HABER

Bakan Güler'den "enerji" muhasebesi

Bakan Güler'den "enerji" muhasebesi

ANKARA (İHA) - Uzun süre EÜAŞ'taki yolsuzluklar ve son dönemde de Mavi Akım anlaşmalarında indirim sağlanamadığı iddialarıyla gündeme gelen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, "Enerjide Atılım Yılları, Neler Yaptık Neler Yapıyoruz" isimli bir kitap hazırladı. Meclisin tatile girmesiyle birlikte milletvekillerine de dağıtılan kitapta, bakanlığın yaptığı ve yapmakta olduğu icraatlar anlatılıyor.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'in de önsözünü yazdığı kitabın sonunda, enerji sektörünün kalıcı yasal ve yapısal düzenlemelere kavuşturulduğu belirtildi. Güler önsözünde, 19 Kasım 2002 tarihinde hükümeti devraldıklarında enerji madencilik sektörünün adeta "Elim bir trafik kazasın geçirmiş kanamalı bir hasta" görünümünde olduğunu belirterek, "Yerli kaynaklarımıza gereken önem verilmez olmuş, dışa bağımlılığımız artmış, uzun dönemli, eşine ender rastlanacak imtiyaz sözleşmeleriyle ülke sanayisinin belkemiği olan sektörler, pahalı enerjiye mahkum edilerek, adeta ipotek altına alınmıştı" dedi.

Geçmişte otomatiğe bağlanan zamların halkı, sanayiciyi ve ihracatçıyı perişan hale getirdiğini ifade eden Güler, yöneltilen ağır itham ve soruşturmalar nedeniyle elzem işler ve bürokrasinin durma noktasına geldiğini kaydetti. Bunlara karşılık olarak, Rusya Federasyonu ile yapılan doğalgaz anlaşmalarında 'al ya da öde' miktarlarını ve fiyatları düşürdüklerini bildiren Güler, pahalı elektrik üreten mobil santralleri durdurduklarını belirtti. Yerli kaynaklardan su ve kömüre ağırlık verdiklerini belirten Güler, Türkiye dışında da Türkiye'nin kaynak çeşitliliğini ele alan ve eko-stratejik konumunu öne çıkaran bir enerji diplomasisi başlattıklarını söyledi.

Arz güvenliğini gözeten rekabetçi piyasa ortamını oluşturacak kararlı politikalar izlediklerini de anlatan Güler, yönetim anlayışlarının enerji, insan kaynakları ve paranın yönetiminde yüksek verimlilik ve etkinlik olduğunu ifade etti.

Enerji sektöründe yeniden yapılanma ve yasal düzenlemeler hakkında da bilgi veren Güler, Avrupa Birliği Elektrik ve Doğalgaz direktiflerine uygun olarak, elektrik ve doğalgaz sektörlerinin liberalizasyonu ve yeniden yapılandırılmasında önemli ilerlemeler kaydettiklerini ifade etti. Enerji sektörünün gelecek 15 yılda 130 milyar dolar yatırım gerektiren devasa bir sektör olduğunu vurgulayan Güler, gelecekteki enerji talebinin enerji politikalarıyla uyumlu bir şekilde karşılanabilmesi için devam etmekte olan yatırımların zamanında tamamlanmasına öncelik verildiğini bildirdi. Sadece elektrik enerjisi sektöründe 2005-2010 döneminde 2.6 milyar dolar, 2011-2015 döneminde 4.9 milyar dolar, 2016-2020 döneminde ise 10.2 milyar dolar olmak üzere, toplam 17.7 milyar dolar tahmini yatırım tutarında yeni tesis yatırımlarına ihtiyaç olduğunu ifade eden Güler, bu çerçevede, yatırımların özel sektör tarafından yapılması ve yatırımlarda kamunun belli bir rolü sürdürmesinin kaçınılmaz olduğunu kaydetti.

Güler, kaleme aldığı önsüzde, gündeme her geldiğinde tartışma yaratan nükleer santrallere de değindi. Türkiye'nin nükleer enerjiye yatırım yapmasının, ithal kaynaklara bağımlılığın getireceği aşırı riskten korunmak açısından çok önemli olduğunu belirterek, Avrupa Birliği genelinde nükleer santrallerin geliştirilmesine önemli miktarda kaynak aktarıldığını ifade etti. "Nükleer santrallerin kullanımına, AB içinde herhangi bir kısıtlama getirilmemektedir" diyen Bakan Güler, petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki artış ve karbondioksit emisyonlarındaki sınırlamaların nükleer enerjiye olan yönelişi artırdığını kaydetti.

Türkiye'nin doğu-batı, kuzey-güney enerji koridoru ve enerji terminali haline gelmesinin en büyük hedefleri olduğunu belirten Güler, "Şimdiye kadar yaptığımız icraatlar, teşhisimizin doğru, tedavimizin isabetli olduğuna inancımızı daha da güçlendirmektedir" dedi.

"Enerjinin 'hassas konular' olduğunu biliyoruz" diyen Güler, tek amaçlarının Türkiye'nin refahını ve bekasını, jeopolitik özelliklerini göz önüne alarak, enerji altyapısı gibi sağlam bir zemin üzerine oturtarak sağlamak olduğunu kaydetti. Güler, "İnanıyoruz ki, bilmek başka, yapmak daha da başkadır" şeklinde sözlerini tamamladı.

En Çok Aranan Haberler