Bakan Davutoğlu'ndan Öğrencilere 'özgün Fikir Üretin' Önerisi

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, özgün fikri olmayan bir çalışmanın tam ve doğru bir çalışma olmayacağını belirterek, öğrencilerden özgün fikir üretmelerini istedi. Davutoğlu, “Başarmak, özgün fikirler üretmekten geçer. Özgünlük yoksa doktora da yoktur. Özgün olabilmek için bol bol okumanız, hayal dünyanızı geliştirmeniz lazım. Bilmediğiniz klasik kalmasın ki eser üretebilesiniz.” dedi.

Bakan Davutoğlu, Türk Tarih Kurumu tarafından düzenlenen Sosyal Bilimler Seminerleri'nde lisans ve doktora öğrencileri ile bir araya geldi. Türk Tarih Kurumu Konferans Salonu’nda gerçekleşen programda konuşan Davutoğlu, öğrencilere bakan olarak değil, bir hoca olarak aralarında olduğunu belirtti. Üç saati aşkın bir süre sunum yapan Davutoğlu, öğrencilerden özgün fikirler üretmlerini istedi.

"ÖZGÜN OLABİLMEK İÇİN BOL BOL OKUMAK GEREKİR"

Böyle bir faaliyete katılmaktan dolayı çok mutlu olduğunu kaydeden Davutoğlu, yazar ve akademisyenin her görüşü söyleyebileceğini belirterek, özgün fikri olmayan bir çalışmanın tam ve doğru bir çalışma olamayacağını söyledi. Çırak, kalfa, usta ilişkisine dikkat çeken Bakan Davutoğlu, “Lisans, çıraklıktır. Malzemeleri incelemek demektir. Yüksek lisans kalfalık, belli bir dalda uzmanlık kazanmaktır. Doktora ise üstatları inceledim, onların yapmadığı, ortaya koymadığı bir işi ben yaptım anlamına gelir. Ustalıktır. Bir boşluk vardı, bunu ben doldurdum dersiniz. Bunu başarmak da özgün fikirler üretmekten geçer. Özgünlük yoksa doktora da yoktur. Özgün olabilmek için bol bol okumanız, hayal dünyanızı geliştirmeniz lazım. Bilmediğiniz klasik kalmasın ki eser üretebilesiniz.” diye konuştu.

Tarihte keskin çıkış ve düşüncelerde yorum farklarının olabileceğini aktaran Davutoğlu, bilginin hangi zihne oturtulacağının tartışamaya açık bir konu olduğunu dile getirdi. Tasvir, açıklama, anlama, anlamlandırma ve yönlendirmenin bilim adamı için önemli aşamalar olduğunu belirten Bakan Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı: “Tasvir demek resim çekmek demektir. Bunu doğru yapmazsan yolunu kaybeder, ilerleyemezsin. Konu ne olursa olsun doğru fotoğrafı kafanda oluşturman lazım. Analizde ise açıklama kısmına geçersin. Yani olgu analizinden sonuç analizine geçmek demektir, açıklama. Baktığın bölge ile yüzlerce fotoğrafı arka arkaya koyarak bakacaksın açıklama için. Anlama, işin başka boyutudur. Burada kendi kimliğinizden çıkıp başka bir aktörün kimliğine girmeniz icap eder. Kısaca kendi test tüpünüzün içinde yaşarsınız. Anlamlandırma tezinizin başladığı andır. Kendi duruşunuzu sergilersiniz. Yönlendirme ise bir tutumdur. Bu aşamalar önemli aşamalardır.”

"ÜNİVERSİTELER EVRENSEL ENTELEKTÜELLER YETİŞTİRMELİ"

Türkçe ve İngilizce çok sayıda eseri olan ve bu eserleri değişik dillerde de yayımlanan Davutoğlu, Türkiye için ‘köprü değil, merkez ülke’ yorumunu yaptı. Üniversitelerin evrensel entelektüeller yetiştirmesi gerektiğine işaret eden Davutoğlu, “Bilgi, tecrübe ile yeni bir şekil kazanır. Serüvenci bir yapınız varsa bilim adamı olabilirsiniz. Tarih bilmeden sosyal bilim yapamazsınız. Matematiği de felsefeyi de coğrafyayı da bilmelisiniz. Özgün fikirler üreterek işinizi aşkla yapmalısınız. Başarıyı bu sayede yakalarsınız.” dedi.