Hayat Kimya tarafından Kocaeli’de açılan yeni Ar-Ge Merkezi’nin açılışına katılan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, “2014’te, kimya sektöründe yapılan Ar-Ge harcaması sadece 673 milyon TL’dir. Bu rakamın böyle büyük ve teknoloji yoğun bir sektör için çok yetersiz olduğunu düşünüyorum” dedi.Türkiye’nin önde gelen yerli kimyevi madde fabrikalarından olan Hayat Kimya fabrikası, Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde yeni bir Ar-Ge merkezi açtı. Toplam 100 milyon TL’lik yatırım ile yaptırılan Ar-Ge Merkezi’nin açılış törenine Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Başiskele Belediye Başkanı Hüseyin Ayaz, Hayat Kimya yetkilileri ve çok sayıda davetli katıldı.Programın açılış konuşmasını yapan Hayat Kimya İcra Kurulu Başkanı Avni Kiğılı, “1937’de bugünkü Hayat Holding’in temellerini atan kurucularımız tekstil ve ağaç sanayisindeki girişimlerinden sonra hızlı tüketim ürünlerine de giriş yaptı. Hayat kimya 30’a yakın yıldır hizmet sektöründe 12’ye yakın ürün ile faaliyet gösteriyor. Türkiye’de doğan markalarımızı bugün dünyanın birçok ülkesinde üretiyor ve dünya insanları ile buluşturuyoruz” dedi.“TÜRKİYE SON 15-20 YILDA ÖNEMLİ GELİŞMELERE İMZA ATTI”Açılış konuşmasının ardından konuşan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, “Ar-Ge, kelimesini ben Araştır-Gel olarak tanımlıyorum. Araştırmadan, çalışmadan, alın teri dökmeden hiçbir şey yapmak mümkün değil. Biz bu kelimelere eskiden yabancıydık. Türkiye ne zaman bu kelimeleri kullanmaya başladı, işte o zaman gelişen bir ülke haline geldi. Eskiden Türk Malı dendiğinde biz bile inanmıyorduk. Kalitesine güvenip de almıyorduk. Çoğunlukla da kaliteli olduğu için Avrupa’nın mallarını tercih ediyorduk. Türkiye son 15-20 yılda çok önemli gelişmelere imza attı. Özellikle AK Parti döneminde bu çok daha hızlandı. Biz Türk halkı olarak köle bir hayat yaşayamayız. Bizim medeniyetimiz onurlu bir medeniyettir. Biz bunları insanlara öğrettik. Ama son 100-150 yılda çalışmadık. Avrupa-Amerika çalıştı ve ilerledi. Ama biz de artık uyandık” dedi.“ŞİRKETLERİMİZİN AR-GE BAKIŞINDA BULUŞMASINI ÖNEMSİYORUZ”Karaosmanoğlu’nun ardından söz alan Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı arifesinde, bayram coşkumuzu arttıran, ülkemizin geleceğine güvenimizi arttıran bir etkinlikte daha olmaktan mutluluk duyuyorum. Çağımız bilgi çağı, bilginin ticari ürüne dönüşmesi ve bu perspektif içerisinde bu çalışmaların sürdürülmesi olmazsa olmazdır. Ayakta kalmak, iddialı olmak ve geleceğe güvenle bakmak. Bilgi temelli bir Ar-Ge faaliyetini önemsemek ve buna yatırım yapmak geleceği kurgulamaktır. Yatırım sadece bir ekonomik yatırımdan ibaret değildir. Bir bütün olarak geleceğe bağlı gelişir. Biz Türkiye’nin özel sektör temelli bir ihracat odağının altında kalkınmasında şirketlerimizin Ar-Ge bakışı ile buluşmasını çok önemsiyoruz. İnanıyorum ki her kurum geleceğin Büyük Türkiye’sinde kendi kurumunun katkısını bir ticari ürün olarak büyütmek zorundadır. Bizler ulaştığınız her azarın, her insanı Türkiye’nin başarısı olarak görüyor ve Türkiye’nin geleceğine bir kazanım olarak kabul ediyoruz” şeklinde konuştu.“KİMYA SANAYİSİNİN ÜRÜNLERİ GENELDE DÜŞÜK KATMA DEĞERLİ ÜRÜNLER”Son olarak söz alan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ise “Kimya sektörü, hem tüketicilere doğrudan ulaşan nihai ürünleri hem de diğer sanayi sektörlerinin ham madde ihtiyacını karşılayan ara malları üreten çok önemli bir sektör. Girişimci Bilgi Sistemi’ne göre, 2014 yılında, kimya sektöründe faaliyet gösteren 22 bin firmamız, 300 binden fazla istihdam sağladı. Ancak bu rakamlar, sektörde ölçek ekonomisinden yararlanamayan çok sayıda küçük ölçekli firmanın da bulunduğuna işaret ediyor. Ürün yelpazesi çok geniş olan bu sektörde, çok yüksek katma değerli ürünler üretmek mümkündür. Ancak Türkiye’de kimya sanayisinin ürünleri, genelde düşük katma değerli ürünlerden oluşuyor. Bu durum, kimya sektörünün imalat sanayi ithalatımızın içinde en yüksek paya sahip olmasına neden oluyor. 2015 yılında 196 ülkeye 14 milyar dolarlık ihracat yapan sektör, 146 ülkeden 35,2 milyar dolarlık ithalat yaptı. 23 alt sektör düzeyinde incelediğimizde, 2015 yılı ithalatında, Kimyasal Madde ve Ürünleri Sektörü, yüzde 15,5’lik payla birinci sırada geliyor. Özellikle petrokimya piyasamız, dünyada Çin ve Hindistan’dan sonra en hızlı büyüyen pazar durumundadır.Polimer, elyaf, lastik gibi petrokimyasal ürünlerin ithalatı, son beş yılda miktar bazında çok ciddi oranlarda artış gösterdi" dedi.“AR-GE YATIRIMLARININ SÜREKLİ ARTMASINDAN DOLAYI MUTLUYUM”Kimya sektörünün Türkiye ekonomisindeki yerinden de bahseden Bakan Işık sözlerini şöyle sürdürdü:“Kimya sektöründeki temel önceliklerimiz; katma değeri yükseltmek, insan ve çevre sağlığına duyarlı üretim yapmak, ara girdi ithalatını azaltmak, nitelikli insan kaynağı yetiştirmek, işbirliği ortamı oluşturmak, yerli ürünlere olan talebi artırmaktır. Bu nedenle, özellikle şu iki konuya önem vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Birincisi, çevre sorunlarını en aza indirmek için, üretimi OSB’lere kaydırmak, ihtisas OSB’leri ve rekabetçi kümelenme modellerini artırmak önem taşıyor. İkincisi, Ar-Ge ve markalaşma çalışmalarını artırmak gerekiyor. Bakınız, 2014’te, kimya sektöründe yapılan Ar-Ge harcaması sadece 673 milyon TL’dir. Bu rakamın böyle büyük ve teknoloji yoğun bir sektör için çok yetersiz olduğunu düşünüyorum. Bu açıdan Hayat Kimya gibi firmalarımızın Ar-Ge yatırımlarını sürekli artırmalarından, bu alanda sektöre öncülük etmelerinden mutluluk duyuyorum. Özellikle Ar-Ge Reform Paketi’nin devreye girmesiyle birlikte, kimya sektörünün Ar-Ge harcamasında da ciddi bir artış yaşanacağına inanıyorum."“TÜRKİYE’DEKİ REKABET YARIŞINDA ARTIK ZİRVEDE OLMAK YETERLİ DEĞİL”“Küreselleşmenin en önemli sonuçlarından birisi, hem ülke ekonomileri için hem de firmalar için çok dinamik ve rekabetçi bir çevre oluşturmasıdır. Sürekli değişen rekabet koşullarına iyi adapte olan ülkeler ve firmalar, orta ve uzun vadede ekonomik güçlerini artırmaya sürdüreceklerdir. Rekabetin küresel düzeyde yaşanması, dünyanın her noktasındaki gelişmeleri yakından takip etmeyi gerektiriyor. Artık Türkiye’deki rekabet yarışında zirvede olmak yeterli gelmiyor, bölgemizde ve dünyada öne çıkacak hamleler yapmak da icap ediyor. Çünkü artık küresel denklemleri dikkate almayan firmaların yerel başarıları zaman içinde önemini yitiriyor. Biz, 2023 hedeflerimizin en önemlilerinden birisi olarak, küresel çapta 10 yerli marka oluşturmayı belirlerken, bu anlayıştan hareket ettik.""AR-GE HARCAMALARINDA ÖZEL SEKTÖRÜN PAYI SÜREKLİ ARTIYOR""Ar-Ge, inovasyon, markalaşma ve tasarım gibi konular, bugün küresel rekabet dinamiklerinin temel belirleyicisi durumundadır. Özel sektörümüzü bu alanlara yönlendirmek, özel sektörün bu alanlardaki etkinliğini artırmak, bizim en temel önceliğimizdir. Hükümet olarak, 2002’den bugüne kadar, bütün bu alanlarda çok önemli çalışmalara imza attık, atmaya da devam ediyoruz. Bu çalışmalar neticesinde, ülkemizdeki Ar-Ge harcamalarının ve bu harcamalar içinde özel sektörün payının sürekli arttığına şahit olduk. Bundan sonraki süreçte, artık bu Ar-Ge çalışmalarının meyvelerini daha sık toplayacağımızı, ticarileşme noktasında da daha önemli başarılar yakalayacağımızı düşünüyorum. Ar-Ge ve yenilik ekosistemini her geçen gün geliştirecek adımlar atmayı da sürdürüyoruz. En son, çok kapsamlı bir çalışmayı, Ar-Ge Reform Paketi’ni hayata geçirdik. Bu reform paketiyle, Ar-Ge merkezlerimizi de yakından ilgilendiren çok önemli düzenlemeleri hayata geçirdik. Öncelikle, Ar-Ge merkezi kurmak için gerekli personel sayısını 15’e düşürdük. İkincil mevzuatımızda, ülkemizdeki sektörlerin büyük çoğunluğunu bu uygulama kapsamına almayı düşünüyoruz. Böylece şu an 248 olan Ar-Ge merkezi sayımızın bu yıl sonuna kadar 360’a ulaşmasını hedefliyoruz. Kimya sektöründe sadece 15 olan Ar-Ge merkezi sayımızın da süratle artacağına inanıyoruz."YURT DIŞINDAN GELEN AR-GE SİPARİŞLERİNDE YÜZDE 100 VERGİ MUAFİYETİ"Bir başka önemli düzenleme olarak, Ar-Ge merkezlerine sipariş yoluyla yaptırılan projeleri de vergi indirimi kapsamına aldık. Sipariş yoluyla gerçekleştirilecek Ar-Ge harcama tutarının yüzde 50’si sipariş veren ve diğer yüzde 50’si de sipariş alan firmalarımızda Ar-Ge indirimine tabi tutulacak. Eğer yurtdışından sipariş alırsanız, bu projenin yüzde 100’ü vergi indirimine tabi olacak. Bu düzenlemeyle birlikte, Ar-Ge merkezlerimizin uzmanlaşma dereceleri de artacak, her Ar-Ge merkezi iyi olduğu alana yoğunlaşacak. Ar-Ge merkezlerinde nitelikli istihdamı daha da artırmak için de yine önemli düzenlemeleri hayata geçirdik. Ar-Ge Merkezlerinde çalışan personelin, projelerle ve lisansüstü eğitimleriyle ilgili olarak dışarıda geçirdikleri süreleri muafiyet kapsamına aldık. Ar-Ge ve Tasarım personeline sağlanan gelir vergisi istisnası oranlarını da artırdık."Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, daha sonra programına devam etmek üzere Ar-Ge merkezinden ayrıldı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz