Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Haber Global'de yayınlanan "Az Önce Konuştum" programında Candaş Tolga Işık'ın sorularını yanıtladı.
İşte Bakan Kurum'un açıklamalarından satır başları:
Türkiye ve dünyaya örnek olacak bir dönüşüm süreci gerçekleştirdik. Elazığ ve Malatya'da 20 bin konutun dönüşümünü başlattık. Köylerimizde dönüşüm projeleri gerçekleştirdik. Dönüşüm projelerini gerçekleştirirken de kimseyi mağdur etmedik. Onların rızası çerçevesinde, onların gönüllerini alarak yaptık.
Depremin üzerinden 6 ay geçti. 6 ay sonra konutlarımızı bitirmeye başladık. Ve depremin yıl dönümünde 8 bin konutumuzu Elazığ'da vatandaşlarımıza teslim ettik.
Hepsini salgın sürecinde yaptık. Bu kadar kısıtlamaya rağmen TOKİ başkanlığımız, Alt Yapı Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğümüz, Yapı İşleri Genel Müdürlüğümüz; tüm ekibimiz sahada çalıştı. Söz verdiğimiz gibi konutlarımızı hem Elazığ'da hem Malatya'da bitirdik.
Ben hep söylüyorum. Depremle mücadele terörle mücadele kadar önemlidir. Siyaset üstü meseledir. Ülkemizin milli güvenliğini doğrudan ilgilendiren bir meseledir.
İstanbul'da 7 ve üzerinde deprem bekleniyor ki bizim de çalışmalarımız bu yönde. İstanbul'da depreme hazırlık noktasında çalışmalarımızı kararlı bir şekilde yapmak zorundayız.
İstanbul'da tespitlerimize göre yaklaşık 5.9 milyon bina var. Bu binaların 1,5 milyonu da riskli görünüyor. Bunların 300 bini de 'acil öncelikli' dediğimiz konutlar. 300 bin konutun acil dönüştürülmesi lazım. Bir konutta 4 kişinin yaşadığı tahmin ediliyor. Bu da 1,2 milyon insan şu an riskli binalarda oturuyor. 1,2 milyon insan tehlike altında diyebiliriz.
Tüm Türkiye'de 6,7 milyon riskli gördüğümüz konutumuz var. Bunun 1,5 milyonu 'acil öncelikli' dediğimiz konutlar. Biz bir hedef koyduk. Bu hedef çerçevesinde önümüzdeki 5 yıl içerisinde her yıl 300 bin konut dönüştürmek suretiyle dönüşümünü gerçekleştireceğiz.
Yarın da deprem olabilir. Biz yarın deprem olacak gibi kararlı bir şekilde bu çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
2012 yılından itibaren "Bedeli ne olursa olsun dönüştüreceğiz" sloganıyla kentsel dönüşüm başladı. O günden bugüne biz Türkiye'de 1.5 milyon konutun dönüştürülmesini sağladık. Kentsel dönüşümdeki maduriyeti engellemek adına düzenlemeler yaptık. Tüm bu düzenlemeleri yaparak da ülkedeki yapı stoğunun yüzde 55'ini teminat altına aldık. Yapmış olduğumuz Yapı Denetim düzenlemesi, sosyal konut, kentsel dönüşüm projeleri, yine kamu binalarındaki, hastanelerdeki yenileme projeleri ile birlikte aslında biz düzenlemeler yaptık.
İstanbul'daki tüm kamu binalarına ilişkin envarterlerimizi çıkardık. Bu doğrultuda da çalışmalarımızı başlattık. Çapa'da Cerrahpaşa'da yeni projelerimizi hayata geçiriyoruz. Şu an güçlendirilmesi gereken veya deprem riski altında olan tüm çalışmalar Bakanlık tarafından yürütülüyor.
Şu ana kadar İstanbul'da 380 bin konutun dönüşümünü sağladık. 2012'den bu yana... 117 bin konutumuz şu an sahada fiilen dönüşüm projesi içerisinde. Neler yapıyoruz? İstanbul Gaziosmanpaşa'da, Kartal'da, Orhantepe'de, Kadıköy, Üsküdar'da, Kağıthane'de, Ataşehir, Maltepe, Avcılar, GÜngören'de çok önemli projeler yürütüyoruz.
Bu güne kadar 11 milyar lira vatandaşımıza kolaylık sağladık. Vergi resim harçlardan muafiyet sağladık. Yine kentsel dönüşüm projelerinde düzenlemeler yaptık. Fikirtepe projesini biliyorsunuz.
Kentsel dönüşümde bankaların verdiği kredilerden kazanç söz konusu değil. Aksine biz kullanılan krediye destek oluyoruz. 200 bin liraya kadar kendim evimi yenilemek istiyorum diyenlere destek veriyoruz. Kendim evimi yenilemek istiyorum diyenlere 1.5 katına kadar da inşaat fazlası yapanlara da KDV'yi yüzde 18'den yüzde 1'e düşürdük. Bu çok önemli bir düzenleme.
Vatandaş binasına ilişkin risk analizini yaptırmak zorunda. Yaklaşık 3-4 bin liraya yapılan rapor bu. Bizim yetkilendirdiğimiz kuruluşlar yapıyor. Raporda bina riskli çıktıysa biz bu rapor neticesinde "Bu bina risklidir. 1 ay içerisinde bu bina yıkılacak" diyoruz. Bu süreçte 36 ayda vatandaşımıza taşınma ve kira yardımı veriyoruz.
Aynı binaya, aynı yerde projelendiriyoruz. Bu çerçevede yapı maliyetinden yüzde 30-40'lara varan oranda indirim yapıyoruz.
Kent nüfusunun artmasıyla birlikte çarpık yapılaşma ortaya çıktı.
Her ilçede riskli alanlar mevcut. En riskli alan şurası demek, vatandaşımızı yanlış yönlendirmek olur.
Önemli olan şu; bina yapı denetime tabi olup olmadığı ve 1999 yılı öncesinde yapıldığı ancak burada bir mühendislik hizmeti alıp almadığı...
4 farklı çözüm sunacağız. Emlak Katılım Bankası, kentsel dönüşüm sürecinin içerisinde olacak. Vatandaşlarımız Emlak Katılım Bankası'na giderek destek alabilir. Eğer bina dönüşüme tabi tutulacaksa, vatandaşımız da kentsel dönüşümde kredi istiyorsa söylenilen şartlarda bankalarımız buna destek olacak.
2019 yılında Elektronik Beton İzleme sistemini başlattık. çipli beton veriyoruz. Şu an sahada dökülen betonların içine çip koyuyoruz. Aselsan ile beraber projeyi yaptık. Bu çipli betonlarla biz betonun sahada kalitesini tespit ettikten sonra beton nereye gidiyor, betonun dayanım sonuçları nedir, bir sistemde bunları saklıyoruz. İleride bütün binalara kimlik belgesi getireceğiz. Bütün binaların kimlik belgesi olacak.
Deprem vergilerinin toplamının katbekat fazlası sahada harcanmış durumda.
1999 depreminden sonra sadece depremzede vatandaşlarımız için yaptığımız 80 bin kalıcı konutun maaliyeti 110 milyar lira. Kentsel dönüşümde kira yardımı, faiz desteği, kamulaştırma desteği; Bakanlığımızın verdiği 2012'den bugüne 15,5 milyar lira. Sahada bugüne kadar 180 milyar liralık iş yapıldı. 1 milyar konut ve bu konutlarla birlikte 180 milyarlık yatırım yapıldı.
Tüm bunların hepsini dahil ettiğimiz zaman toplanan deprem vergilerinin kat be katını fiilen sahada harcadık. Bunun hesabını yapmaya gerek yok. Sahada her şey ortada.
Kanal İstanbul projemiz İstanbul Boğazı'nı koruma kurtarma ve özgürlük projesi. İstanbul boğazında yılda ortalama 50 bin gemi geçiyor. 15 trilyon dolarlık ticaret söz konusu. Bunun yüzde 60'ı da deniz üzerinden yapılıyor.
21 metre derinliğindeki bir kanal nasıl olur da İstanbul'daki depremselliği artırır? Arttırmaz. Bunu bilimsel olarak açıkladık. Biz burada 40 milyon metrekarelik rezerv alan üretiyoruz. Riskli gördüğümüz alanları rezerv olarak kullanacağız.
Yüzde 3 su kaynağı proje yapıldığında gidiyor. Melen Projesi yapıyoruz. Bu proje bittiğinde bu kaynağın 34 kat fazlası Melen'den İstanbul'a gelecek. Hamzalı, Pirinçli Karamandere barajları yapıldığı zaman su kaynakları ile ilgili kaybolan su kaynağının kat be kat fazlasını sağlayacağız. Yeşil alanlarımızı koruyacağız.
Kanal İstanbul yapıldığı zaman depremle ilgili İstanbul'un mücadelesine çok önemli katkı sağlayacak. Ülke ekonomisine çok ciddi katkılar sağlayacak. Vizyon bir projedir.