Bakan Günay:Menderes'in asılması demokrasi tarihimizde kara bir leke

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, 3 defa halkın oyu ile iktidara gelen bir başbakan ve 2 bakanın asılmasının Türk demokrasi tarihinin en ayıplı sayfası olduğunu söyledi.
Antalya'nın Manavgat ilçesine bağlı turizm beldesi Side'de bulunan Bakan Ertuğrul Günay, Side Belediye Başkanı Abdulkadir Uçar ve turizmcilerle birlikte Anadolu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü tarafından koruma altına çalışması yapılan Athena ve Apollon Tapınağı'nda inceleme de bulundu. Apollon Tapınağı önünde basın mensuplarının sorularını cevaplayan Günay, 27 Mayıs 1960 askeri sonrası idam edilen merhum başvekil Adnan Menderes ve dönemin bakanları Fatin Rüşdü Zorlu ve Hasan Polatkan'ı rahmet ve minnetle andığını söyledi. Günay, Yeter! söz milletindir diyerek halkın oyları ile 3 defa seçimle işbaşına gelmiş Demokrat Parti(DP)'nin ordu içinde oluşmuş bir cunta tarafından demokrasiyi askıya alarak başvekil Adnan Menderes ile dönemin bakanların Fatih Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın idam edilmesinin Türk demokrasisi adına utanç verici olduğunu kaydetti. Menderes ve 2 bakanın idam edilmelerinin 50'nci yıl dönümünde oğul Aydın Menderes, Zorlu ve Polatkan ailesi başsağlığı dilediğini belirten Günay, 27 Mayıs ve 12 Eylül askeri darbelerinin demokrasinin yanında aynı zamanda Cumhuriyetle yönetime ara verildiğini söyledi. Günay sözlerini şöyle sürdürdü:"Üç defa seçimle işbaşına gelmiş bir başbakan ve 2 bakanın asker içinde oluşan cunta tarafından asılması Türk demokrasi tarihinde kara bir leke. En ayıplı bir sahife. Keşke 1923 yılında sarsılmaz yıkılmaz bir irade ile kurulan Cumhuriyetimizde hiç demokrasi kesintiye uğramasaydı. Keşke bu tür acılı olayları yaşamasaydık. 27 Mayıs ve 12 Eylül askeri darbeleri ile aynı zamanda cumhuriyetle yönetime de ara verildi. Cumhuriyet yönetimde seçim halkın iradesi ile gerçekleşir. İki darbede de ordu içinde oluşan bir cunta demokrasiyi rafa kaldırarak kendilerini makama layık gördü. Şükür ki 21'nci yüzyıl hem bizim hem de dünyanın hiç bir ülkesinde böyle acılar yaşanmayacak."
Yaşanan acı olaylarda ders çıkarılması ve böyle acıların bir daha yaşanmaması için Yassıada ve Sivriada'yı müze yapma projelerinin bulunduğunu belirten Günay, bölgenin bir ot türü tehdidi altında olduğunu temizleme çalışmasından sonra projelerini hayata geçireceklerini söyledi. Necip Fazıl Kısakürek, Nazım Hikmet, Metin Toker, Bülent Ecevit ve yazarların yattığı Ulucanlar Cezaevi'ni müze yaptıklarını belirten Günay, Dıyarbakır Cezaevi'nin halen kullanıldığını yerin Adalet Bakanlığı'ndan kendi bakanlıklarına geçmesi halinde 12 Eylül Sıkıyönetim Savcılığı'nın Alanı'nı müze yapacaklarını kaydetti. Günay, "Tarihimizde yaşanan acıların unutulmaması için bu yerleri müze yapıyoruz. Müze yapıyoruz ki geçmişten ders çıkaralım. İbret alalım. İbret olsun ve aklımızda çıkmasın. Böylece tarihimizde kara leke olan acılı olaylarda yüzleşme cesaretimi gösterelim." diye konuştu.

APOLLON TAPINAĞI'NA GİRİŞLER ÜCRETLİ OLACAK
Apollon Tapınağı'nda koruma çalışması hakkında Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Feriştah Alanyalı'dan bilgi alan Günay, Side Antik Kent'te bulunan Athena ve Apollon Tapınağı'na bundan sonra girişlerin ücretli olması gerektiğini söyledi. Tapınak çevresine yapılacak olan 2 kapı ile bundan sonra bölgeye girişlerin ücretli olacağını belirten Günay, elde edilen gelirinde Side Antik Kent kazılarında kullanılacağını kaydetti. Side Antik Kent'te yapılan kazı ve tarihi eserleri koruma çalışmalarını başka turizm yörelerine örnek gösterdiklerini belirten Günay, kültür turizminde rakiplerinin Tunus, Mısır değil, İspanya ve İtalya olduğunu ifade etti. Bu sene Türkiye'ye gelen turist sayısında yüzde 10'luk artışla 30 milyonu geçmesini beklediklerini belirten Günay, turizmde deniz, kum, güneş turizmi yanı sıra kültür, tarih, sanat ve arkeoloji turizmine de özel önem verdiklerini kaydetti. Günay, turizmde Türkiye'nin dünyada 7'nci Avrupa'da ise 5'nci sırada olduğunu sözlerine ekledi.