LONDRA (İHA) - Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, İngiltere Dışişleri Bakanı Margaret Beckett ile biraraya geldi.
Gül ve Beckett, yaklaşık 45 dakika süren görüşmenin ardından ortak basın açıklaması yaptı. Liderler, son derece faydalı bir görüşme olduğunu Avrupa Birliği, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne giriş süreci, Kıbrıs, terörle mücadele, İran'la ilgili nükleer meseleler ve son günlerde Ortadoğu'da yaşanan sorunlar konusunda görüş alışverişinde bulunduklarını söylediler. Abdullah Gül daha sonra, Türk basın mensupları ile yaptığı basın toplantısında, Avrupa Birliği sürecine ilişkin bir soruyu, "Türk halkı reform sürecinden dolayı gurur duymaktadır ve bu süreçte hükümete ve siyasi partilere destek vermektedir. Eğer Türkiye'de halkta AB sürecine olan desteğin azaldığına işaret ediliyorsa, bunun sebebi içerideki reformlar değil, bunun sebebi Kıbrıs konusunda AB içinde dile getirilen bazı kabul edilemez taleplerin, iç politikaya bağlı olarak açıkça seslendirilmesidir" şeklinde cevapladı.
ORTADOĞU'DA ACİLEN ATEŞKESİN SAĞLANMASI LAZIM Ortadoğu'da son günlerde yaşanan gelişmeler ile ilgili kaygıları da dile getiren Gül, acilen ateşkes sağlanması gerektiğine dikkat çekerek, "Her iki tarafın da ateşi durdurması gerek. Türkiye olarak ilk günden beri yaptığımız çağrı budur. Ateş ne kadar devam ederse, anlaşma, barış ve gelecekte beraber yaşama imkan ve ihtimali zora girer. Artık zorla bu dünyada hiçbir şey yapılamaz. Önemli olan insanların kalbini kazanmaktır. Ateş devam ettiği süre içinde, sadece, altyapılar ve insanlar ölmemektedir. Daha tehlikeli olan, bütün insanların kalbi kaybedilmektedir. Herkesin bunun farkında olması gerekir. İnsanların kalbini kaybetmek sadece bölge ile ilgili değildir. Geniş bir coğrafyada gelişmektedir. Bu meselenin, sadece Filistin ve İsrail arasındaki bir kavga gibi görünmesi en büyük yanlıştır" diyerek sözlerini sürdürdü.
Kuzey Irak ve PKK terörüne ilişkin bir soruyu ise; "Önce şunu söylemek isterim: Türkiye kendi güvenliği söz konusu olduğunda uluslararası hukukun verdiği bütün haklarını kullanır. Şüphesiz ki Türkiye'nin bir hakkı daha vardır. Bu da komşularından ve müttefiklerinden terörle mücadelede çok daha anlamlı bir işbirliğidir. Türkiye körü körüne herhangi bir gövde gösterisi yapma arzusu içinde olan bir ülke değildir. Gelenekleri olan, politikaları olan, gücü olan; bölgenin en önemli ülkesidir. Ve bölge istikrarına en büyük katkıyı sağlayan ülkedir. Irak'ın güvenliğine, toprak bütünlüğüne ve orada demokrasinin yerleşmesine, en büyük desteği, katkıyı sağlayan ülkedir.
Orta Doğu bölgesinde Irak'a en büyük desteği açık, dürüst ve samimi bir şekilde veren ülke de Türkiye'dir. Bu bağlamda kuzey Irak'takilerin hepsini de, akraba olarak görmektedir, kardeş olarak bakmaktadır. Türkiye'nin bütün Irak'a ve özellikle de kuzey Irak'a daha çok yardım yapmasının önündeki en büyük engel, terör örgütüdür.
Onun için Kuzey Iraklılara sesleniyorum, kendilerine, bugün ve gelecekte yapabileceğimiz yardımlarımızın önündeki engel, PKK'dır" diyerek cevapladı.
Gül son olarak, "Kuzey Irak'taki halkın unutmaması gerekir ki, en zor zamanlarında onlara hep Türkiye sahip çıktı" dedi.
Bakan Gül, bir gazetecinin, sınır ötesi harekat yapılıp yapılmayacağına yönelik sorusuna cevaben, bugünkü görüşmede herhangi bir operasyondan söz edilmediğini söylerken, "Onların konuşulacağı yer ayrıdır. Karara bağlanacağı yer ayrıdır. Operasyon, yapılacak, denilerek yapılmaz" dedi.
Son olarak Bakan Gül, Türkiye'nin, gerektiğinde her türlü tedbiri alacak güçte olduğunu ve bunu da yapacağını söyledi.
Gül, buradaki temasları çerçevesinde Oxford'a giderek Oxford Üniversitesi'nin İslam Araştırmaları Merkezi mütevelli heyeti toplantısına katılacak.