Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için hayata geçirilen İstanbul Cinsiyet Eşitliği Konvansiyonu’nu Avrupa ülkelerine sunduklarında ekonomik krizi öne sürdüklerini belirterek, “Türkiye’de bir can söz konusuysa bunun hiçbir maliyeti olmaz. Biz tek ve ilk şekilde imzalamayı başardık” dedi.Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, ‘Kadının İnsan Haklarındaki Gelişmeleri’ konulu toplantıya katıldı. Wow Otel’de gerçekleştirilen toplantıya ayrıca Avrupa Konseyi Adalet ve İnsan Onuru Direktörü Marja Ruotanen, Avrupa Parlamentosu Milletvekili Emine Bozkurt, UN Women Avrupa ve Orta Asya Atanmış Bölgesel Direktörü ve UN Women Türkiye Atanmış Temsilcisi Ingibjorg Solruh Gisladottir, Avrupa Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle ve davetliler katıldı.Toplantıda konuşma yapan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, kardeşliğin, medeniyetin başkenti olan İstanbul’da kadın meselesini konuşmaktan dolayı mutluluk duyduğunu söyledi. İlerleme ve kalkınma yolculuğunda güçlerin birleştirilmesi gerektiğini belirten Bakan Fatma Şahin, “Avrupa Birliği (AB) yolculuğunun yarım asırlık bir yolculuk. Çok önemli bir yolculuk ama geldiğimiz noktada özellikle bunun temel hak ve özgürlük gerektiren bir hukuk devleti bir ilerleme, kalkınma hedefi olarak görüyoruz. Bugün ülkemizin kadınları ne kadar ekonomik kalkınma istiyorlarsa o kadar demokratikleşme, o kadar temel hak ve hürriyetlerinde ilerleme kaydediyorlar. Her gün bardağın dolu olmaya başlamasından, tabii ki de bardağın boş tarafının olduğu da biliyoruz. Bunun olmasını da normal görüyorum çünkü hayat bir değişimdir. Mesele değişimi yönetebilmektir. Sorunları görebilmek, sorunlara ulaşabilme ve çözebilmektir. Bizim burada en büyük gücümüzde sivil toplumdur” diye konuştu.“HER TÜRLÜ AYRIMCILIĞI REDDEDİYORUZ”İnsan odaklı çalışmalarına devam ettiklerini söyleyen Bakan Şahin, “10 yıl önce millete hizmet etme yolculuğuna çıktığımız zaman 'önce insan' dedik, ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ dedik. Her türlü ayrımcılığı reddediyoruz. Kadını yaşam merkezine alan ve kadının yaşam kalitesini yükselten aynı zamanda yanında olan bir yönetim anlayışını özümsedik, benimsedik. Sağlıkta, istihdamda, eğitimde kadın önce dedik. Bugün de İstanbul Anlaşması olarak söylediğimiz şiddetle mücadelede önce kadını merkeze alarak bu yolculuğa devam ettik. Özellikle AB yolculuğumuzda bizim ortaya koyduğumuz hedeflerle çok ortak nokta olmuştur. Hukuk devleti olma noktasında 2003’te 35 yıl sonra Türk Ceza Kanunu değişti. Ve kadın, çocuk, iş, eşit ücret hakları gibi kanunlara pozitif ayrımcılık yaptık” dedi.“BİZİM İÇİN BİR CAN SÖZ KONUSUYSA HİÇBİR MALİYETİ OLMAZ”Türkiye'nin şiddetle mücadelede İstanbul Anlaşması’nı ilk ve tek imzalayan ülke olduğunu belirten Bakan Şahin, "Bunu parlamentoyu ne kadar dikkat ettiğimizi uluslararası kuruluşlara ve topluma gösterdik. Oysa ki 2008’de Avrupa da kriz çıktığı zaman. İstanbul Anlaşması’nı birçok Avrupa ülkeleri bekletti. Bunun nedenini de mevkidaşlarımıza sorduğumuz zaman ‘bunun bir maliyeti var, ülkemizde ekonomik kriz var. Biraz bekletmemiz gerekiyor’ dediler. Oysa biz, bir can söz konusuysa, kadının haklarını koruma söz konusuysa bunun hiçbir maliyeti olmaz. Hiçbir maliyeti hesaplanmaz, devlet, hükümet, millet olarak ne yapmamız gerekiyorsa onu yapmalıyız anlayışıyla bunu tek ve ilk bir şekilde imzalamayı başardık. Bundan dolayı da büyük bir onur ve şeref duyuyorum” diye konuştu.Teknik takibin çok önemli olduğunu söyleyen Bakan Şahin sözlerine şöyle devam etti: “ Bilimi ve teknolojiyi kullanarak buton sistemini hayata geçirdik. Çalış Kadına karşı şiddet uygulayan erkeğe ciddi caydırıcılık getirdiğini gördük. Kadının kendisini daha güçlü hissetinin gördük. Şu anda Emniyet Genel Müdürlüğümüz, kadın statüsü genel müdürlüğümüz bunu bütün Türkiye’ye yaygınlaştıracağımız şekilde teknik ve mali alt yapısını oluşturuyorlar. Birçok projeyi, İPA projelerini, AB Projelerinde bunu merkeze alarak sivil toplumla beraber çalışma yapma anlayışındayız.”“4+4+4 SİSTEMİNİ YETERİNCE TOPUMA ANLATAMADIK”Topluma bazı şeylerin yeteri kadar anlatılamadığını söyleyen Bakan Şahin, “Türkiye’deki en büyük sorunun tartışamamaktan kaynaklanan 4+4+4 sistemini yeterince topluma anlatamadık ama çok önemli bir fark var arada, bu 12 yıl zorunlu eğitimi getiriyor. Dolayısıyla temel eğitimi zorunlu yapıp bundan sonraki süreçte yüzde 98’den 68’e düşmesinin nedeni buradaki kesintiden kaynaklanıyordu. Ama şimdi 12 yıl çocuklarımızı zorunlu eğitimin içerisine tuttuğumuz zaman temelde yakaladığımız başarıyı ileri aşamalarda da tamamlayacak hukuki bir altyapıyı düzenledik” ifadelerini kullandı.“Bu yolculuk kolay bir yolculuk değil, ama engelleri aşabilme, çukurları doldurabilme gücüne hızla ulaşıyoruz” diyen Bakan Şahin sözlerini şöyle tamamladı:“Ben bugün dünden çok daha ümit var olarak bu yolculuğun devam ettiğin görüyorum. O yüzden birbirimize inanıp, birbirimize güvenip, birbirimizin gücünü birleştirip aşamayacağımız hiçbir engelin olmadığına inanıyorum. Bu medeniyet yolculuğu. Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet’i kurarken, ilk Meclis'i oluştururken koyduğu fotoğraf, en büyük gücümüzdür. Medeniyetimiz, inancımız, kültürümüz, kimliğimiz en büyük gücümüzdür. Bu zengin millet bu sorunları çözebilme gücüne sahiptir diyorum.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz