Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "7 Haziran'da gördük, HDP bölgeden en güçlü desteği aldı, ilk başta döndü silahı kendi bölge halkına çevirdi. İşte biz mücadelemizi bunlarla yapıyoruz. HDP bölgeden aldığı oyu, yine marjinal sol örgüt elemanlarına, sol kesime ciro ediyor." dedi.
Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda, gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Bakan Gül, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır mitinginde, 24 Haziran'ın Kürt vatandaşların değerleriyle kavgalı siyaset anlayışının mezara gömüleceği gün olacağını söyledi. Yeni dönemde AK Parti bunu nasıl sağlayacak? Toplumun tüm kesimlerini kucaklayacak yeni bir siyaset anlayışı ayrıca uygulanacak mı?" sorusu üzerine, yeni dönemde en fazla önem verdikleri konunun bu olduğunu söyledi.
"Yeni dönem, daha çok hukuk, daha çok demokrasi, daha çok insan haklarının görüleceği, yaşanacağı bir Türkiye olacak" diyen Gül, bu konuda çok mesafe alındığını ancak bunu yeterli görmediklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır mitinginde ve kanaat önderleriyle yapılan iftarda kendisinin de bulunduğunu ifade eden Gül, Diyarbakır ve bölgeden birçok kanaat önderinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ağzından yeni dönemle ilgili çok önemli sözler duyduklarını ifade etti. Bunun da kanaat önderlerince çok pozitif karşılandığını dile getiren Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sokakta da oradaki Kürt kardeşlerimizin de çok büyük desteğini aldığını gördüm. Şunu görüyor vatandaşlarımız, evinin önüne çukur kazan, çocuğunu dağa çıkartıp, okul çağındaki çocuğunu annesinin sıcak yuvasından ayıran terör örgütlerine karşı en kararlı mücadeleyi hükümetimizin yaptığını görüyor. Diyarbakır'da, Şırnak'ta, Mardin'de verilen bu mücadele, Kürtlerle değil terörle etkin mücadeledir. Tam da terör örgütünce çocuğunu dağa kaçırılan, evinin önüne çukur kazılan, evin içerisine girilerek, 'Bana yemek yap, bana çay hazırla.' diye kocasının yanında karısına talimat verilen benim Kürt kardeşimi özgürleştirmek, insan haklarını ve hukukunu daha da korumak adına verilen bir mücadeledir. İşte 'Beni temsil etsin' diye oy verdikten sonra, 7 Haziran'da gördük, 7 Haziran'da HDP bölgeden en güçlü desteği aldı, ilk başta döndü silahı kendi bölge halkına çevirdi. İşte biz mücadelemizi bunlarla yapıyoruz. Bölge halkına huzurun kalıcı şekilde gelmesi için bu mücadeleyi yapıyoruz, HDP bölgeden aldığı oyu, yine marjinal sol örgüt elemanlarına, sol kesime ciro ediyor. Hem gösterdiği adaylar hem seçim sonrası yaptığı bütün uygulamalar, siyaset, Kürt kardeşlerimize hiçbir şekilde faydası olmayan siyaset. Hemen sırtını bölgeye ilk dönen HDP olmuştur, yine öyle olacaktır. Ama bunun bu sefer bölgedeki vatandaşlarımız, kardeşlerimiz farkında. Çünkü AK Parti, ret, inkar ve asimilasyon politikaların sona erdirdi."
- "AK Parti bölgeye huzur getirdi"
Adalet Bakanı Gül, bugün bölgede herkesin kendi diliyle propagandasını, konuşmasını yapabildiğini, yaşanan baskıların AK Parti tarafından kaldırıldığını belirtti.
Karşı tarafa verilecek her oyun, bu kimliği, bu varlığı inkar eden anlayışın daha başarıya ulaşması anlamına geleceğini ifade eden Gül, "Jitem'ler, faili meçhuller, 90'lar kimin eseriydi. AK Parti karşısındaki diğer cephenin ya da diğer partilerin siyasetinin getirdiği bir sonuçtu, köylerinden ayrılmak zorunda kalanlar... Ama AK Parti buna son verdi, OHAL'i gelir gelmez kaldırarak, bölgeye huzur getirdi ve terör örgütleriyle etkin mücadele yaptı. Bunu bütün milletimiz görüyor. Kürt kardeşlerimiz de Recep Tayyip Erdoğan'ın bölgeye hem maddi kalkınma hem de hakların gerçekleştirilmesi anlamında neler verdiğini çok iyi farkında. Bu dönemde Kürt kardeşlerimizden en çok oy alan parti AK Parti olacaktır." diye konuştu.
AK Parti'nin en büyük özelliğinin ötekileştirmemek olduğunu söyleyen Bakan Gül, "Sayın İnce'nin kullandığı dil hepimizi ürkütüyor. Sayın İnce'nin kampanyada kullandığı, kendi seçmenini bile ötekileştiren, 'Apoleti sökeceğim, yargılatacağım, şuraya gireceğim, TRT'yi kapatacağım, onu yapacağım...' bu dil ötekileştiren, kamplaştıran bir dildir. Türkiye'de ister Alevi ister Sunni ister Kürt ister başka etnik yapıdan olsun herkesin özgürce yaşadığı, daha hukukun geliştiği bir Türkiye'yi vaat ediyoruz. Cemevlerine hukuki statü verilerek, bu konuda yıllardır beklenen bir sorunu da ortadan kaldıracağız. Ötekileştirmeden 80 milyonu beraber yöneteceğimiz bir sistemi vaat ediyoruz." dedi.
- "Millet tek patron olacak"
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, muhalefet partilerinin parlamenter sisteme dönüş vaadinin hatırlatılması ve "Diyelim ki vatandaş böyle bir şey istemiyor, muhalefet neden böyle bir şey istesin. Sizin aklınıza ne geliyor, neden parlamenter sistem?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Burada mesele, millet bu işin patronu oluyor, direksiyona millet geçiyor. Türkiye'de FETÖ 40 yıl nüfuz ettiyse, 10 yılda bir darbeler ile Türkiye 50 yıl geriye gittiyse bu parçalı, iki başlı, yönetilemez bir hükümet sisteminden kaynaklanıyor. Bürokrasi hantal işleyecek, millet devletiyle küs olacak, devlet milletiyle kavgalı olacak, ikide bir darbeciler, vesayetçilerin nüfuz alanı içinde, yönetilemez bir Türkiye'de, koalisyonlarla, istikrarsızlıkla yönetilemeyen bir Türkiye'de belli kesimlerin millet adına yönettiği bir Türkiye özlemi var. Biz diyoruz ki Türkiye yönetilebilir bir ülke olacak, istikrarlı hale gelecek, daha kalıcı bir istikrara ulaşacak, vesayetçilerden kurtulacak, millet tek patron olacak. Bundan rahatsız oluyorlar. Çünkü öbür türlü koalisyonla yüzde15 ile yüzde 20 ile bir şekilde kafasını oradan uzatıyor, millete rağmen sandıktan çıkmadığı halde bir şekilde ülkeyi yönetiyorlar. Ama şimdi yönetmek için yüzde 50 artı bir alacaksın, her kesimden oy alacaksın ve güçlü bir destekle ülkeyi yöneteceksin. Böyle bir düzenleme getirildi. Bunun vermiş olduğu rahatsızlık."
Bakan Gül, "Önümüzdeki dönemde bu bizi Amerika gibi veya başkanlık sisteminin uygulandığı ülkeler gibi iki buçuk partili gibi bir düzene götürür mü?" sorusu üzerine de "Zaman içerisinde teamüller, gelenekler oluşacak. Bunu hep beraber göreceğiz. Seçim kanunları da bu çerçevede daha da olgunlaşmış olacak. Ama daha çok ikili bir yapıyla ama her kesimin de bir şekilde Mecliste temsil edildiği bir durum olacaktır." diye konuştu.
(Sürecek)