Bakan Faruk Çelik Çorlu'da

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, “Terör konusu 75 milyonu ilgilendiren üzen, kahreden ve Türkiye'nin bu bölgede, dünyada gelişen, tarihteki o muhteşem ihtişamlı yerini almaması ile ilgili önüne konan setlerden bir tanesi olduğunu hepimizin bilmesi gerekiyor" dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Tekirdağ ziyaretlerinin ardından Çorlu'ya gelerek Siyaset Akademisi programında konuşma yaptı. Çorlu Belediyesi Memduh Şevket Esendal Sahnesi'nde konuşan Bakan Çelik, “Bugünün, bugünlerin yoğun gündemi olan ülkemizi çok yakinen ilgilendiren terör konusuyla ilgili 3 - 4 cümle ifade ederek bu konuyu kapatmak istiyorum. Bu konu çok fazla konuşulmaması gereken de bir konu. Çözülmesi gereken bir konu” dedi.

'Terör konusu bir siyaset konusu değildir, bir politika konusu değildir' diyen Bakan Çelik, “Terör konusu 75 milyonu ilgilendiren üzen, kahreden ve Türkiye'nin bu bölgede, dünyada gelişen, tarihteki o muhteşem ihtişamlı yerini almaması ile ilgili önüne konan setlerden bir tanesi olduğunu hepimizin bilmesi gerekiyor. Türkiye`nin gelişmesine karşı, kalkınmasına karşı birliğine, bütünlüğüne karşı konan bir engeldir, konan bir senaryodur. Bu senaryonun senaristleri, yazanlar, çizenleri içeride midir, dışarıda mıdır ne kadarı içeridedir, ne kadarının bu ülkeyle bağı vardır ne kadarının bu ülkeyle bağı yoktur. Bunlar zaman içerisinde çok daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır” diye konuştu.

Bakan Faruk Çelik, “30 yılı aşkın süredir canımızı yakan ailelerin ocağına ateş düşüren, yüreklere ateş düşüren bir terör belasıyla karşı karşıyayız. Ben 3 dönem Bursa milletvekilliği yaptım, bu dönem Şanlıurfa'ya tayinim çıktı. Şanlıurfadayım bu dönem. Dolayısıyla Şanlıurfa yani Güney Doğu'da ne oluyor ne bitiyor onu orada izliyoruz. Sürekli bir hafta Bursada, bir hafta batıda, bir hafta doğuda, güneydoğu da halkın nabzını çok daha iyi tutma imkanını elde ettiğimiz inancı içerisindeyim” dedi. Bakan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Herkes bu işin bitmesini istiyor, Mardin'e gidin caddelerde aynı şey söyleniyor, Urfaya gidin caddelerde aynı şey söyleniyor, Diyarbakır'a gidin aynı şey söyleniyor, Bursa'ya gidin, aynı şey, İzmire gidin aynı şey, Çorlu'ya gelin, Büyükşehir Tekirdağ'a gelin aynı şey söyleniyor. Bu işte kan var, kan, kini nefreti oluşturur, kin yeniden kanı, kan, kin derken bu memleket 50 binleri 40 binleri kaybetti. Oydu, buydu netice itibariyle bu topraklarda bu ülkenin nüfus cüzdanını taşıyan insanlar. O taşıyanların birileri ay yıldızlı bayrağa ihanet etti, doğrudur ama bir ana var o da bu coğrafyada oturuyor o ananın da yüreği yanıyor. Bunu defalarca herkes konuştuğu için ben üzerinde durmuyorum ama kan aktıkça kin yükseldi. Kanla ve kinle amaç ne ayrışmayı yapabilir miyiz, kini arttırıp bu ülkeyi bölebilir miyiz. Ülkeler bölünür mü, Yugoslavya 7 parça oldu bakın. Laf olsun diye söylemiyorum tam 7 parça Yugoslavya. Amaç ne bölmek, pekiyi tarih bizi bölebildi mi? Tarih bizi bölemedi. Bakın ne olaylar yaşandı tarih bizi bölemedi. Bu kan ve kin olayı da bu kadar uğraşmaya rağmen bu milleti bölemedi çünkü sandık konduğu zaman büyük çoğunluk AK Parti diyor, nerede Güneydoğuda. Ben Şanlıurfada milletvekili oldum 11- 1'di, gece bir şeyler oldu 10a 2 oldu. 10 milletvekilliği Şanlıurfalılar verdiler. Her yerde aynı. Baskıya rağmen, sıkıntılar rağmen vatandaş her türlü sıkıntıya rağmen birlikten, bütünlükten yana bütün bir çoğunluk ağırlığını koymaktadır. Çünkü bölge vatandaşı şunu biliyor. Çanakkalede dedelerimiz yan yana yatıyor, Sarıkamışta dedelerimiz yan yana yatıyor hatta Yemende dedelerimiz yan yana yatıyor ne oluyor da bugün Diyarbakırlı Abdullah ile İzmirli, Tekirdağlı Süleymanı bir birinden ayıran. Buna akıl erdiremiyor kimse. Onun için kan ve kin mutlaka gündemimizden çıkmalıdır. Mücadele bu, çözüm nerede çözüm Marsta mı olacak çözüm yüzde 50 oy vermişsiniz siyasi partiye iktidara getirmişsiniz, demokratik ülkelerde çözüm sandık, sandığın çıkardığı insanlar tarafından gerçekleştirilir. Birileri bu tarafa çekecek, birileri diğer tarafa çekecek inanın bunların hiç kıymeti yok size söyleyeyim, kim nereye çekerse çeksin. Bizim ay yıldızlı bayrağımızı ne kadar sevdiğimizi kimseye sorgulattırmayız, kimseye de laf uzattırmayız. Bu bayrağın ayının da yıldızının da ne anlama geldiğini biz çok iyi biliyoruz. Onun için hiç hamasete, edebiyata falan gerek yok. Bu mesele çözülmesi gereken bir meseledir, çözülürken bu milletin onurunu rencide edecek bir çözümü biz bu milletin önüne koymayız ama bu işin bitmesi gerekiyor. Bu milleti yere baktıracak bir iş yapmayın diyor Sayın Başbakanımız, aynen öyle. Onun için bu konudaki güven ve destek daha da artarak devam etmelidir. Hiç endişeniz olmasın bu işi çözümde kararlıyız ve inşallah analar ağlamayacak. Bu bela önümüzden kalktığı zaman soruyorsunuz 300 milyar dolar teröre gitmiş 30 yılda sanayici arkadaşlarımız var, işadamı arkadaşlarımız var bir düşünün bakalım. Bu bela önümüzde olmazsa Türkiyenin önünü almak mümkün mü, Türkiye'yi durdurmak mümkün mü? Bu hem bölgeler arasında eşitsizliği adaletsizliği meydana getiriyor hep şikayet ediyoruz ya havaalanı yapılıyor, eskiden yapılmıyor diye şikayet ediyorlardı, şimdi yapılıyor makine yakıyorlar. Yapılıyor işte havaalanı argüman bitti, konuşacak şeyleri kalmadı. Yapılmıyor diyorlardı eskiden, buyurun Çorluya ne yapılıyorsa aynı şeyler diğer ilçelere de yapılıyor şimdi söyleyecek bir şeyleri kalmadı.”

Netice, bu mesele çok konuşulması gereken bir mesele değil, bu mesele çözülmesi gereken bir meseledir diyen Bakan Faruk Çelik ayrıca, “Sizler bu güveni bize duydunuz yüzde 50`lik bir oy verdi bu milletimiz. Biz de gereğini yapacağız, sabırla dikkatle izleyin. Birileri ne yapacak. Bu işin içerisinde eroin var mıydı, uyuşturucu var mıydı, para var mıydı, kasa var mıydı, silah var mıydı, silah tüccarları var mı? Kaç kişinin işi bozuluyor. Senin çocuk şehit olmuş, bir başkasının çocuğu ölmüş onun neyine hesabında kitabında olanlar var. O hesabında kitabında olanlar belki de farklı bir senaryolar bir şeyler düşüneceklerdir. Bu süreci sabote etmek için. Bunları da iyi tahlil edecek bir duruş sergilememiz lazım. Onun için bu konuda herkesin konuşması değil konuşması gerekenler konuşacak. Sayın Başbakan bizzat direksiyonun başındadır ve inşallah bu beladan bu ülkeyi kurtarıp bu karanlık bulutların buradan temizlenmesini inşallah gerçekleştireceğiz” dedi.