Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İstanbul Şehir Tiyatroları’nda yaşanan gelişmelerle ilgili sanata müdahaleden yana olmadığını ancak sanatçıların da bazı toplumsal değerleri dikkate alması gerektiğini söyledi. UNESCO Genel Direktörü Irina Bokova ile bir araya gelen Günay, Kapalı Çarşı’daki James Bond filmi çekimlerinde fiziki bir müdahaleye izin vermediklerinin altını çizdi. Günay, Yassıada’da yapılacak çalışmaların da fikir projelerinin tamamlandığını, bu yaz içinde fiziki düzenlemelere başlayacakları müjdesini verdi.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Feriye Lokantası'nda UNESCO Genel Direktörü Irina Bokova ile bir araya geldi. Bakan Günay, toplantı çıkışında basın mensuplarının sorularını cevapladı. 'İstanbul Şehir Tiyatroları’ndaki son gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?’ şeklindeki soruya Bakan Günay, sanata müdahaleden yana olmadığını belirtti. "Sanatçıların da bazı toplumsal değerleri dikkate alması gerekir." dişen Günay, Şehir Tiyatroları’nın kendilerine bağlı olmadığını doğrudan doğruya İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı olduğunu söyledi. Günay, “Sanıyorum ki bu yeni düzenleme bir diyalog arayışına yönelik. Yani, belediye yöneticileriyle sanatçıların aynı kurumda bulunması, bir tarafın ötekine tahakkümü değil, bir diyalog arayışı içerisinde sorunları çözmeye yöneliktir, diye düşünüyorum. Böyle olması gerektiğine inanıyorum. Bunun dışında taraflardan birinin ötekine tümüyle hakim olması anlayışı, sanıyorum ki bir miktar kırılgan sonuçlara yöneltir. Sanatın uygar bir biçimde, diyalog içerisinde, sanatın eskiden olduğundan daha yüksek bir performansla yükselmesini dilerim. Ama bir kez daha altını çizerek söylüyorum, bu yönetim ve düzenleme bizim dışımızda.” şeklinde konuştu.
'YEREL YÖNETİMLER DE MÜLK SAHİPLERİ DE İNCELEME YAPIYOR'
James Bond çekimleri sırasında Kapalı Çarşı’nın zarar gördüğü yönündeki eleştirileri de cevaplayan Günay, hem yerel yönetimlerin hem de mülk sahiplerinin konuyla ilgili inceleme yaptığını kaydetti. Günay, "Hem yenileme kurulunda hem de kültür varlıklarını koruma kurulunda tarihi bir fon olarak bu filmde, bu mekanların kullanmasına izni verdik. Fiziki bir müdahale olmadan, fiziki bir zarar vermeden, bir yeni inşaat yapmadan ve de tarihsel yapıyı yıkmadan ancak orada çalışma yapılabileceği, yani tarihi ortamın bir film çekim ortamı, bir film fonu şeklinde kullanılabileceği konusunda karar verdik. Bunun ötesindeki fiziki gelişmeler biraz bizim kararımızın dışındadır. Ve kararın dışına taşınmış mı, tarihsel eserlere zarar verilmiş mi verilmemiş mi bunları arkadaşlarımız irdeliyorlar. Tabi uluslararası alanda çok bilinen bu filmin, İstanbul’un, Adana’nın, Fethiye’nin doğal ve tarihsel mekanlarını bir plato olarak kullanmış olmasının tanıtım açısından da yaptığı katkıyı göz ardı etmemek gerekir . Çekim yapanların, bizim dizilerimizi çeker gibi gereken özeni ve dikkati göstermesini beklemek de bizim hakkımızdır.” dedi.
'HASANKEYF İÇİN OLABİLDİĞİNCE DİKKATLİ DAVRANIYORUZ'
‘Hasankeyf’in taşınmasıyla alakalı son durum nedir?' şeklindeki soru üzerine Günay, Hasankeyf’teki tarihi eserlerin özenle korunması, taşınabilecek olanların taşınması, diğerlerinin yerlerinin muhafaza edilmesi noktasında, bakanlıklar ve Devlet Su İşleri (DSİ) arasında hem bir protokol hem de çalışmalar olduğunu hatırlattı. Hasankeyf’teki tarihi eserle zarar vermeme konusunda olabileceği kadar dikkatli davrandıklarını belirten Günay, “Bu dikkatimiz yüzünden de zaman zaman eleştirildiğimiz de oluyor. Ama biz dikkatli davranmaya devam ediyoruz. Çünkü hem gelişme hem de koruma bizim vazgeçmeyeceğimiz iki temel anlayıştır. Birini ötekine feda etmeme niyet ve kararındayız.” ifadelerini kullandı.
'YASSIADA PROJESİ ÜSTÜNDE ÇALIŞIYORUZ'
Dün Başbakan’ın bir açılışta Yassıada’yla ilgili yaptığı 'Yassıada inşallah özgürlük adası haline gelecek. Bunun da projesi bitti inşallah.’ sözlerinin hatırlatılması üzerine Günay şöyle konuştu: “Proje üzerinde çalışıyoruz. Yani fikir projesi bitti. Yassıada’da ne yapacağımızı biliyoruz. Sayın Başbakan seçimlerden önce verdiği bir talimatla Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan Yassıada’nın Kültür Bakanlığı’na intikalini sağladı. Kendisine bu açıdan çok teşekkür ediyoruz. Biz de İstanbul Valisi , İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, Kültür Varlıkları Genel Müdürlüğümüz ve öteki Koruma Kurulu Müdürlerimizle defaatle Yassıada’ya girdik. Yoğun bir kış yaşadık, deniz trafiğini alt üst eden. Birkaç ay geriden gidiyoruz. Ama hangi yapıyı koruyacağımız, hangi yapıyı kaldıracağımız ve kalan yapılara hangi fonksiyonları vereceğimiz konusunda bir fikir projemiz, Başbakanımızın da söylediği gibi gerçekten var. Şimdi bu projenin bir resmi belgeye dönüşmesi gerekiyor. Bu yaz içinde öyle sanıyorum ki orada, fiziki alanda düzenlemeler yapmaya başlayacağız.”
Bakan Günay, konuşmasının sonunda Başbakan’ın İstanbul Boğazı’yla ilgili sözlerini hatırlatarak, “Sayın Başbakana dün bir açılışta yaptığı konuşma için de basın huzurunda teşekkürlerimi ifade etmek isterim. Boğazın tarihsel ve doğal yapısını bozan yapılardan koruma konusunda iradeyi yüksek sesle ve altını çizerek ifade etti Sayın Başbakan. Bu bizim de çok hassas olduğumuz bir konudur. Bu katkısı için teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz