Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Fatih Projesi ile ilgili bugüne kadar ihale yapılmadığını belirterek, "Herhangi bir mal ve hizmet alınmadı. Kamu İhale Kanunu'yla ilgili Fatih Projesi'ne yönelik düzenlemeler sebebiyle muhalefet bizi 20 milyar yolsuzluk yapmakla suçladı. Herhangi bir iş yapılmamışken yolsuzluğun nasıl yapılacağı merak konusu" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi'nde (ETÜ) Öğrenci Konseyi tarafından düzenlenen konferansa katıldı. Dinçer, burada yaptığı konuşmada, 4+4+4'le eğitimin kademeli hale getirildiğini belirterek, dünyanın hiçbir ülkesinin eğitimi kesintisiz uygulamadığını söyledi. Eğitimin 12 yıla çıkarılmasıyla kesintili eğitim yapma imkanının kalmadığını anlatan Dinçer, "Birinci sınıfta çocuk girecek. 12 yıl aynı okulda okuyacak ve mezun olacak. Biz ona lise diploması vereceğiz. Bunun birey psikolojisinden ne kadar uzak olduğunu tahmin edebilir misiniz" diye konuştu.
Dinçer, liselerde Fen Lisesi, Sosyal Bilgiler gibi programların uygulanacağını belirterek, böylece çocukların kendi kabiliyetlerine ve tercihine göre alana gidebileceğini söyledi. Fatih Projesi ile ilgili bugüne kadar ihale yapılmadığını bildiren Dinçer, "Herhangi bir mal ve hizmet alınmadı. Kamu İhale Kanunu'yla ilgili Fatih Projesi'ne yönelik düzenlemeler sebebiyle, muhalefet bizi 20 milyar yolsuzluk yapmakla suçladı. Herhangi bir iş yapılmamışken yolsuzluğun nasıl yapılacağını merak etmek ayrı bir şey" dedi.
Dinçer, 8 yıllık süre içerisinde çocuklara dünyadaki akranlarından bir yıl daha az eğitim verildiğini bildirdi. Eğitim sisteminde pek çok düzenlemeye ihtiyaç olunduğuna dikkati çeken Dinçer, ders saatleri hakkında bilgiler verdi.
Bakan Dinçer, konferansta öğrencilerin sorularını da cevapladı. Bir öğrencinin 4+4+4 düzenlemesinin ne zaman hayata geçirileceğini sorması üzerine Dinçer, "Bu sistemin hayata geçirilmesi için 4 yıla ihtiyacımız var" dedi. Bir soru üzerine iki farklı türden sınav yapılabileceğini belirten Dinçer, "Onlardan birincisi sizlerin bilgi ve becerilerini ölçmek. Eğer bunu biz herhangi bir rekabet unsuru olmaksızın ölçersek o zaman bunun ciddi bir seviye tespiti olduğunu söylemek mümkün. İkincisi ise bir rekabet unsuru olarak öğrencileri seçtiğimiz ve sıraladığımız bir sınav haline getirmek. Bizim üniversite, SBS sınavlarına bakarak toplam başarı seviyesini görme imkanımız yok. Zaten onun için yapılmıyor mu bu" dedi. Dinçer, sınav sistemini çocukların başarısını ölçmek için değil Milli Eğitim Bakanlığı'nın başarısını ölçmek için kullanmak istediklerini ifade etti.
Bu arada Bakan Dinçer, konferans öncesi gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin 'özel okul fiyatlarındaki artışı' sorması üzerine Dinçer, "Bu arz ve talebin dengelendiği bir yerde oluşuyor. Eğer fiyatlar gerçekten yüksekse velilerimiz çocuklarını göndermeyi düşünmeyecekler. Ama şunu söylemek isterim bu doğrultuda, bizim eğitim sisteminde vereceğimiz eğitim giderek özel sektör eğitimini de karşılayacak bir nitelik kazanacak. Bunu farketmek lazım" dedi.
Türkiye'de şu ana kadar yapılan sınavlarda dershanelerin ve özel okulların ve hatta yabancı okulların eğitimin başarısı konusunda istatistiki açıdan çok anlamlı sonuçlar görmediğini belirten Dinçer, o okulların eğitiminden çok seçilmiş öğrencilerin başarılarını konuşmanın daha doğru olduğunu söyledi. Dinçer, eğitime başlama süresinde 66 aydan 72 aya kadar esnekleştirmeye gidileceği iddialarına ilişkin olarak ise, "Biz 66'ıncı aydan itibaren çocuklarımızı kayıt etmeye başlayacağız" dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz