Oktay ENSARİ- Zafer BARIŞ/ KAYSERİ (DHA) - ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, bir taraftan çevrenin korunacağını, diğer taraftan da enerji yatırımlarının yapılacağını belirterek, "Çevrenin bozulmaması için her türlü enerji yatırımlarına karşı çıkılacak ve ülke enerjide dışa bağımlı olacak. Bu coğrafyada dışarıya bağımlı kalmak. Bunu söyleyenin iyi niyetinden şüphe ederim" dedi. Bakan Mehmet Özhaseki, bakanlığı tarafından düzenlenen Yatırım Hizmetleri Çalıştayı’nın açılışına katıldı. Çalıştayın açılışında, Kayseri Valisi Süleyman Kamçı, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Mustafa Öztük, 8 Genel Müdür ve il müdürleri de hazır bulundu. Burada konuşan Bakan Özhaseki, bakanlığın ‘Çevre’ ve ‘Şehircilik’ olarak iki bölümü bulunduğunu ifade ederek, "Çevre ve şehirciliğin bir arada olduğu ülke çok az. Şimdi bizim burada bu iki işimizin kuyruğunun birbirine değmeden, çarpışmadan, çatışmadan götürmemiz lazım. Bir taraftan çevreyi korumalıyız ki, bu bizim üzerimize emanet. Diğer taraftan da yatırımların önünü açmalıyız’’ diye konuştu. Çevre olarak bakıldığında, en önemli konunun, enerji yatırımları olarak ortaya çıktığını kaydeden Özhaseki, şunları söyledi: "Böyle baktığınız zaman ilk etapta akla enerji geliyor. Bu durumda çevre ve şehircilik çatışıyor mu? Evet, çatışıyor. Enerjide itiraz edilmeyen enerji türü yok neredeyse. En çok da yenilenebilir enerji türlerine itirazlar var. (Hidroelektrik santrallerimiz olmasın, derelerimiz kurumasın) diyorlar. Tamam bu santralleri yapmayalım, derelerimiz de kurumasın. Bu projeyi bir kenara koyuyoruz. Suyla ilgili bir yatırım yapmayacağız diyoruz. Zaten su zengini de değiliz. Türkiye’deki bütün ırmakların, derelerin, nehirlerin, çayların sularını toplayın, Tuna nehrinin yarısı etmiyor. Su zengini bir ülke değiliz. (Nükleer enerji santrallerine de karşıyız biz. Nükleer santraller olmasın) diyorlar. Tamam olmasın da, bunu bütün dünya kullanıyor. Nükleer santrallerin çok tehlikeli olduğunu söylüyorlar. Evet tehlikeli ama Paris’in etrafında tam 6 tane nükleer tesis var. Londra’nın etrafında yine tam 9 tane nükleer tesis var. Madrid’in etrafında 4 tane var. (Olsun, onlar yapmış olabilir, biz yapmayalım. Nükleer istemiyoruz) diyorlar. Tamam, nükleer santral de yapmayalım, onu da bir kenara koyalım. (Hele kömürle çalışan termik santral hiç olmasın) sesleri yükseliyor. Tamam termik santral de yapmayalım, yerli kömürü de kullanmayalım. Peki dünya kendi kömüründen istifade ediyor. Hatta Güney Afrika gibi ülkeler kömürün yüzde 90’ını kendisi çıkarıyor ve kendi santrallerinde kullanıyor. AB ülkelerinin yüzde 85’i termik santrallerden enerji üretiyor. Çekoslovakya’da, Almanya’da var bunlar. Ne kaldı geriye? Güneş enerjisi. Güneş enerjisi kullanılmasında da çok geniş bir araziyi mahvediyorsun. Nasıl olacak şimdi? Rüzgar enerjisi konusunda da enerji üreten pervanelerin göçmen kuşlara zarar verdiğini söylüyorlar. İyi de tüm bunlara itiraz edenler, 3 gün elektriksiz bir oturun da göreyim sizi. Üç gün bir elektriksiz kalın. Evinizde buzdolabınız çalışmasın, televizyonunuz, internetiniz çalışmasın, lambanız yapmasın, üç gün bekleyin. O zaman da hemen (başka şeyler bulmak lazım) diyorlar. Ne düşüneceğiz, ne kaldı geriye? Yurtdışından para verip doğalgaz alacağız. O ülke de istediği zaman doğalgazı kesecek. Dışa bağımlı olacağız. Kafası bozulduğu zaman, stratejik bir ortamda kesecek, dışa bağımlı olacağız öyle mi? Bu nasıl mantıktır? Bu nasıl akıldır? Bu coğrafyada dışarıya bağımlı kalmak. Bunu söyleyenin iyi niyetinden şüphe ederim. Şimdi bizim bu işleri denge içerisinde götürmemiz lazım. Bir taraftan bu yatırımlar yapılacak arkadaşlar, diğer taraftan da bu yatırımlar yapılırken çevreyi mahvedip perişan etmeden nasıl yapılacaksa, hangi teknoloji uygulanacaksa bütün bunları da bizim sağlamamız gerekiyor. Hem yatırımlar yapılacak, hem de çevreyi koruyacağız. İşte bu iki dengeyi bir arada götürebilirsek, bizden başarılısı yok arkadaşlar. Çünkü çevre, Allah’ın bir emanetidir bizlere.’’ SURİYELİLER İÇİN 25 MİLYAR DOLAR HANCADIK Marakeş’te çevreyle ilgili yapılan toplantıya da değinen Özhaseki, "Küresel ısınmaya karşı önlem alınması doğru, bazı çiçek ve bitki ile deniz canlıları türlerinin korunması, doğru. Ama denizlerde çocuklar ölüyor, onlar canlıdan sayılmıyor mu? Suriye’de bir savaş var, tam 3 milyon insan geldi ülkemize. 25 milyar dolar para harcadık biz bunlara. Açık kapı politikası uyguluyoruz biz. Hala da almaya ve onlara yardım etmeye devam edeceğiz’’ ifadelerini kullandı. AB'YE ÜYELİKTE YALVARMA DÖNEMİ BİTTİ Avrupa Birliği üyeliği ile ilgili de görüşlerini dile getiren Mehmet Özhaseki, "Bazı iyi değerleri varsa, bunları almak için AB’nin kapısını zorlayacağız. AB standartlarını almak için elimizden geleni yapacağız. Ancak bunları yaparken de (illa ki bizi alın) diye de el açıp yalvarma dönemi de bitti. Hiç de umurumuzda değil’’ dedi. KENTSEL DÖNÜŞÜM YENİDEN ELE ALINMALI Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, uygulanan kentsel dönüşüm çalışmalarını da değerlendirerek, "Şimdiye kadar yaptığımız çalışmalarla, eksiklerimizi gördük. Şimdi bizim yapacağımız şey, önümüzdeki günlerde Şehircilik Şurası’nı toplayıp bir karar vermek. Şehircilik Şurası’nda bir bölüm kentsel dönüşüm. Kentsel dönüşüm yapıyoruz ve bakıyoruz ki sadece 3 milyon kişiyi ilgilendiriyor. Halbuki kentsel dönüşümden çok daha fazla kişinin faydalanması lazım. Kentsel dönüşümü nasıl doğru yaparız, bunu kararlaştırmamız lazım’’ diye konuştu. Terör olaylarının yaşandığı şehirlerdeki çalışmaları da anlatan Özhaseki, "Zorluklar içerisinde biz o bölgelerde temizlikler yapıyoruz, aramalar yapıyoruz. Bir taraftan İller Bankası suları, kanalları yeniliyor, diğer taraftan da evleri yenilemeye çalışıyoruz. Bir taraftan devlet teröristle mücadele ediyor. Devlet bir taraftan da yumuşak yüzünü, şefkat elini göstermeli, terörden zarar gören vatandaşların zararlarını giderecek’’ diye konuştu. Bakan Özhaseki, konuşmasının ardından bakanlığı tarafından alınan ve AFAD’a verilen 4x4 araçların anahtarlarını teslim etti. Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Mehmet Uğur Yüksel de Bakan Özhaseki’ye gümüş ve ahşaptan yapılmış, üzerinde ‘Allah’ yazan bir tablo hediye etti. Ardından Özhaseki, il müdürleri ile birlikte anı fotoğrafı çektirdi. ESKİ KOLTUĞUNA OTURDU Bakan Mehmet Özhaseki Kayseri Büyükşehir Belediyesini ziyaret ederek burada 21 yıl oturduğu koltuğa oturarak, “Herkes para peşinde koşarken biz burada bu koltukta hasbi olarak adeta askerlik yaptık. İnsanların duasını aldık. Belediyecilikten edindiğim tecrübeyi şimdi Türkiye genelinde uygulamaya çalışıyorum” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz