Bakan Ergün, Ekim Ayı Kapasite Kullanım Oranı’nı Değerlendirdi

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, krizden ciddi şekilde etkilenen Yunanistan, İtalya ve İspanya gibi ülkelerin tüm Avrupa ekonomisini tehdit ettiğini söyleyerek, “Bu yıl, kendimize göre makul büyüme rakamıyla dahi Avrupa’da en hızlı büyüyen ekonomi olacağız” dedi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, yazılı bir açıklama yaparak Merkez Bankası tarafından açıklanan ‘Ekim Ayı Kapasite Kullanım Oranı’nı değerlendirdi. 2012 yılı Ekim ayında imalat sanayi genelinde kapasite kullanım oranının, geçen yılın aynı ayına göre 2,1 puan azalarak, bir önceki aya göre 0,9 puan artarak yüzde 74,9 seviyesinde gerçekleştiğini hatırlatan Bakan Ergün, “İmalat sanayi genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı ise bir önceki aya göre 0,3 puan artarak yüzde 73,1 seviyesinde gerçekleşmiştir” dedi.

“Dünya ekonomisi, gerçekten de zor bir dönemden geçiyor” diyen Bakan Ergün, “Özellikle Avrupa ekonomilerinde yaşanan gelişmelerin çok iyi takip edilmesi gerekiyor. Yüksek bütçe açıkları ve kamu borç oranları nedeniyle krizden ciddi şekilde etkilenen Yunanistan, İtalya ve İspanya gibi ülkeler, tüm Avrupa ekonomisini tehdit ediyor. 2012 yılında birçok ülkenin daralacağı Avrupa’da işsizlik de tarihi seviyelere ulaşmıştır” değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Ergün, bu coğrafyadaki gelişmelerin, doğal olarak Türkiye’yi de etkilediğini belirterek, büyüme hızımızın yavaşlaması, sanayi üretiminde ve kapasite kullanımında karşılaşılan düşüşlerin nedeninin de bu olduğunun altını çizdi. “Bütün bunlar, bizim zaten beklediğimiz, gereken tedbirleri önceden aldığımız ve hazırlıklı olduğumuz gerçeklerdi” diyen Bakan Ergün, “Bu nedenle, 2012 için daha makul bir büyüme hedefi belirlemiştik. Bu yıl, kendimize göre makul büyüme rakamıyla dahi Avrupa’da en hızlı büyüyen ekonomi olacağız” dedi.

Bakan Ergün, konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

“Kapasite kullanım oranının yıllık bazda azaldığı bu dönemde aylık bazda artmış olması önemli bir gelişmedir. Ancak burada esas mühim olan nokta konjonktürel gelişmelere odaklanmaktan ziyade orta ve uzun vadeli hedefleri muhafaza etmek, ekonomideki yapısal sorunları çözüme kavuşturmaktır. Türkiye işte bunu başarmış olması nedeniyle dünya ekonomi çevrelerinde büyük takdir toplamaktadır. Geçtiğimiz günlerde açıkladığımız Orta Vadeli Program, Türkiye ekonomisinin nasıl bir noktaya geldiğini göstermektedir. Birçok ülkenin artık çok kısa dönem için bile tahminde bulunamadığı bir ortamda, Türkiye olarak yatırımcılar ve karar alıcılar için orta vadeli bir perspektif çizmiş olduk. Orta Vadeli Program, Türkiye’de ekonomi yönetiminin makro dengeleri tutturmakta ne kadar kararlı olduğunu göstermektedir. Türkiye, bu makro istikrarını muhafaza ettiği sürece, reel sektörümüz ülkemizin büyümesi için gerekli yatırımı, üretimi, ihracatı ve istihdamı gerçekleştirecektir. Avrupa ülkeleri üzerindeki yoğun sis bir nebze olsun azaldığında, Türkiye 2010 ve 2011 yıllarında olduğu gibi yine yüksek büyüme oranlarını yakalayacaktır.”