Bakan Eker Diyarbakır’da

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Halit Advan’ın istifaya zorlanmadığını ve istifa dilekçesinin şu an değerlendirildiğini söyledi.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, çeşitli incelemelerde bulunmak üzere Diyarbakır’a geldi. Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak’ı makamında ziyaret eden Eker, gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu. AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Halit Advan’ın istifa konusuna da açıklık getiren Bakan Eker, istifanın AK Parti Genel Merkezi tarafından değerlendirildiğini ifade etti. Advan’ın istifaya zorlanması gibi bir durumun söz konusu olmadığını aktaran Eker, “İl başkanımızın istifa verdiği doğru, istifa dilekçesi de genel merkezimiz tarafından değerlendiriliyor. Henüz onaylanmış değil. AK Parti, Türkiye’nin ve dünyanın en önemli teşkilat ve organizasyonlarına sahip. İlgili kurullar yeni başkanın kim olacağına toplanıp, karar verirler” diye konuştu.

Gazetecilerin dokunulmazlık konusundaki sorularını da yanıtlana Eker, “Dokunulmazlık konusu bildiğiniz gibi şu an Meclis’in gündeminde. Meclis, toplanıp kararını verecektir” şeklinde yanıt verdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yarın, Doğu ve Güneydoğu bölge milletvekilleri, belediye başkanları ve il başkanlarıyla yapacağı toplantının daha önce alınmış bir karar olduğunu belirten Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, “Sayın Başbakanımız çok sık istişare toplantısını düzenliyor. Bir süre önce Kızılcahamam’da istişare toplantımızı düzenledik. Sayın Başbakanımız Kızılcahamam’da, bölgelerle de ayrıca bir toplantı yapacağını söylemişti. Yarın düzenlenecek toplantı, bu kararın bir parçasıdır. Başbakanımız tüm bölge milletvekilleri, belediye başkanları ve il başkanlarıyla görüşecektir. Türkiye siyaseti dinamik bir süreç. Bütün konularla ilgili ihtiyaç hissedildiğinde, Başbakanımız kamuoyumla paylaşıyor. Politikalar ihtiyaçlara göre belirleniyor ve hayata geçiyor. Bunlar da kamuoyuyla da paylaşılıyor” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ İÇİN BU SORUN MUTLAKA ÇÖZÜLMELİ”

Türk Medeni Kanunu'nda belirlenen miras yoluyla arazi işletilmesi engeli konusunda sorulan soruları da yanıtlayan Bakan Eker, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu ve eğer çözülemezse gelecekte Türkiye tarım sektörünü çok ciddi manada olumsuz etkileyecek olan mevzuatımız Türkiye’nin tarım arazileri, babadan evlada geçerken miras yoluyla bölünüyor. Bu bölünme öyle bir noktaya geliyor ki, sonuçta işletilemez hale geliyor. Ekonomik olarak da işletilemez hale geliyor. Bazı aileler, bu kadar bölük pörçük arazileri işletemedikleri için o arazi o şekilde kalıyor. Ne diğer hissedarına verebiliyor ne de kendisi işleyebiliyor. Bu verimliliğin önünde en büyük problemdir. Dünyanın başka bir ülkesinde böyle bir şey yok. Gelişmiş ülkelerde tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesine izin verilmiyor. Onların uygulamalarında böyle bir şey yok. Bu sadece biz de var. Bizim medeni kanunumuzda miras yoluyla tarım arazileri bölünebiliniyor. Buna bir çare bulunması lazım. Bakanlık olarak bunun üzerinde bir çalışma yürütüyor. Bölünme, bölünebilme sınırı, arazi kullanımı gibi bazı konularda kanun değişikliği yapmak üzere hükümetimiz bir alt limit getirdi. Şuan 20 dekarın altına arazi bölünmesi olmuyor. Bunu sağlayan da bizim hükümetimizdir. Türkiye’de tapulaşma çalışmaları yapıyoruz. Tapulaşma oranı yaklaşık 4,5 milyon hektar alanında tapulaşma yapıyor. Cumhuriyet tarihinin en büyük tapulaşmasını da biz yapıyoruz. Ama bütün bunlara rağmen, bunların hiç birisi gelecekte oluşacak bir tehlikeyi bertaraf edemiyor. Gelecekte bizim sorunlarla karşılaşmamız için mutlaka bir değişiklilik yapılması gerekiyor. Biz bu konu üzerinde çalışıyoruz. Şu an bir taslak hazırlıyoruz. Yakın bir zamanda Bakanlar Kurulu’nun gündemine getireceğiz. STK’ın da içinde yer aldığı 50 bin kişiyle bu konuyla ilgili anket düzenledik. Bu konu, aynı zamanda sosyal bir mesele. Toplumda bunun kabul görmesi lazım. Uygulamanın ne şekilde olacağına dair toplumsal mutabakat olması gerekiyor. Toplumun yüzde 87’si bu böyle bir sorun olduğunu düşünüyor. Bu sorunun çözülmesini istiyorlar. Bu sorunun ne şekilde çözüleceğine dair bir mutabakatımız olmamız lazım. Bunun hazırlık safhasının uzun sürmesinin nedeni de budur. Bir karar alırsınız, toplumda kabul görmezse olmaz. Türkiye’nin, geleceği için mutlaka bu sorunu çözmesi gerekiyor. Gelecekte verimli bir tarımsal üretim gerçekleştiremez.”