Bakan Elvan; "bu Anayasa Değişikliği Siyasi Bir Mesele Değil Memleket Meselesidir"

Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, bu anayasa değişikliğinin aslında bir siyasi melese değil memleket meselesi olduğunu belirterek, "Bu Türkiye’nin bir meselesidir. Türkiye 2023 ve 2053 hedeflerine inşallah bu anayasa değişikliği ile daha çabuk ulaşacak, koalisyon dönemleri tamamen ortadan kalkacak, yürütmede çift başlılık giderilecek, böylece siyasi istikrarsızlıkla birlikte ekonomik istikrarsızlık da tarihe gömülecektir" dedi.16 Nisan’da yapılacak olan referandumla ilgili seçim bölgesi Mersin’de çalışmalarını sürdüren Bakan Elvan, merkez Toroslar ilçesindeki muhtarlarla bir araya geldi. Vali Özdemir Çakacak ve Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna’nın da katıldığı toplantıda konuşan Elvan, bir yandan Türkiye üzerinde hesabı olanların o hesaplarını bozarken, bir yandan da büyük projeleri hayata geçirmeye devam ettiklerini söyledi. "Bize demokrasi dersi veren ülkeler, son dönemde ırkçılığın, ayrımcılığın, şiddetin kol gezdi ülkeler haline dönüştü"Kim ne yaparsa yapsın Türkiye’nin büyümeye ve güçlenmeye devam edeceğini vurgulayan Elvan, "Yıllarca terörü destekleyen ülkeler, Türkiye’nin büyümesinden rahatsız olan ülkeler, Türkiye’yi demokrasi sınavına çekmeye çalışan ülkeler, son günlerde adeta ırkçılığın, ayrımcılığın, baskının, şiddetin kol gezdiği ülkeler haline dönüştü. Söz konusu Türkiye olunca bunlar demokratlıklarını unuttular. Sözde Avrupa Birliği, temel hak ve hürriyetler üzerine inşa edilmiş, çok kültürlülük üzerine inşa edilmiş bir birlikti. Ancak bugün Avrupa’da son derece anti demokratik, temel hak ve hürriyetlere aykırı girişimler gerçekleştirilmekte. Söz konusu Türkiye olunca kendi değerlerini kılları kıpırdamadan çöpe atabiliyorlar. Onların yaptığı elbette kabul edilemez, devletimiz gereken cevabı veriyor ve gerekli tedbirleri alıyor. Ancak onların ağzı ile konuşan, kara propaganda yapan yerli işbirlikçilerini biz de anmakta zorlanıyoruz, milletimiz de zorlanıyor. Türkiye’de onlar istemeseler de hakimiyet kayıtsız şartsız milletin olacaktır. Onlar istemese de demokrasi bütün kurumları ile yerleşecektir. Türkiye, siyasi istikrarını bir daha bozulmayacak bir yapıya kavuşturacaktır. Onlar istemese de Türkiye büyümeye devam edecek, 2023 ve 2053 hedeflerine ulaşacaktır" diye konuştu."Darbelerin olduğu bir ülkede ekonomik istikrar olmaz"16 Nisan referandumunun, sadece son 15 yılda tecrübe ile sabit olan aksaklıklardan, çıkarılmaya çalışılan kriz ve kaoslardan, darbe teşebbüslerinden, ihanet şebekelerinin girişimlerinden kaynaklanan ihtiyaçtan doğmuş bir şey olmadığını ifade eden Elvan, "Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin alnında, ’Hakimiyet kayıtsız şartsız milletin’ yazmaktadır. Esasında konu, hakimiyetin kayıtsız şartsız milletin olması, millet iradesinin tam ve bölünmez olarak, vesayet altına alınamayacak sağlamlıkta hayata geçmesi meselesidir. Yakın tarihimize biraz dikkatli bakarsak Türkiye’nin nasıl ve nelerle zaman kaybettiğini çok daha iyi anlarız. Darbelerin olduğu bir ülkede ekonomik istikrar olmaz, ekonomik istikrarın olmadığı bir ülkede büyüme, kalkınma olmaz. Ortalama 10 aylık hükümetlerin kurulduğu bir ülkede ekonomik ve siyasi istikrardan bahsedemeyiz. Sudan meselelerden krizlerin çıkarıldığı, en küçük şeyde yatırımların durduğu bir ülkede ekonomik istikrar asla olmaz. Bu anayasa değişikliği aslında bir siyasi melese değil memleket meselesidir. Bu Türkiye’nin bir meselesidir. Türkiye 2023 ve 2053 hedeflerine inşallah bu anayasa değişikliği ile daha çabuk ulaşacak, koalisyon dönemleri tamamen ortadan kalkacak, yürütmede çift başlılık giderilecek, böylece siyasi istikrarsızlıkla birlikte ekonomik istikrarsızlık da tarihe gömülecektir. Seçimle gelen cumhurbaşkanı yine seçimle gidecek, iki dönemden fazla görev yapamayacak. Milletimiz kimi seçerse o cumhurbaşkanı olacak. Aslında burada yapılan şey, halkın doğrudan hükümeti belirlemesidir"."Artık dönem zayıf hükümetler dönemi değil"1950’li yıllarda Türkiye’nin milli gelirinin Güney Kore’nin milli gelirden daha fazla olduğunu hatırlatan Elvan, "Ama bugün Güney Kore’nin milli geliri, aşağı yukarı bizim milli gelirimizin 3 katına yakın. Neden bu böyle? Geçmişte yaşanan o kriz dönemleri, koalisyon dönemleri, darbe girişimleri ve tüm bunları bir bütün olarak aldığımızda, milli iradenin üzerine tesis edilmeye çalışılan vesayet, Türkiye’nin gelişmesinin önünde önemli bir engel olmuştur. Ama son 15 yılda güçlü bir hükümetin gelmesiyle birlikte Türkiye daha da güçlenmiş, daha da büyümüş, milli geliri 4 katından daha fazla bir artış kaydetmiştir. Biz bu büyümeyi daha hızlı gerçekleştirmek istiyoruz. Daha hızlı büyümek, daha hızlı kalkınmak istiyoruz. Onun için güçlü hükümetlere ihtiyacımız var. Güçlü hükümetleri nasıl sağlayacaksınız? Yüzde 50’nin üzerinde oy alan bir cumhurbaşkanı ancak güçlü bir hükümet kurabilir. Artık dönem zayıf hükümetler dönemi değil, dönem güçlü hükümetler dönemi. Dünyanın dört bir yanında sıkıntılar yaşanıyor. Dünya yeniden dizayn edilmeye çalışılıyor. Böyle bir dönemde eğer siz güçlü hükümetlere sahipseniz, o zaman ülkenizin önü daha açık olacaktır ve uluslararası arenada daha güçlü konumda olacaksınızdır. Ama zayıf hükümetlerle bu süreçleri götürebilmek mümkün değil" ifadelerini kullandı.Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna ise sön dönemde haçlı zihniyetinin yeniden hortlatılarak Türkiye üzerinde büyük oyunlar oynanmaya başlandığını ifade ederek, "Dolayısıyla düşmanın dediğinin tersini yapmak lazım. O nedenle millete devlet, devlete evet gerekiyor" dedi.