ANKARA (İHA) - Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, Türkiye'de kadınların yüzde 90'ının şiddete uğradığı iddialarının kesinlikle doğru olmadığını belirterek, "Ancak kadına yönelik şiddeti önlemek için kışlalarda erleri eğiteceğiz ve camilerde de bu konuyla ilgili vaazlar verilmesini sağlayacağız" dedi.
Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, İhlas Ankara Medya Grup Başkanlığı'nı ziyaret etti. İhlas Ankara Medya Grup Başkanı Nuri Elibol, Grup Başkan Yardımcısı Murat Odabaş, İhlas Haber Ajansı Ankara Bölge Müdürü Behçet Aksoy, TGRT Ankara Haber Müdür Batuhan Yaşar ile Türkiye Gazetesi Ankara Haber Müdürü Akif Bülbül'ün katıldığı kahvaltılı sohbette, Türkiye'nin gündemindeki konular konuşuldu. Özellikle kendi sorumluluk alanıyla ilgili açıklamalarda bulunan Çubukçu, sosyal hizmet alanında temel politika değişikliğine gittiklerini açıkladı.
SOSYAL HİZMETLERDE RADİKAL DEĞİŞİKLİK
Başka bir sosyal hizmet anlayışı getirme düşüncesiyle yeni bir yasa hazırlığı içinde bulunduklarını kaydeden Nimet Çubukçu, 1980'li yıllardan bu yana sosyal hizmet kurumlarının hiç değişime uğramadığını ve çağa ayak uyduramadığını söyledi. "Eğer dünyaya ayak uyduracak bir değişim zamanında yapılmış olsaydı, radikal değişikliklere ihtiyaç kalmayacaktı" diyen Nimet Çubukçu, "Dünyadaki anlayış değişime uğrarken, maalesef Türkiye'deki sosyal hizmetler alanı değişime direnen bir kurum olarak kalmış. Biz de radikal bir değişiklik yaparak yasa tasarısı hazırladık ve buna uygun bütçeyi de aldık" dedi.
Planlama çalışmasında İngiltere'yi örnek aldıklarını kaydeden Bakan Çubukçu, İngiltere'deki modele benzer şekilde, özürlü ve yaşlılarda sosyal hizmet kurumlarındaki bakım yerine evde ve aile yanında bakımı destekleyici politika geliştireceklerini ifade etti. 2006 yılı bütçesi için yüklü miktarda bir rakamı evde ve ailede bakıma ayırdıklarını kaydeden Çubukçu, kurumlarda kalan çocukları da en kısa sürede ailelerine kavuşturmayı veya bir aile edinmelerini sağlamayı planladıklarını açıkladı.
"HİZMETİ, DEĞERLERİMİZİ KORUYARAK YAPALIM"
Yeni yapılanma ile temel politika değişikliğine gittiklerini açıklayan Çubukçu, "Yaşlılarımızı, yaşadıkları evden, mahalleden ayırmadan bakmaya çalışacağız. Gönüllük olamadan, sevgi olamadan bu işlerde başarılı olamayız. İşin açıkçası bu" dedi. Mobil hizmet kanalı ve hizmet satın alma yoluyla yaşlıların yemek, hastaneye gidiş geliş ve temizliğini temin edeceklerini kaydeden Çubukçu, "Onları yaşadıkları yerden ayırmayacağız. Çocukları tarafından veya yakın akrabaları tarafından bakılmaları durumunda da onlara nakdi yardım yapacağız. İstiyoruz ki değerlerimizi koruyarak bu hizmeti yapalım" dedi. Yaşlıların sağlık ve tıbbi bakımlarının doğru yapılmadığını ve Türkiye'de bu alana yönelik yetişkin personel bulunmadığını açıklayan Çubukçu, bakım yaparken sağlık sorunlarına neden olunabildiğini kaydetti.
"AİLELERE NAKDİ YARDIM YAPARAK, ÇOCUKLARIN YANLARINDA KALMALARINI SAĞLADIK"
Aynı şekilde kuruluş bakımı için başvuran ailelere nakdi yardım yaparak çocukların ailelerinin yanında kalmalarını sağladıklarını kaydeden Bakan Çubukçu, bu şekilde 21 bin aileye yardım ettiklerini söyledi. Sokaktaki çocukların yüzde 95'inin ekonomik nedenlerle, yüzde 5'inin de şiddet yüzünden evden kaçtığını kaydeden Bakan Çubukçu, nakdi yardım yaparak çocukların evlerinde kalmalarını sağladıklarını kaydetti. Ailelerine kazandırılan çocukların şiddete maruz kalıp kalmadıklarının, okullarına gidip gitmediklerinin ve yapılan yardımların çocuğa harcanıp harcanmadığının sosyal hizmet uzmanları tarafından sürekli olarak takip edildiğini kaydeden Nimet Çubukçu, yaklaşık 2 bin 500 çocuğu da sosyal hizmet kurumlarından yatılı ilköğretim okullarına göndererek sosyal ve psikolojik olarak rahatlamalarını ve toplumla daha kolay kaynaşarak sosyalleşmelerini sağladıklarını açıkladı. Çubukçu, risk grubunu oluşturan 12-18 yaş gruplarının bu okullara gönderilerek eğitimle rehabilite edilebileceğini kaydetti.
"YEREL YÖNETİMLERLE İŞBİRLİĞİ YAPILACAK"
Bu tarz hizmetlerin hukuki zeminini de oluşturduklarını açıklayan Nimet Çubukçu, önce Özürlüler Yasası'nı çıkardıklarını, ardından Sosyal Hizmetler Kanunu'nda değişiklik yaptıklarını, daha sonra da Çocuk Koruma Yasası'nı çıkardıklarını ifade etti. Belediyeler Yasası'nda yapılan değişiklikle de bu hizmetlerin yerel yönetimlerle ortak yapılmasını amaçladıklarını kaydeden Çubukçu, işin içine sivil toplum örgütlerine de katacaklarını duyurdu. Çubukçu, "Bu hizmetler, merkezi idarenin tek elden ve tekil yapacağı işler değildir. Dünyanın hiçbir ülkesinde bizimkisi gibi bir örnek yoktur. Yerel yönetimle, sivil toplum örgütleriyle işbirliği yapmadan sosyal hizmet üretemezsiniz. Biz, yeni dönemde koordine eden, standart koyan ve denetleyen bir kurum olmak istiyoruz" dedi. Türkiye'de bir çok kişinin gönüllü olarak bu hizmetlere talip olmasına rağmen şu ana kadar karıştırılmadığını belirten Nimet Çubukçu, "Üstelik Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, işbirliği yaptığı sivil toplum örgütleriyle sürekli mahkemelik olmuştur. Böyle bir geçmişi var. 500'e yakın davası var" diye konuştu.
"TOPLUMUMUZA UYGUN PROJELER ÜRETMELİYİZ"
Çocukların sorunlarının iyi analiz edilerek çözüme kavuşturulması gerektiğini ve kendi değerlerimiz içerisinde çözülmesi gerektiğini kaydeden Bakan Çubukçu, "Örneğin mendil satarak aile bütçesine katkı sağlayan bir çocuk için yapacağımız yardım, o çocuğun sokaktan alınıp eğitime kazandırılmasını sağlayabilir" dedi. Dışardan çözüm örnekleri alıp Türkiye'ye uygulanması taraftarı olmadığını söyleyen Nimet Çubuk, toplumsal yapımıza uygun çözümler üretilmesi gerektiğini söyledi. u'fdndan veya yakın akrabaları tarafından bakılmaları durumun
Sokağa düşen her çocuğun ciddi risk altında bulunduğunu söyleyen Bakan Çubukçu, toplum ve medya olarak herkesin bu konuda üzerine düşeni yapması gerektiğini ve kendisini sorgulaması gerektiğini kaydetti. Bakan Çubukçu, polisiye tedbirler ve infaz şartlarının ağırlaştırılmasının çözüm olmadığını ve rehabilite olmalarını engellediğini söyledi. Toplumun sahip çıkmaması durumunda sokak çocuklarının terör örgütleri için dahi malzeme haline geldiğini kaydeden Bakan Çubukçu, belediyeler, sivil toplum örgütleri ve gönülle bireylerin risk grubunu oluşturan çocuklar hakkında işbirliği yaparak topluma kazandırma çalışması yapması gerektiğini açıkladı.
KADINA ŞİDDET
AK Parti içinde bir kadın olarak görev almanın sıkıntılarını yaşayıp yaşamadığının sorulması üzerine Bakan Çubukçu, "Hiçbir zorluk yaşamadım. Pozitif ayrımcılığa uğradım. Bana yurt dışında bile soruyorlar. Espri yaparak onlara, '2.5 yıl boyunca hiç yemek parası vermedim' diyorum. Bu ülkenin toplumsal kimliğinde kadının yeri var.
Anadolu var. Bunu gözlemliyoruz. Kendimize haksızlık etmeyelim. Tüm kadınların toplumsal anlamda aşağılandığı varlık olarak görüldüğü ülke değiliz. Bu ülkenin yoksul kadın ve erkeği var ve bu olumsuz olarak algılanıyor. Durumumu dramatize etmenin anlamı yok" dedi.
Kadına uygulanan şiddet konusuna da değinen Bakan Çubukçu, birkaç yıl öncesine kadar Türkiye'de şiddete uğrayan kadın oranının yüzde 39-42 dolayında olduğunu, Avrupa ülkelerinde de bu oranın 38'e kadar tırmandığını hatırlatarak, "Kadınlarımızın yüzde 90'ının şiddete uğradığı, kesinlikle doğru değil. Hiçbir bilimsel veriye dayanmıyor" dedi. Bakan Çubukçu, şiddetin daha aşağı oranlara çekilmesi için eğitim atağına geçeceklerini ve Genelkurmay Başkanlığı ile yapılan ortak çalışma ile erlere bu konuda eğitim verileceğini söyledi. Kadına şiddeti ortadan kaldırmak için Diyanet İşleri Bakanlığı ile de görüşmeler yaptıklarını kaydeden Bakan Çubukçu, Cuma vaazlarında konunun ele alınacağını duyurdu.
Boşanma konusuna da değinen Bakan Çubukçu, Türkiye'de boşanma oranın binde 40 ila 50 arasında değiştiğini ve bu oranı oluşturanların daha çok kırsaldan göç eden aileler olduğunu açıkladı. Bakan Çubukçu, üniversite mezunlarının yüksek oranda boşandığının bilimsel verilere dayanmadığını söyledi.
"MUHALEFET ŞİDDET POLİTİKASI İZLİYOR"
Toplumsal şiddeti toplumdan uzaklaştırmaya çalışan milletvekillerinin Meclis'te şiddet içeren bir tutum içine girmelerini eleştiren Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, bunun toplumda oluşan izlenim açısından doğru bulmadığını söyledi. Çubukçu, "Yüce iradenin tecelli ettiği yere yakışmayan görüntülerdi" dedi. Mecliste şiddeti oluşturan bir sebep bulamadığını kaydeden Çubukçu, muhalefetin gerginlik psikolojisiyle hareket ettiğini ve şiddetin zeminini hazırladığını söyledi. Başbakan konuşurken, muhalefet milletvekilleri laf atarak, masalara vurarak konuşmayı engelleyici bir tutum içine girdiğini söyleyen Çubukçu, bunun toplum tarafından da hoş karşılanmadığını söyledi.
2006 yılı için dilekte bulunan Bakan Çubukçu, "Memlekete ve millete iyi seneler diliyorum. Hayırlı uğurlu ve bereketli olmasını temenni ediyorum" dedi.