Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Arap ülkelerine hitaben "Evet, geçen asırda kimi ayrılık ve gayrılıklarımız oldu. Ama bundan böyle safları sıkı tutup birbirimizle daha çok alışverişte bulunacağız; daha çok ortaklık yapacak, daha fazla projeler üreteceğiz." dedi.
Türk-Arap Sanayi İşbirliği Konferansı'nın açılışında söz alan Nihat Ergün, gelinen aşamada gümrük duvarlarının kalktığını, ekonomik ve siyasi sınırların anlamının değiştiğini belirtti. Ergün, artık içe kapanmanın, dış dünya ile teması kesmenin, husumetten beslenmenin mümkün olmadığına da işaret etti.
Bugün ABD'de iflas eden 1-2 kurumun tüm dünyada büyük bir ekonomik bunalıma sebep olabildiğini dile getiren Ergün, bundan dolayı ekonomik birleşmelerin öneminin arttığını vurguladı. İktidar olarak bu birleşmeleri mühim gördüklerini, zenginlik olarak değerlendirdiklerini aktardı.
Türkiye'nin, hem öğrenen hem öğreten, hem alan hem de veren bir ortaklıktan yana olduğunu anlatan Ergün, şöyle devam etti:
“Türkler ile Arapların kadim bir 'uhuvvet'i var. Milletlerin içinden ne kahramanlar ne iyi idareciler çıktığını biliyoruz. Yine İslam'ın bu bölgede ne harika medeniyetler kurduğunu da biliyoruz. Mekke'den, Medine'den dışa vuran ışığın Şam’da, Bağdat'ta, Buhara'da, Semerkand'da, Kahire'de, Kurtuba'da, Konya'da ve İstanbul'da ne büyük şehirler oluşturduğunu görüyoruz.
Evet, geçen asırda kimi ayrılık ve gayrılıklarımız oldu. Ama bundan böyle safları daha sıkı tutup birbirimizle daha çok alışverişte bulunacağız; daha çok güç birliği yapacak, daha fazla projeler üreteceğiz. Bu minvalde stiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un dillendirdiği şu mısralarını tekrar hatırlatmakta fayda var: 'Türk Arapsız yaşamaz; kim ki yaşar der, delidir. Arabın, Türk ise hem sağ gözü hem sağ elidir.'"
Son 9 senede Türkiye'nin önemli bir atılım yaptığını belirten Ergün, “Orta vadede ihracatımızı 500 milyar dolara çıkartarak dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedefliyoruz. Bu hedefi yakalamak için çok daha rekabetçi bir özel sektör oluşturmamız gerektiğini de çok iyi biliyoruz. Artık Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve markalaşma gibi alanlara özel bir önem vereceğiz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin organize sanayi bölgeleri ve teknoparklar kurmak, girişimciliği artırmak ve KOBİ'leri desteklemek gibi alanlarda başarılı olduğunun altını çizen Ergün, şunları kaydetti:
“Türkiye'nin 2002’de Arap ülkeleriyle ticaret hacmi gerilerdeydi. Bugün bu rakamın 33 milyar dolara vardığını görüyoruz. Bu rakamı, gelecek 5 sene içinde 100 milyar dolara çıkarmalıyız. Bu artış sevindiricidir fakat yeterli değildir. Aramızdaki ticaret hacminin artmasında siyasiler ve bürokratlarımız kadar, iş adamlarımız da önemli rol oynayacaktır, oynamalıdır. İş adamlarımızın birbirlerine olan ilgisi siyasi ve bürokratik engellerin aşılması yönünde de bir baskı oluşturacaktır.”
HİSARCIKLIOĞLU: ARAPLAR TÜRKİYE’DE YATIRIMLARINI ARTIRMALI
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise Avrupa'da beliren ekonomik bunalım ile Ortadoğu'da görülen siyasi çalkantıların istikrarı tehdit ettiğini savundu.
Soğuk Savaş'ın sona erdiği 1991'den bu yana 20 senelik dönemde devam eden kronik çatışma ve gerilimlerin Ortadoğu'ya faturasının tam 12 trilyon dolar olduğunu bildiren Hisarcıklıoğlu, bu paranın bölge insanlarının cebinden çıktığını ifade etti. Hisarcıklıoğlu, ''Ne yazık ki geçtiğimiz 30 senede tüm dünya bölgesel ekonomik ticaret alanları ve ekonomik entegrasyonlar oluştururken, bizim bölgemiz 1991'den sonra ayağına gelen fırsatları ıskaladı.” yorumunu yaptı.
Zenginleşmenin yolunun ticaretten ve girişimcilikten geçtiğini savunan Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
“Ortadoğu'da toprak altında önemli kaynaklar, değerler var. Fakat toprağın üstünde de büyük bir kaynak, büyük bir değer var. Ben, burada dünyanın her tarafına mal satabilecek Arap toplumlarından söz ediyorum. İslam ülkelerinde, Türkiye'de dahil girişimciliğin sayısını artırma noktasında gerekeni yapmalıyız. İslam ülkeleri olarak gençlere ve kadınlara önem vermeliyiz. Genç kızlarımızı girişimci yapmalıyız. Genç kızlarımızı evlere hapsetmemeliyiz. Bu bölge genç nüfus bakımından önemli. Girişimciliği teşvik edersek, üretimin önünü açarsak, demokrasimizi geliştirirsek, Tahrir meydanından yansıyan çığlıklar susar, Tunus'ta, Libya'da alevler söner.”
Arap ülkelerine “Ortak geleceğinizi kendiniz belirleyin, birlikleri artırın.” önerisinde bulunan Rifat Hisarcıklıoğlu, bölgesel ortaklıkların yolunun; ekonomik ve ticari bağların kuvvetlendirilmesinden, karşılıklı yatırımların artırılmasından geçtiğini söyledi. Bölge ülkeleri arasındaki ticaretin önündeki engellerin kaldırılmasını talep etti.
Hisarcıklıoğlu, 2002-2010 döneminde Türkiye'ye 6,7 milyar dolar Arap yatırımı yapıldığını duyurdu ve “Arap sermayesi ve Arap yatırım fonları, son 10 yılda dünyanın en dinamik yatırım fonları haline gelmiştir. Ancak buna rağmen, maalesef ülkemize gelen Arap yatırımları arzu edilen seviyede değildir. Arap sermeyesi ve Arap yatırım fonlarının ülkemizdeki yatırımlarının artmasını arzu ediyoruz." dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz