Bakan Kılıç, Alman Parlamentosu’nun Kararını Değerlendirdi

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Alman Federal Parlamentosu’nda sözde Ermeni soykırımı tasarısının kabul edilmesiyle ilgili olarak, "Türkiye olarak bizim nezdimizde böyle bir karar yok hükmündedir. Biz böyle bir kararı bilmiyoruz, tanımıyoruz, bizim için de bir geçerliliği yoktur" dedi.Bakan Kılıç bir dizi inceleme ve ziyaretlerde bulunmak üzere geldiği Aksaray’da AK Parti İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Burada açıklama yapan Bakan Kılıç, Almanya’da alınan kararı değerlendirdi. Bakan Kılıç, “Dün Almanya’da meydana gelen Alman Federal Parlamentosu’nda sözde Ermeni soykırımı tasarısını kabul ile sonuçlanan bir görüşme oldu. Öncelikle şunu söylemek istiyoruz. Türkiye olarak bizim nezdimizde böyle bir karar yok hükmündedir. Biz böyle bir kararı bilmiyoruz, tanımıyoruz, bizim için de bir geçerliliği yoktur. Birincisi, tarihi araştırma, tarihi olayları incelemek ve tarihin gerçek anlamdaki gerçekleri ortaya koymak tarihçilerin işidir. Parlamentoda meclisin işi değildir. Milletvekillerinin işi değildir. Ayrıca sözde Ermeni soykırımı ile ilgili ortaya konan tasarıdaki yer verilen konulara bakın. Bir kere soykırım hukuki bir kavramdır. Bu hukuki bir yeri olan tartışması olan ve değerlendirmesi olması gereken bir konudur. Yine burada meclislerin farklı parlamentoların görevi değildir. Dolayısıyla bu anlamda Sayın Cumhurbaşkanımızın da, Sayın Başbakanımızın da ortaya koymuş olduğu bir açıklamayı biliyorsunuz. Bu durumda sayın büyükelçimiz istişarelerde bulunmak üzere dün itibarı ile Türkiye’ye döndüler. Bu istişarelerimizi gerçekleştirdikten sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın ve Dışişleri Bakanımızın nezdinde yapılacak olan istişareler sonrası, aslında çok derin tarihi ilişkilerimizin olduğu, ekonomik ilişkilerimizin olduğu ve müttefikimiz olarak gördüğümüz Almanya’yla bundan sonraki ilişkilerimizin nasıl devam edeceği noktasında bir karar verilecek. Ama şunu söylememiz gerekir ki, biz gerçekten her şeyi bir kenara, biz bu kararı tanımıyoruz. Bizim için bir anlamı yok hükmündedir. Ama diğer taraftan şunu görüyoruz ve söylüyoruz. 3 milyonu aşkın Türkiye kökenli kardeşimizin, Türk vatandaşımızın yaşadığı Almanya’da oradaki bu yüksek sayıdaki kardeşlerimizin bu kadar üzülmesine sebebiyet vermiş olmalarından dolayı herhalde Alman Parlamentosu’ndaki milletvekilleri de bir düşünceye gireceklerdir diye tahmin ediyorum. Tabii şunu da göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Bu tasarının gündeme gelme konusunda yoğun çaba sarf eden, yoğun çaba gösteren Alman Parlamentosu milletvekili Yeşiller Partisi eş başkanı sayın Cem Özdemir de herhalde çok mutludur. Ama bizi çok daha düşündüren, dün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, 3 parti ortak bir bildiri ile bu açıklamaya, bu verilen karara karşı tepkilerini ortaya koydular. Ortak bir bildiri ile ve herkes ayakta bir şekilde ortak bildiriye imza koyduğunu ve bu bildirinin yani Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bildirisine katıldığını beyan etti. Bir parti hariç, Türkiye’nin partisi olduğunu iddia eden sadece belli bir bölgede aslında kendini gören ve Türkiye’deki amacının ve sırtını terör örgütüne dayadığı artık açık olan bir siyasi parti bu bildiriye katılmadı. O sırada mecliste bulunan milletvekili de ayağa kalkmadı. Bu bildirideki tüm partiler ortak bu kayıtlarda da resimlerde de var. İşte biz bunu söylüyoruz zaten. Yani ulusal anlamdaki milli davalarımızda, milli birlik ve beraber olmamız gereken yerlerde o birlikte olmayan ve o birliğe destek vermeyenler bu milletin temsilcisi olduklarını iddia edemezler. Ederlerse, ancak kendilerine güldürürler. Ve tabii dokunulmazlıklar konusundaki biliyorsunuz. Özellikle bu anlamda terör örgütüyle ilgili ilişkiler dolayısıyla ve terör örgütünün faaliyetlerinin karşısında durmama noktasında bulunanlara karşı özellikle dokunulmazlıkların kalktığını biliyorsunuz. Genel anlamda kalktı hepsi tabii ve bu süreçte de devam eden bir durum söz konusu. Bugün anladığım kadarıyla Anayasa Mahkemesi kişisel başvuruları da ret etmiş. Bu noktada tabii teröre destek olan herkesin hesap vermesi gerektiğini hepimiz biliyoruz. Bu vesile ile şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Tabii bu anlamda coğrafyamızda, komşularımızda yaşanan zulümler ve katliamlar karşısında Türkiye kadar sesini çıkaran başka bir ülke olmadığını da hatırlayalım. Biz mücadelemize devam edeceğiz bu noktada. Ensar olmaya devam edeceğiz. Kapımıza gelip sığınanlara her zaman destek olmaya devam edeceğiz. Bunu da bütün dünyaya gösterdik bunun da manidar olduğunu düşünüyorum. Çünkü tam bizi meclislerindeki sözde tasarıyla, sözde Ermeni soykırımı tasarısıyla itham etmeye çalışanların aslında bugün dünyada yaşanan bir travma karşısında, bir dram karşısında, bir katliam karşısında ne kadar ses çıkaramadıklarını bu vesile ile de hatırlatmak gerekir diye düşünüyorum ve bunları belli hesaplar içerisinde sadece maddi anlamda bazı konularla ölçmeye çalışanların da ne kadar bu konularda aslında farklı yaklaşımlar içerisinde olduğunu hatırlatmak istiyorum” dedi.