Bakan Kılıç'tan Alman televizyonuna tokat gibi PKK yanıtı
13.03.2017 08:21
İçerik devam ediyor
Kılıç Alman Birinci Televizyonu ARD'de Anne Will'in yönettiği "Türkiye ile krizden çıkma yolu nedir?" konulu açık oturuma katıldı. Programa Alman tarafından Federal Başbakanlık Dairesi Başkanı Peter Altmaier da katıldı.
Tartışma programında, Nazi benzetmesinden konuşmaları engellenen Türk siyasetçilerine, referandumdan Deniz Yücel'in tutuklanmasına ve hukuk üstünlüğünde terör örgütlerine kadar iki ülke arasında önemli konular masaya yatırıldı.
HOLLANDA VE ALMANYA KRİZİ MASAYA YATIRILDI
Türkiye ile Almanya arasında son haftalarda yaşayan ve 16 Nisan'da Türkiye'de yapılacak referandum çalışmaları için Almanya'da yaşan Türk vatandaşlarına referandum hakkında bilgilendirmek isteyen siyasetçilerin konuşma yapacağı salonların sudan bahanelerle iptal edilmesi konuşmalarının engellenmesi ve bu karşılık olarak Türkiye tarafından Nazi benzetmesinin yapılmasıyla başlayan Türkiye ile Almanya arasındaki siyasi gerginliğin giderilmesi için anlaşma yollarını taraflar açıklık getirdi.
"NAZİ BENZETMESİNE ALINMIŞLAR"
Bakan Kılıç Türkiye ile Almanya arasındaki gerginliklerin her iki ülke arasında olabilecek sorunlar olabileceğini mevcut sorunların konuşarak çözebileceğini söyledi. Bakan Kılıç, "Her konuda anlaşacağımız söz konusu olmayabilir" dedi. Federal Başbakanlık Dairesi Başkanı Peter Altmaier Türkiye'nin Nazı yakıştırmasını Alman kurum ve kuruluşlarının hak etmediğini söyledi. Tekrar edilmemesini diledi. Altmeier Hollanda'ya aynı benzetme yapılması kabul edilir bir durum olmadığını söyledi.
"BU UYGULAMAYI DEMOKRASİYLE NASIL BAĞDAŞTIRACAĞIZ"
Bakan Kılıç, "Bir bakanın Büyükelçiliği'ne veya Konsolosluğuna giderken polis zoruyla durdurulması, gösteri haklarının polis zoruyla engellemesini ne ile izah edelim. Bu uygulamanın demokrasiyle nasıl bağdaştıracağız? Bu davranış Avrupa değerleriyle bağdaşmaz. Aşırı sağcı Geert Wilders'in açıklamaları söylediği zehirli sözleri nasıl anlamalıyız" derken, Federal Başbakanlık Dairesi Başkanı Peter Altmaier "her ülkenin kuralları var. Her ülke başka ülkelerin kurallarına uymalıdır" cevabını verirken, Bakan Kılıç'ta "Biz Türkiye olarak kendi halkımıza yapacağımız referandum u izah etme hakkına sahibiz" cevabını verdi.
"NAZİ BENZETMESİ KURUMLARI KİŞİLERİ HÜKÜMETLERİ KAPSAMIYOR"
Bakan Kılıç, "Nazı benzetmesi kurumları kişileri hükümetleri kapsamıyor. Yapılan uygulamayı izah etmek için kullanılmıştır. Avrupa'da yabancı düşmanlığı ve İslam düşmanlığı var. Her gün Alman medyasında Türkiye aleyhine haberler yapılıyor. Sonra Türkiye'nin konusun Almanya'ya taşımayalım deniliyor. Bu nasıl olacak siz taşıyorsunuz" dedi.
"ERDOĞAN KONUŞTURULMADI, PKK TEMSİLCİLERİ YAYIN YAPTI"
Altmeier, "Almanya'da toplanma kanunu vardır. Bunun teknik ve güvenlik kuralları vardır. Bu herkes için geçerlidir." sözlerine Kılıç, "Toplantı ve konferans kanunlarınıza saygılıyız. Fakat Köln'de düzenlene mitingde Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşturulmadı. Mahkeme anında karar verdi. Mahkeme kararı diye engellendi. Buna benzer engellemeler ardı ardına gelince farklı düşüncüler oluşuyor. Ama bir iki hafta sonra PKK temsilcileri yayın yapabildi. Bunu anlamakta zorluk çekiyoruz" dedi.
"DARBEYE TEŞEBBÜS EDENLERİN İŞİNE SON VERMEK KONUSUNDA DA BİZ HAKLIYIZ"
Başbakanlık Dairesi Başkanı Peter Altmaier "Türkiye'de darbe sonrası çok sayıda kişi göz altına alındı. Gazeteciler tutuklandı. Gülen örgütü Almanya'da yasak değildir. Biz Türkiye'nin hukukun üstünlüğünün olduğu bir ülke olmasını istiyoruz" sözlerine Bakan Kılıç, "Hukuk devleti sizde olunca farklı bizde olunca farklı değildir. 3 milyon memurumuzdan yüzde üçlük bölümünün işine son verildi. Siz iki Almanya ile birleşince doğu Alman memurlarını işine son verirken siz ülke olarak haklıydınız. Darbeye teşebbüs edenlerin işine son vermek konusunda da bizi haklıyız."
"DENİZ YÜCEL'LE İLGİLİ KARARI MAHKEME VERİR"
Altmeier, "Basın özgünlüğü konusunda endişeler var. Deniz Yücel hakkında iddialar masaya yatırılmadır. Avrupa'da sizin kadar tutuklu gazeteci tutuklu değildir." sözlerine Bakan Kılıç, "Deniz Yücel'in hakkında kararı mahkeme verir. Türkiye'de mahkemeler bağımsızdır. Basın da bağımsızdır. Türkiye'de muhalif basın da fazladır. Bağımsız olanlar var taraflı olanlar var. Fakat Türkiye'de basın özgürlüğü yoktur diyemezsiniz? Adalet Bakanımızın toplantısı iptal edilmeseydi, Bakanlarımız bir ara gelebilmiş olsaydı bu gün Deniz Yücel konusunu burada konuşmuş olmazdık" dedi.
KILIÇ '15 TEMMUZ' ETKİNLİĞİNE KATILDI
İki günlük bir ziyaret için Berlin'e gelen Bakan Kılıç, Berlin Büyükelçiliğimizde gerçekleştirilen 'İçimizdeki Kahramanlar 15 Temmuz' etkinliğine katıldı.
Daha önce 62 kez Türkiye'nin farklı bölgelerinde gerçekleştirilen etkinliğin 64'üncüsü Berlin'de yapıldı. Moderatörlüğünü İsmail Hakkı Ürün'ün yaptığı programda,15 Temmuz darbe girişimi gazilerinden Rukiye Dağ, Abdullah Irgın ve İsmet Doğan o gece yaşadıklarını Berlinli Türklerle birinci ağızdan paylaştı. Program, şehitler için saygı duruşu ve İstiklâl Marşı'nın okunmasıyla başlarken, yine şehitler için Kuran-ı Kerim okundu.
Burada Berlinli Türk vatandaşlarına hitap eden Bakan Çağatay Kılıç, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin 15 Temmuz tarihinde çok büyük bir ihanetle karşı karşıya kaldığını söyleyen Kılıç, buna rağmen çok kısa süre sonra Türk Silahlı Kuvvetlerinin DAEŞ teröristleriyle en ön safta mücadele ettiğinin altını çizdi. Şehitler ve gaziler vererek, insanlık suçu işleyenlere karşı mücadele ettiklerini kaydeden Kılıç, "Biz insanlık için gereken her şeyi yapıyoruz ve tek bir beklentimiz var. Biz Türkiye olarak bu sorumluluklarımızı yerine getirirken sadece gölge etmeyin başka ihsan istemez" dedi. Darbe girişimiyle ülkeyi ele geçirmeye çalışan Fetöcü teröristlere karşı adalet ve hukukun içerisinde kalarak mücadele ettiklerini de belirten Bakan Kılıç, "Ama asla acımamız olmayacak. Nereye giderlerse gitsinler, nereye kaçarlarsa kaçsınlar; bu milletin ahı onların boynundadır ve onun bedelini er ya da geç ödeyeceklerdir. İşte bu noktada bizim de haklı bir beklentimiz var. Bizimle dost olduğunu, müttefik olduğunu dile getiren tüm ülkelerden bu mücadelede yanımızda yer almalarını istemek hakkımızdır" ifadesini kullandı.
Devletin içerisine sızan bu yapıya karşı, onlarla mücadele etmek adına olağanüstü hal ilan ettiklerini söyleyen Kılıç şöyle konuştu:
"Dün Hollanda'da ne oldu da bir saat içerisinde olağanüstü hal ilan ettiniz. Türkiye'ye ders vermeye gelince, bu kadar kolay ders verme pozisyonuna geliyorsunuz. Önce lütfen kendi yaptıklarınıza bakın ve ondan sonra bu konularda bizimle konuşun. Hollanda Hükümeti'nin ve yetkililerinin dün göstermiş oldukları tavır Hollanda tarihinde kara bir lekedir ve kara bir gün olarak hatırlanacak ilelebet. Tarih de Hollanda'yı yargılayacaktır. Çünkü ortaya koymuş oldukları tavır hiçbir şekilde kabul edilemez ve uluslararası ilişkilerde açıklanamaz bir tavırdır." Bakan Kılıç, aynı akşam Alman devlet kanalı ARD'de 'Anne Will' adlı televizyon programına katıldı ve gündeme ilişkin konuları değerlendirdi.
