Bakan Şahin: "bu Yüzyıl Kadınların Yüzyılı Olacaktır"

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, "Bu yüzyıl kadınların yüzyılı olacaktır. Kadın liderlerin çoğaldığı bir yüzyıl olacaktır diye düşünüyorum" dedi.

3. Avrupalı Kadın Rektörler Konferansı, "Cam Tavanın Ötesindeki Kadın Akademisyenler: Kazanımlar, Engeller, Fırsatlar" başlığıyla İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde düzenlendi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ve YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya'nın açılış konuşmasını gerçekleştirdiği toplantıya, 20'si Türkiye'den olmak üzere, Avrupa'nın yanı sıra Pakistan, Çin, Güney Kore, Bangladeş, İsrail ve Zimbabwe gibi ülkelerden 80'in üzerinde kadın rektör, rektör yardımcısı ve akademisyen katıldı.

   Konferansta konuşan Bakan Fatma Şahin, "Anadolu'dan gelmiş bir kızın, vizyonunu, ufkunu geliştirip, yönetim kabiliyeti verip, bilgiye ulaşmasını, bilgiyi yönetmesini sağlayıp, bugün huzurlarınızda bu ülkenin bir kadın bakanı, kabinenin tek kadın bakanı olarak huzurlarınızda olmamın tek nedeni bu üniversitenin bana verdiği vizyondur" diye konuştu.

   Bilgi toplumunu yönetmek durumunda olduklarını söyleyen Şahin konuşmasını şöyle sürdürdü:

   "Onun için geçmişi iyi anlamamız ve geleceğe iyi bir vizyon çizmemiz gerekiyor. Uygarlık tarihlerine baktığınız zaman, uygarlık tarihlerindeki yükselmeler her zaman bilgi toplumunu elinde tutanlar, bilgiyi yönetenler yükselme dönemini yaşamıştır ve ne zaman bilgiden uzaklaşırsa da, küçülmeye ve yok olmaya başlamıştır. Tarım, sanayi devriminden çıkıp, bilgi toplumuna geçtiğimiz zaman, artık kas gücünden kafa gücüne geçmiş bir dönemi yaşıyoruz. Belki geçmişte kas gücünde erkeklerle yarışamadık. Ama bugün kafa gücünü yarışıyoruz. Kafa gücünde yarıştığımız zaman liderlikte çok önemli algılarımız var ve burada bizim sosyal zekamızın yüksekliği, iletişme açık olma kabiliyetimizle yeni bir yüzyıla girdiğimizi düşünüyorum. Bu yüzyıl kadınların yüzyılı olacaktır. Kadın liderlerin çoğaldığı bir yüzyıl olacaktır diye düşünüyorum. Liderlik artık bireyselcilik, yalnızlık ve tek başına yönetim anlayışından çıkmıştır. Liderlik, takım ruhuyla yönetebilme kabiliyetini sağlayabilmeyi başarmaktır. Önümüzdeki yüzyılı yöneteceksek, geldiğimiz noktayı iyi analiz etmemiz gerekiyor."

   Bakan Şahin, eğitimde fırsat eşitliğine bakıldığında kadın ve erkekte fırsat eşitliğinin sağlandığını ifade ederek, "Bu fırsat eşitliğini sağlamak en önemli olmazsa olmazımızdır. Ama gördüğümüz başka bir gerçek daha var ki, her kademede, okutmanlıkta yüzde 60'la başlayan bu oran, yardımcı doçentliğe geldiğiniz zaman yüzde 35'lere, doçentliğe gelince yüzde 30'lara, profesörlere gelince biraz daha düşmektedir. Hele bir de 160 üniversitede, yalnızca 9 kadın rektörümüzün olması, burada denizden nasıl geçtiğimizi, zoru nasıl başardığımızı ve derede nasıl boğulduğumuzu, piramidin yukarısındaki süreci nasıl yönetemediğimizi de bize göstermektedir. Eğer AB standartlarını yakalayacaksak, eğer kabinede yalnızca bir kadın bakanın olmadığı bir Türkiye istiyorsak, eğer kamuda, bürokraside, her alanda fırsat eşitliği olan bir Türkiye istiyorsak, önce üniversitelerde bunu başarmamız gerekiyor. Çünkü üniversitede zoru başarmışız. Diğer taraflarda da bu kadar eşitliği yakalamaya çalışıyoruz. Ama burada bu başarı sağlanmış. Bu başarı sağlandığına göre, ufku ve vizyonu olan bir YÖK Başkanımız olduğuna göre bizim artık bu başarıyı o tepeye çıkarmamız gerekiyor. Bunu için önce büyük bir özgüvenle, yapabilirlik özgüvenini yükseltmemiz ve burada nasıl profesör, doçent olabilme iradesi neyse, 'Ben dekan, rektör, bakan, başbakan olabilirim' azmi ve kararlılığını göstermemiz gerekiyor. Bundan sonra bize düşen şey de sosyal devlet olarak hem üniversite, hem de hayatın içinde onun yanındaki destek mekanizmalarını güçlendirmemiz gerekiyor. Kadının profesör de, doçent de, bakan da olsa iş hayatıyla, aile yaşantısını uyumlu hale dönüştürmemiz gerekiyor. Bunu başaran ülkelere baktığımız zaman, bunu 50 yıl önce kendine sorun edinmiş ve bunun için de mücadele etmeye başladığını görüyoruz" şeklinde konuştu.

   Kadınların önündeki bariyerleri kaldırmak ve gerekli adımları atmalarını sağlamak gerektiğini vurgulayan YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya ise "En önemli alanlardan birisi eğitim ve daha da spesifik olarak yüksek öğrenim. Toplumsal cinsiyet dengesini gösteren rakamlara bakıldığında, yükseköğrenim gören öğrenci sayısı erkek ve kadın sayısı neredeyse eşit. 2010-2011 eğitim ve öğretim yılında 800 binden daha fazla öğrenci yükseköğrenime kayıt yaptırdı ve yüzde 46'sı kadın" ifadelerini kullandı.

   Çetinsaya, yükseköğrenime erişme sayısını artırmaya çalıştıklarını sözlerine ekledi.