştim. Bugün ise bin 650 kişiyi istihdam ediyoruz" dedi.
İşveç Büyükelçiliği Müsteşarı Urban Andersson da Türkiye ile İşveç arasındaki ilişkilerin çok eskiye dayandığını belirterek statejik coğrafi konumunu bildikleri Türkiye'yi AB üyesi olarak görmek istediklerini dile getirdi.