Bakan Eker, Sanayicilere Tarım Sektöründe Yapılan Çalışmaları Anlattı

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Ankara Sanayi Odası’nda (ASO) oda üyeleri ve sektörle ilgilenen sanayicilere tarım sektöründe yapılan çalışmaları anlattı.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, ASO’nun olağan meclis toplantısına katıldı. Eker, ASO Başkanı Nurettin Özdebir ve meclis üyelerinin sektör üzerine sorunlarını ve önerilerini dinledikten sonra bakanlık tarafından yapılan çalışmaları detaylarıyla anlattı. Türkiye ekonomisinin içerisinde tarım sektörünün halen GSH yüzde 8’lik paya sahip olduğunu, Türkiye’de çalışan her 4 kişiden birisinin tarımda çalıştığını ifade eden ve dış ticaretin önemli bir kısmını tarım sektörünün oluşturduğunu belirten Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, “Türkiye tarım sektörü son 8 yılın 7’sinde pozitif büyüdü. Son 60-70 yılda böyle bir süreç yok. En fazla 2-3 yıl üst üste büyüme olmuş. Son 10 yıl içinde çok büyük gelişmeler oldu” diyerek, TÜİK’in üretim rakamları hakkında meclis üyelerini bilgilendirdi.

TARIMSAL DESTEKLEMELER

Türkiye’nin tarımı tayin eden coğrafya olduğunu ve belirleyici oranın coğrafya olduğunu belirten Bakan Eker, “Cumhuriyet tarihinde ilk defa damlama ve yağmurlama sistemini destekleme kapsamına alıp bunu geliştiren biziz. Vahşi sulamayla sulandığı zaman onun kısa bir süre sonra toprağa bereket değil felaket getirdiğini Türkiye yaşadı ve gördü. Harran’daki 50 bin hektar çoraklaşmış araziyi kurtarmaya çalışıyor. Bir kısmını kurtardık. Türkiye’de mutlaka su gerekiyor, bunlarında uygun yöntemlerle yapılması lazım. GAP’ın tamamlanması, Konya Ovası’nın tamamlanması Türkiye açısından çok önemli. Türkiye; fındık, kayısı, kiraz ve vişnede dünyada en büyük üretici durumunda. Bir çok üründe de dünyada önemli bir yerdeyiz. Tarımı sosyal bir alandan çok iktisadi bir sektör olarak ele aldık. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 83. yılında Tarım Kanunu biz çıkarttık. Tarım Kanunu’nu eğer yoksa tarım ile ilgili gelecek ufkunuz ve bakışınız da yoktur. Tarım insan var olduğu sürece olacak, dolayısıyla toprak bize her daim lazım. 2002-2012 döneminde yeni destekler getirdik. İlk kez mazot, gübre, ar-ge, arıcılık, su ürünleri, baklagil prim, hububat prim, toprak analizi, organik tarım, ipekböcekçiliği, tarım sigortası, kırsal kalkınma, makine-ekipman, sertifikalı fidan, hayvancılığa faizsiz kredi verdik. Biz Türkiye’de her 2 bin 500 metrekarelik tarım arazisini hangi ürün, hangi verimlilik düzeyinde yetiştirilebilir bunun haritasını çıkarttık. Bunun için 528 milyon veri kullandık. 2 yıl 200 kişilik bir ekip çalıştı. Türkiye’de bu özellikleri birbiri ile aynı olan 190 ayrı havza tespit ettik, benzerlik alanlarını biraz daha fazlalaştırıp 30 havzaya düşürdük. Bu 30 havzadan her birinin tarımsal potansiyelini, üretim imkanlarını belirledik. 2009 yılında bitti bu çalışma ve desteklerimizi bununla ilişkilendirmeye başladık. Dünyanın hiçbir ülkesinde Türkiye’deki arazi rejimi yok. Tarım kredi faizleri ile ilgili önemli bir düzenleme yaptık. Meclis gündeminde mera ile ilgili bir düzenlememiz var. Mera rejimi de, meranın mülkiyeti meselesi geliştirmeye ve muhafazaya dönük değil. Merayı ortak mal olarak herkes kullanıyor ama kimse sahip çıkmıyor. Bir düzenleme getirdik, orada hayvan yoksa, yeterli değilse bu mera kiralanır. Eskiden mera kiralanıyordu, adam mesela ot biçecek, otunu koyacağı bir yapı yapamıyordu, biz buna düzenleme getiriyoruz, diyoruz ki, ‘merayı ıslah etmek şartıyla oraya o amaca uygun olarak yapı belirli bir oranda yapabilirsin” dedi.

YERLİ ÜRETİME DESTEK

Türkiye’de ilk defa bu yıl itibariyle kasaplık hayvan varlığında, besi hayvan varlığında, kurbanlık havyan varlığında ciddi bir artış sağlandığını söyleyen Bakan Eker, “Geçen sene ve önceki sene hastalıkla mücadele çerçevesinde 15-20 bin civarında kurbanlık ithalatına izin vermiştik 2001-2011’de. Bu sene ona da gerek kalmadı. Fiyatlar geçen yıla göre ortalama canlı ağırlıkta kilogram başına 1 lira bir düşüklük meydana geldi. Toplam hayvan varlığında bir artış var. 170 bin civarında yeni işletme açıldı, 6 milyar lira faizsiz kredi kullanıldı. Türkiye’de hayvancılık gelişsin diye. Yüzde 30 olan kasaplık hayvanlardaki gümrük vergi oranını yüzde 40’a çıkarttık, yüzde 75 olan gümrük vergisi oranı yüzde 100’e çıkartıldı. Kargas maliyetindeki etkisi 2 liranın da altında. Öbür tarafta yerli üretim var, milyonlarca üretici var, yatırım yapılmış, biz eğer yerli üretim maliyetiyle ithal maliyeti arasındaki farkı çok açarsak o zaman Türkiye’deki yerli üreticinin aleyhine olur. Buna da bizim bir şekilde sürdürmemiz lazım. 12 Ekim’de dünyada uluslararası gıda politikaları araştırma enstitüsü bir rapor yayınladı. O raporda küresel açlık endeksini hesaplıyorlar, 15 ülkenin seyrini izliyorlar. Türkiye 90 yılında endeksi 5.7, 2001 yılı endeksi 3.1, 2012 yılı endeksi ise 1.5. Dünya ülkeleri içinde en yüksek başarıyı sağlayan ülke Türkiye” diye konuştu.

EKMEK MEVZUATINDAKİ DEĞİŞİKLİKLER

Türkiye’nin dünyada ekmekle ilgili mevzuatı olan nadir ülkelerden birisi olduğunu belirten Eker, “Bizde son düzenleme 4 Ocak 2012’de yapıldı. 2 tane değişiklik yaptık, tuz oranını yüzde 25 oranında azalttık, kepek oranı da yüzde 20 oranında artırıldı. Ekmeğin gıda rejimimizde çok önemli bir yeri var, bunu tamamen kepekli duruma getirirsek o da obeziteye yol açar. Denetimi hepimiz birlikte yapacağız, birbirimize yardımcı olacağız. Ekmek satılan yerlerde tam buğday ekmeğini bulundurma mecburiyetini getirdik. Bunların uygulaması onbinlerce işyerinde bunun takip edilmesi, izlenmesi hususunda biz çalışıyoruz ama sizlerde tüketici olarak bize yardımcı olmanız lazım. Bizim bir telefon hattımız var, şikayetinizi söyleyebilirsiniz. Alo Gıda Hattı 174. Oraya gelen toplam çağrı sayısı 600-700 bini buldu. Bize denetimlerde büyük yardımcı oluyor. Dünyanın sayılı botanik bahçelerinden birisini Ankara’da kuruyoruz. 2 bin dekarın üzerinde bir alan. Dünyanın en büyük botanik bahçelerinden birisini kuruyoruz. Bölgeyi ağaçlandırdık. 2002’ye kadar Atatürk Orman Çiftliği arazisinin ağaçlandırılan alanı toplam 4 bin 500 dönüm. 1925 ile 2002 arası. 2002 ile 2012 arası 18 bin 500 dekar. 70 küsur yılda yapılanın 4 katını ağaçlandırdık” şeklinde konuştu.

“Dünya 160 sene önce EXPO organizasyonları yapmaya başlamış. Türkiye ilk defa bir evrensel EXPO’ya ev sahipliğini Tarım Bakanlığı’nın koordinasyonunda Antalya’da çiçek ve çocuk temasıyla bir botanik evrensel yapmak üzere bayrağı aldı” diyen Bakan Eker, “Bugün onun kanunu mecliste görüşülecek. 160 sene sonra Türkiye bir EXPO’ya ev sahipliği yapıyor ve bunun konusu da tarım. Bizim ulusal zenginlik alanımız tarımdır. Marka alanlarımız da aslandı tarımdır. Bunun değerini iyi bilmeli, korumalı, geliştirmeliyiz ki insanlık için bir artı değere dönüştürebilelim” diye konuştu.