Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, bir otelde Balkan Rumeli Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (BALKAN TÜRKSİAD) tarafından düzenlenen 17. Sinerji Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, küresel ekonomi ve Türkiye'nin zor bir konjonktürden geçtiğini, 2008-2009'da yaşanan küresel krizin son 80 yılın en büyük krizi olduğunu söyledi.
"TÜRKİYE EKONOMİSİ ASLINDA BU DÖNEMDE BÜYÜK BİR DİRENÇ GÖSTERDİ"
Küresel kriz sonrasında ciddi artçı şoklar yaşandığını belirten Şimşek, "Türkiye ekonomisi aslında bu dönemde büyük bir direnç gösterdi. Küresel kriz sonrasında çok hızlı bir toparlanma, Avrupa'daki borç krizine rağmen Ortadoğu'ya ciddi bir pazar çeşitlendirmesi, o bölgedeki kargaşaya rağmen Türkiye, hakikaten güçlü bir performans ortaya koydu. Sorunlarımız var ama bu sorunları çözme kabiliyeti, siyasi istikrar ve güçlü bir irade var" diye konuştu.
"ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ KÜRESEL NORMLARA UYGUN"
Başbakan Yardımcısı Şimşek, Türkiye'nin en önemli gündem maddesi olan anayasa değişikliğinin bir ihtiyaçtan kaynaklandığını dile getirerek, "Anayasa değişikliği tartışmaları, kişiler, güncel bir takım sorunlar üzerinden değil, işin özü üzerinden konuşulursa aslında iyi tasarlanmış, küresel normlara uygun bir değişiklik" ifadelerini kullandı.
"HÜKÜMET DOLAYLI OLARAK MİLLET TARAFINDAN DOĞRUDAN DOĞRUYA SEÇİLECEK"
Anayasa değişikliği durumunda bugün var olan bütün denetim mekanizmalarının devam edeceğine dikkati çeken Şimşek, "Bir gensoru konusu hariç ama gensoru da hükümet, meclisten güvenoyu aldığı için var. Yeni dönemde meclisi millet seçecek cumhurbaşkanı ve hükümet dolaylı olarak millet tarafından doğrudan doğruya seçilecek. Dolayısıyla hükümet, cumhurbaşkanı güven oyunu meclisten değil, milletten doğrudan doğruya alacak. O nedenle gensoru devam etmiyor" değerlendirmesinde bulundu.
"TÜRKİYE'NİN GELECEĞİ PARLAK"
Şimşek, eğitimde kalıcı reformlardan yana olduklarını ifade ederek, öğretmenlerin konumunun güçlendirilip, yeniden eğitilmesi ve performanslarının ölçülmesi gerektiğini bildirdi.
Türkiye'nin 4. Sanayi Devrimi'ne nitelikli insanlarla hazır olabileceğine değinen Şimşek, şöyle devam etti:
"Yapacak çok işimiz var. Bundan dolayı da Türkiye'nin kısa süreli hükümetlerle, bürokrasiyle kaybedecek zamanı yok. Millet kararını verecek. Güçlü bir şekilde yasama, yürütme yargı konumlandırılacak herkes kendi işini yapacak ve Türkiye'yi ileriye taşıyacağız. Türkiye'nin geleceği parlak. Ağırlıklı olarak son 10 yılda savunma sanayine odaklandık ve başarılı oldu, Türkiye. Savunma sanayinde dışa bağımlılığı Türkiye, yüzde 75-80'lerden bugün yüzde 40'lara düşürdü ve bu süreçte de önemli bir ihracatçı konumuna gelmeye başladı. Türkiye, geleceğe umutla bakıyor. Bu geçici sıkıntılar sizi yoruyor, zorluyor da muhtemelen. Kolay değil ama unutmayın Türkiye, çok daha büyük zorlukları atlatmış bir ülkedir.
"TÜRKİYE'NİN BAŞINA BİR SÜRÜ FELAKET GELDİ"
Çok büyük yatırımlar yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. O nedenle Türkiye, gerek beşeri sermayesi, gerek bu coğrafyanın tanıdığı büyük avantajlar, gerekse yaptığı ve yapacağı reformlarla önümüzdeki dönemde 2000'li yılların başında yaptığını tekrarlayabilir. Bugün, birtakım kaygılar ifade ediliyor. Evet, Türkiye'nin başına bir sürü felaket geldi. Darbe girişimleri, rutin olaylar değildir. Türkiye'de şu anda olağanüstü hal var. Gerçi millet için yok, terör örgütleri için var. Türkiye, demokrasisini güçlendirme sevdasından vazgeçmiş değil."
"SABIR VE GÜÇLÜ UYGULAMA GEREKİYOR"
Şimşek, Türkiye'nin temellerinin sağlam olduğunu dile getirerek, "Enerjide dışa bağımlılığımız var ama hem cari açık hem enerjide dışa bağımlılık azalıyor. Yani sorunları iyi biliyoruz, doğru tespitler yapmışız. Aslında reformlar da uygulamaya konuldu, konuluyor. Yapısal reformlar, günübirlik çözümler üretmek, kolay değil. Kolaycı çözüm yok, sabır ve güçlü uygulama gerekiyor" diye konuştu."
Yatırımcıya çok güçlü destekler sunduklarını anımsatan Şimşek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Türkiye'de ılımlı bir büyüme var, arzuladığımız kadar güçlü değil ama inanıyorum ki öncü göstergeler, reel kesim güven endeksi gibi göstergeler, Türkiye'nin tekrar bir çıkışa hazır olduğunu ima ediyor. Bu referandum, aradan çıktıktan sonra reformlarla birlikte gecikmiş yatırımların devreye gireceğine inanıyorum. Çünkü çok teşvik verdik. Bir süredir özel sektör yatırımları durgun. Bu, ilanihaye devam edemez. Hem bu teşvikler, hem bu ihtiyaç, beraberinde yatırımlarda bir sıçrama getirir. Şimdi Avrupa pazarı, toparladı. Bu, çok önemli. Bugün bizi aşağı çeken Ortadoğu, Kuzey Afrika'daki sorunlar, ilanihaye devam etmez. Büyük resme bakarsak bu sorunların da önemli bir kısmı yavaş yavaş geride kalacak gibi. Önümüz açık, geleceğimiz parlak."
(AA)