Dışişleri Bakan Hakan Fidan, NTV'de katıldığı canlı yayında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Suriye'de Esad rejiminin yıkılmasıyla biten süreci değerlendiren Bakan Fidan, İran ve Rusya ile yapılan görüşmelere dikkat çekti.
Bakan Fidan, "Ruslar ve İranlılarla görüşmelerimiz o 1 hafta bunun özeti. Onlar artık anladılar. İran Dışişleri Bakanı geldi sonra Doha'da İran ve Ruslarla bir araya geldik ve bazı konuları konuştuk. Belli bir noktadan sonra onlar da telefon ettiler ve o akşam da Esad gitti" ifadelerini kullandı.
Bakan Fidan'ın açıklamalarından öne çıkan satır başları ise şu şekilde:
"Sürecin başından beri içinde oldum. İç savaş 2011'de başladı. Suriye, o dönem iç karışıklıkların tavan yaptığı bir dönem yaşadı. Bu iç savaş hemen yanı başımızda olduğu için refleks geliştirmemiz gerekiyordu. Devletimiz ilk günden beri bu krizi yakından takip etti. Suriye'yi düşünmediğim bir tek mesai günüm olmadı.
Biz sorundan önce de Suriye halkının iyiliğini istiyorduk. Dönem dönem çok karamsar anlarımız oldu. Halep'in düşmesi, İdlib'e çekilmemiz. Terörle mücadelede ciddi operasyonlarımız oldu. Fırat Kalkanı, Barış Pınarı, Zeytin Dalı. Türkiye bu süreç içinde terörle mücadeleyi en iyi şekilde yaptı.
Suriye'deki iç savaş nedeniyle milyonlarca insana ev sahipliği yaptık, bu sayı artabilirdi. SMO'nun hakim olduğu bölgelerde 5 milyon kişi yaşıyordu. Bu olmasaydı milyonca insan Türkiye'ye gelirdi. Türk halkı sabırla ev sahipliği yaptığı ama bu yük artabilirdi.
Rejim tükenmek üzereydi. Bizim anlayıp da kondurmak istemediğimiz konu şuydu: halkına temel ihtiyaçlarını götüremiyor, bununla ilgili başlatılan süreçlere rejim arkasını dönmüştü. Bizim meselemiz Esad gitsin değildi, bizim meselemiz istikrarlı bir ülke çıkmasıydı. Rusya ve İran ile devam edilen süreçte biz bunu söyledik. Cumhurbaşkanımız da en yukarı yerden elini uzattı, 'Gel bu krizi çözelim' dedi. Hiçbir şekilde bu konuyu konuşmak istemediler. Türkiye'nin bir şartı yoktu. Türkiye'nin şartı milyonlarca insanı al, onlara evlerini geri ver. Fakat rejim kendi halkını düşman olarak gördüğü için buna yaklaşmadı. Rejim yalnız değildi, Rusya ve İran'ın etkisi altındaydı.
4 milyon nüfusa hizmet etme durumları oldu. Muhalefet halkın ihtiyaçlarını karşılanmasının asli hükümlülüklerinin farkındalar, bunlar İblid'te yürüttükleri hizmetleri bütün ülkeye yaygınlaştırmaya çalıştılar. Öncelikli olarak ülkede bütünlüğün sağlanması gerek, bizim için çok yoğun bir mesai başlıyor.
Biz terörün olmadığı bir Suriye istiyoruz, biz azınlıkların ayrımcılık görmediği bir Suriye istiyoruz. Biz kimyasal silahların olmadığı, bölge ülkelerini tehdit etmeyen bir ülke istiyoruz. Şu anda Şam'daki yönetime bunu iletiyoruz. Sizin yıllardır arkanızda duran ülkenin sizden beklentiniz bu.
Türkiye'nin Şam Büyükelçiliği yarından itibaren faaliyete geçecek"